|
Gerçek 1 : Türkiye liglerinin en iyi futbol oynayan takımı olmasa da, Avrupa maçlarında bir başka anlayışla sahaya çıkan Galatasaray, 5 maçta 5 beraberlik alıp 5 puan toplayarak, öteki takımların da en iyisinin 7 puan toplayabilmesi sayesinde, Şampiyonlar Ligi B Grubunda iddiasını sürdürmektedir. Gerçek 2 : Bu konumu itibarı ile, halen grubunda 3ncü sırada olmasına rağmen, son maçta bile alacağı sonuçla çeyrek finale çıkabilme şansını elinde tutması başarıdır. Gerçek 3 : Barcelona ile yapılacak son maç, bu açıdan Galatasaray için önemli bir dönem noktasıdır ve kazanılması halinde ikinci kez aynı Türk takımı bu başarıyı elde etmiş olacaktır. Gerçek 4 : Bu başarının getireceği ülke puanları, kuşkusuz gelecek sezon Avrupaya çıkacak diğer Türk takımlarına da avantaj sağlayacaktır. Gerçek 5 : Galatasarayın son maçında Roma Olimpiyat Stadında çıkan kavgalarda evsahibi takımın ve güvenlik kuvvetlerinin sergiledikleri davranış, misafirperverlik, sportmenlik ve daha da önemlisi uygarlık açısından utanç vericidir. Gerçek 6 : Bu olayların yarattığı hava, Galatasaraylı futbolcular üzerinde ciddi bir moral dezavantaj oluşturmuş ve hem zorlu bir maç ve polis dayağı nedeniyle fiziksel, hem de moral yorgunluk yaratmıştır. Gerçek : Yine bu olaylar, Galatasarayın bu hafta için, özellikle de Barcelona gibi hayati önemde bir maçın ertelenmesi talebinde bulunması için makul gerekçelerdir. Bu gerçeklere, hiçbir takımın taraftarı olmayı gerektirmeyen bir akl-ı selim çerçevesinde, herhalde kimsenin bir itirazı olamaz. Şimdi isterseniz, yine hiçbir takımın taraftarı olmayı gerektirmeyen ve bununla aklı ve mantığı esir almayan bir akl-ı selim çerçevesinde, aşağıdaki sorulara da yanıt arayalım : Soru 1 : Avrupa kupalarında olsun, ulusal liglerde olsun, müsabakaların adil bir ortamda gerçekleşmesi için, her aşamada, ama özellikle kritik aşamalarda, maçların bırakınız aynı günde, aynı saatlerde, hatta aynı dakikalarda oynanması kuralı var mıdır ? Soru 2 : Bu kural gereği, örneğin Şampiyonlar Liginde tüm maçlar bizim gibi en Doğuda yeralan ülkelerde olağanüstü geç saate rastlaması bile göze alınarak aynı dakikada (TSİ 21.45) başlatılmıyor mu ? Soru 3 : Türkiye Ligindeki rekabet ve bu nedenle maçların oynanacağı gün ve saatler konusunda gösterilmesi gereken titizlik, Avrupadan daha alt düzeyde midir ? Soru 4 : Eğer daha az önemli ise, bunu böyle değerlendirdiği anlaşılan Futbol Federasyonu bu lige Annenizin Ligi muamelesi mi yapmaktadır ? Soru 5 : Bundan iki yıl önce, Şampiyonlar Liginde aldığı 3 yenilgi, 1 galibiyet, 1 beraberlik yani toplam 4 puan ile son maçında (Barcelona deplasmanı) alacağı bir galibiyet ile çok minimal de olsa umut besleyen Beşiktaş, o maç öncesindeki Samsunspor maçının ertelenmesini istemiş midir ? Soru 6 : Beşiktaşın söz konusu talebine Kitap diyor ki : Rakip takımın onayı olursa erteleriz yanıtı verilmemiş midir ? Soru 7 : Rakip takım, yani Samsunspor onay vermeyince, yapacak birşeyimiz yok.. denilmiş midir ? Soru 8 : Hatta, yine Beşiktaş ile gizli gizli veya açıktan Yav, zaten Barcelonayı yeneceğinizi mi sanıyorsunuz ? Her tarafınız dinlenmiş çıksanız ne olacak yani ? diye alay edilmiş midir ? Soru 9 : Galatasaraya gelince, başka bir yönetmelik ve başka bir kurallar dizini mi uygulanmaktadır ? Soru 10 : Galatasaray, Trabzon maçını oynamayıp kafaca ve vücutça dinlenmiş biçimde Barcelona önüne çıksa ve çeyrek finale ulaşsa, yani Avrupada başarılı olduğu zaman, belki Türkiye Sizinle Gurur Duyacak !tır ama, bunu kuralların çiğnenmesi ve konumu tartışılır hale düşmesi pahasına yapmaktan, kendileri gurur duyacak mıdır ? Soru 11 : Aynı Galatasaray, bu avantajın sağlanması nedeniyle ligde de Trabzon gibi zorlu bir deplasmanı daha sakin bir dönemde oynarak rakiplerine üstünlük sağlasa ve şampiyon olsa, bundan da aynı oranda gurur duyacak mıdır ? Soru 12 : Dışişleri Bakanımız Sayın İsmail Cem, daha önce başka takımlarımızın veya vatandaşlarımızın yurtdışında maruz kaldığı olaylarla ilgili TV canlı yayınlarında Mussolini feryatlı Anti Faşist demeçler vermiş midir ? Soru 13 : Yine, Sayın Cem Dünyanın hangi ülkesinde polis insanlara bu kadar acımasızca coplarla saldırır ? sorusunu sorduktan sonra, akşam eve gittiğinde kendi kendini ekranlarda seyredip utanmış mıdır ? Soru 14 : Bu soruya, elini vicdanına koyup kendisi (bir an için hasta Galatasaray taraftarı ve usta bir politikacı olduğunu unutup) samimi bir yanıt verebilir mi ? Soru 15 : Aynı Dışişleri Bakanı, Galatasaraylı futbolcular için gösterdiği hassasiyeti ve şahin tavrını örneğin, aynı gün Ramallahdaki İsrail işgal kuvvetlerinin saldırısı sırasında tank ateşinde mahsur kalan 2 Türk gazeteci için göstermiş midir ? Soru 16 : Haluk Ulusoy konusunda, hangi takımın taraftarı olursa olsun, Allahın bir tek kulu, bir tek futbolsever tarafsız diyebilir mi ? Soru 17 : Yukarıdaki onaltı soruya, takım forması ve kaşkolunu çıkarıp yanıt verebilir misiniz, lütfen ? Yanıtları veremez, ya da kıvırırsak, o zaman bırakın Türkiyeyi , Avrupayı, Dünya Şampiyonu bile olsanız, madalyalarınızın bir gazoz kapağı kadar değeri kalmaz. Fransız kültürü ve lisanı ile büyümüş Galatasaraylı dostlarımızın affına sığınarak Fransızca bir deyim ile bitirelim : Bon Pour LOrient Yani, Şarklılar (Doğulular) için bu kadarı yeter.., Doğu için fazla bile.. veya Şarklılara yeter de artar bile... , Doğulular, işte her işi bu kadar yaparlar... gibi de çevirebilirsiniz.. Ben Fransızca bilmiyorum ama bu lafı Galatasaray mezunu bir dostumdan öğrenmiştim. | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||