Home page
Haber Menüsü


‘Büyük Adam Küçük Aşk’ın yasaklanması
 
Kültür Bakanı İstemihan Talay, filmin yasaklanmasında herhangi bir siyasi etkinin bulunmadığını belirtti.  
Şükran Güngör, filmin bir sahnesinde
 
AA
3 Mart—  “Kararı, Kültür Bakanlığı’nın temsilcisinin de bulunduğu Sinema, Video ve Müzik Eserleri Denetleme Kurulu almıştır” diyen Talay, kendilerine sunulan senaryo ile çekilen filmin farklılıklar taşıdığını söyledi. Film, 38. Altın Portakal festivali’nde 5 ödül birden kazanmıştı.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Kültür Bakanı İstemihan Talay, “Büyük Adam, Küçük Aşk isimli filmin yasaklanmasına ilişkin kararı, Kültür Bakanlığı’nın, ne bakanlık olarak ne de bir siyasi irade sonucunda aldığını” söyledi. Talay, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, “Büyük Adam, Küçük Aşk” filminin yasaklanma kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.
       Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu uyarınca 2 kurul oluşturulduğunu belirten Talay, kurullar hakkında bilgi verdi. Kültür Bakanlığı’nın temsilcisi, basın mensubu ve sektör temsilcisinden oluşan 3 kişilik alt kurulun, filmlerle ilgili ilk incelemelerini yaptıktan sonra eser işletme belgesi verilmesine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar aldığını ifade eden Talay, olumlu bir karar çıkmaması durumunda filmlerin, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Kültür, İçişleri, Milli Eğitim bakanlıkları temsilcileri, sinema sektöründen bir temsilci ve bir oyuncu ile müzik eserleri yapımcısı toplam 7 kişiden oluşan üst kurul olan Denetleme Kurulu’nun önüne geldiğini söyledi.
       Bakan Talay, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden “Büyük Adam, Küçük Aşk” isimli filmin gösterilmesi ile ilgili bazı sakıncalar olduğuna ilişkin bir yazı geldiğini ve bunun üst kurulda denetlenmesi talebi bulunduğunu belirterek, “Biz, bu durumda sekreterya görevi yaparız. Bunu doğal olarak üst kurula iletiyoruz. Üst kurul da bu filmin gösteriminin yasaklanmasına ilişkin bir karar almıştır” dedi.
       Talay, Denetleme Kurulu’nun aldığı kararın, “Kültür Bakanlığı yasakladı” şeklinde yorumlanmasının haksızlık olacağına işaret etti. Denetleme Kurulu’nda Kültür Bakanlığı’nın tek bir temsilcisi bulunduğunu yineleyen Talay, kurulda görev yapan üyelerin vicdani kanaatlerine göre görev yaptıklarını kaydetti. Talay, “Bu yasağı Kültür Bakanlığı ne bakanlık olarak ne de bir siyasi irade sonucunda almış değildir” dedi.
       
SİYASİ ETKİ YOK
       Siyasi iradenin, kendi yetkisinde olan birçok konuyu, “konu uzmanlar açısından değerlendirilsin ve siyasi etkiler azalsın” mantığı ile kurullara devrettiğini ve kurul üyesi olan kişinin herhangi bir siyasi irade ile yönlendirilmeden kararlarını aldığını belirten Talay, aynı durumun Kültür Bakanlığı’nın sinema sektörü ile ilgili kurulları için de geçerli olduğunu söyledi.
       Talay, bir soru üzerine, Denetleme Kurulu’nda bulunan Kültür Bakanlığı temsilcisinin filmin yasaklanması yönünde oy kullandığını ifade etti. Bir gazetecinin, “Filmi önce desteklediniz, sonra ne gibi sakıncalar görüldü de yasaklandı?” sorusuna Talay, “Kurul, gelen yazıya göre değerlendirdi. Kültür Bakanlığı ‘bu yasak kararını alın’ şeklinde bir telkin veya öneri götürmüş değil” karşılığını verdi. Destek kararının, 3’ü bakanlık mensubu, 4’ü sektör temsilcisi olan Fon Denetim Kurulu tarafından alındığını belirten Talay, bu karara dayalı olarak filme, 20 milyar lira karşılıksız, 25 milyar lira da uzun vadeli borca dayalı destek verildiğini söyledi. Bakan Talay, bir soruyu yanıtlarken de filmin yasaklanmasına, “devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, milli egemenliğe, cumhuriyet, milli güvenlik, genel asayiş, kamu yararı, genel asayiş ve genel ahlak gibi konulara aykırılıklar olması şeklinde filmlerin yasaklanacağına” ilişkin bir kanun maddesinin gerekçe gösterildiğini belirtti.
       
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GELEN YAZI
       Bir soru üzerine, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen yazıya da değinen Talay, şöyle konuştu: “Ailesini kaybeden ve büyük bir kentte yakınlarının yanına bırakılan sözde Kürt ailenin küçük kızı Hejar’ın kaldığı eve polis tarafından operasyon düzenlenme sahnesinde, polisin hiçbir uyarıda bulunmadan içeri girerek, içerdeki tüm canlıları ayrım yapmadan öldürdüğü, çevredeki vatandaşlara kaba davrandığı ve küçük kızın şans eseri kurtulduğu izlenimi verildiği, operasyon sahnesinde polisin yargısız infaz yaptığı izleniminin verildiği, bazı sözde Kürt kimliğine karşı şoven yaklaşımların sergilendiği gibi bazı unsurları belirterek, konunun yeniden değerlendirilmesi konusunda talepte bulunulmuştur.”
       
“FİLMİ İZLEMEDİM”
       Filmi izlemediğini söyleyen Talay, bakanlığa verilen senaryoda filmin adının “Cumhur Bey” olduğunu ve küçük kızın filmin sonunda Cumhur Bey’le kardeşliği simgeleyen bir yaklaşım ortaya koyduğunu belirtti. Bakan Talay, filmde ise küçük kızın kendi ailesinin yanına gittiğini, filmin adının “Cumhur Bey” yerine “Büyük Adam, Küçük Aşk” şeklinde, Cumhur Bey’in adının da “Rıfat” olarak değiştirildiğini kaydetti. Berlin’de yayınlanan afişinde filmin adının, “Büyük Adam, Küçük Aşk” isminin ensest ilişkiyi çağrıştırdığı düşünülerek “Hejar” olarak değiştirildiğini belirten Talay, “Türkiye’de bu isim kullanılırken kimsenin aklına gelmedi mi?” diye sordu.
       
“GÜZEL AMAÇ YOK EDİLMEK İSTENİYOR”
       Bakan Talay, filmin Almanya’daki afişlerdeki isim değişikliğini şöyle değerlendirdi: “İyi ve güzel adımlarla yola çıkılmış, bir kardeşlik mesajı verilmek üzere çekilmiş bir film... Ama daha sonrasında sürümünü, daha çok para toplanmasını sağlamak için bazı kesimlerin belki tepkisini, bazı kesimlerin de ilgisini çekmek amaçlanıyor. Bu güzel hedef, amaç yok edilmek isteniyor.” Bakan Talay, bir soruyu yanıtlarken de filmlerin Oscar’a aday gösterilmesinde Kültür Bakanlığı’nın bir yetkisi olmadığını söyledi. Talay, bir soru üzerine de hiçbir idari kararın nihai karar olmadığını, filmin yasaklanmasına ilişkin kararın kesinleşmesi için yargısal süreç de bulunduğunu belirtti.
       Yapılan 45 milyar liralık desteğin geri alınıp alınmayacağına ilişkin soru üzerine de Talay, bunun değerlendirmesinin yapılacağını kaydetti.
       
       
ALTIN PORTAKAL’DA 5 ÖDÜL
       Handan İpekçi’nin yönettiği filmde “Küçük bir Kürt kızını evlatlık edinen ve inandığı önyargılardan küçük kızla psikolojik mücadelesi sonucunda Kürtçe öğrenecek kadar vazgeçen emekli bir hakimin öyküsü” anlatılıyor. Filmin başrollerini, Şükran Güngör, Dilan Erçetin, Füsun Demirel, Yıldız Kenter ile İsmail Hakkı Şen paylaşıyor.
       “Büyük Adam Küçük Aşk” filmi 38. Altın Portakal’da 5 ödül alarak festivale damgasını vurmuştu. Film, En İyi Film ve En İyi Senaryo ödüllerinin yanı sıra filmde rol alan sanatçılar da, En İyi Yardımcı Kadın (Füsun Demirel), En İyi Yardımcı Erkek oyuncu (İsmail Hakkı Şen) ve Jüri Özel Ödülü’ne sahip oldu.
       
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları