|
|
Bu Bayramda kıymetli kurbanlıklar cevap haklarını kullanmışlar, 2.500 civarında amatör kasap adayı sakat. Tabii geviş getiren barışçıl toynaklıların bile bu denli politize olması bir bakıma endişe verici, ama kafanıza takmayın. Nasıl olsa ABye girdiğimizde onların hakları sıradan bir Türk vatandaşının haklarından çok daha fazla önemli olacak. EKONOMİ YOL AYRIMINDA Türkiye ekonomisi ve politikasıyla artık son yol ayrımına geldi. Dış politikada Kıbrıs ve muhtemel bir Irak operasyonuna yaklaşımımız, AB ile ilişkilerin gidişatı ve ekonomide yeni model arayışlarının büyük bölümü bu sene sonuçlanacak ve yahut geri dönülmez bir mecraya girecek. Dolayısıyla haddim olmayarak bu konularda iki hafta sürecek bir yazı dizisine başlıyorum. Bu yazıyı Kıbrıs ve Iraka ayırmak istiyorum. Daha sonra AB ile ilişkiler ve ekonomik tercihler konusunda yazacağım. Kıbrısda yüzyüze görüşmelerin başlaması ve alışılmadık bir samimiyet ortamı içinde devam etmesi çok büyük bir artı. Ancak, görüşmelerin başlaması ile doğan biz bu işi altı ayda hallederiz beklentisi bir rüyadan öteye gitmiyor. Sözüm ona, görüşmelerin içeriği basına yansımayacaktı, ama bu palavra. Kıbrıs Rum kesiminin istekleri aşağı yukarı belli. Güzelyurt ve Maraş Rumlara verilecek, halen Rum nüfusun bulunduğu bazı köylere özel statü tanınacak. 1100 bin civarında Rumun Türk bölgelerine veya Güzelyurta yerleşmesi söz konusu. Bunlar kabul edilmesi gerçekten çok zor şartlar. Güzelyurt Kuzey Kbırıs tarımının can damarı. Türk nüfusun içine veya hemen yanı başına yerleştirilecek 100 bin Rum demografik dengeleri kökünden bozar. Bence bunlar en önemli sorunlar değil, eminim Sayın Denktaş Baba bir karşı-plan hazırlamıştır. En önemli sorun, Kıbrısda bir anlaşma hasıl olduktan sonra başlayacak süreç. ABYE NE ZAMAN GİRİLECEK? Farzedin, Denktasla Klerides her konuda el sıkıştı ve Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Bu yeni devlet ne zaman ABye girecek? Eğer, Türkiye girmeden üye olursa, Kıbrıs Türkleri AB gibi henüz bizim gibi etnik olarak bölünmüş bölgelerde azınlıkların güvenliğini sağlama konusunda hiçbir başarısı olmayan bir güce emanet edilecek. Kıbrıs ve Yunanistan, Türkiyenin ABye girmesini istediği şekilde veto eder. Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesinin Başpiskoposu gibi toplum görüşlerinin şekillenmesinde çok önemli rol oynayan bir makamın Kıbrısdan silahlar değil, Türkler gitsin. Verelim hepsine 5.000 dolar, savalım gitsin şeklindeki açıklamaları bana pek güven telkin etmiyor. Eğer Ankaranın bir nebze kafası çalışıyorsa, birleşik bir Kbırısın ancak Türkiye ile birlikte ABye girmesini kabul eder, aksi halde Akdenizdeki staratejik varlığımızın ciddi bir tehlike altında olduğunu ifade etmek isterim. HERBİRİ AYRI TELDEN ÇALIYOR ABD yönetimi Irak konusunda hergün ayrı telden bir beste üretiyor, ama bunların çoğu dezenfarmasyon. Bush Saddamı nallayacak. Biraz uluslararası desteğe, birkaç ayda Körfezde gerekli gücü biriktirmek için zamana ihityacı var. Ayrıca, Kasımda ABDde ara seçimler var. Operasyon için en uygun zaman hemen seçimlerden önce darbeyi inidrip, Cumhuriyetçi oylarını artırmak. Bu Türkiye açısından çok sakat bir zamanlama. Beyaz Saray yönetimi bu konuyu gündemde tutacak. Siz turist olsanız, bu şartlar altında Türkiyeye gelirmisiniz? Döviz gelirlerinin azalması, ödemeler dengesi açısndan ciddi bir sorun teşkil etmiyor. IMF ve Dünya Bankası delikleri kapar. Ama, o para istihdam üretmeye değil, yine dış borç servisine gider. Türkiyenin yeniden resesyona sürüklenmesi ciddi bir sorun. Ekonomik izdiraba alıştık, ve eğer Saddam hergelesi gidip yerine halkının menfaatını düşünen bir yönetim gelirse, Türkiye ticari kayıplarını bir kaç yıl içinde kat be kat telafi eder. Politik sonuçlar bambaşka. Anladığım kadarı ile, Kuzey Irakda bir Kürt devleti kurulması-İsrail ne kadar israr etse de-olası değil, çünkü bunun ardından Güneyde bir Şii devleti, ve Kuzeyde Türkmen özerk bölgesi gündeme gelecek. Eğer bu ana senaryo doğruysa, Türkiye bu işten kar etemse de zararını azaltarak çıkar. ABDnin operasyona başladığı zaman TSKnın Kuzey Iraka girerek, hem Türkmen azınlığın yaşam hakkını garanti altına alması, hem bağımsızlık ilanını önlemesi hem de muhtemel bir Saddam saldırısında sınırlara Kürt yığılmasını önlemesi lazım. Bence TSK bu işini planını hazırlamıştır. Hem Ecevit, hem de Ismail Cem Irak konusunu çok iyi biliyor. Zayıf ve barışçıl bir Irak Türkiyenin çok işine gelir. Ama, bir noktada bunu sağlamak için askeri bir operasyonda üslerimizi açmanın dışında aktif destek vermek gerekebilir. Irak ve Kıbrısdaki gelişmeler Türkiyenin sınır ötesi güvenliği ve daha ileri bir noktada üniter devlet yapısını koruması için çok önemli. Benim yorumum Kıbrısda en iyi senaryo, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaşın AB ve Yunanistandan gelen tüm tahriklere karşın masada kalması, ama Kıbrıs Türkünün güvenliği ve refahı yüzde 100 temin edilinceye kadar hiç bir anlaşmaya yanaşmaması. Türkiyenin legitimate sayılacak bu isteklerine karşı ABnin alacağı tavır da bu bölgede bir oyun oynanıyorsa, kurallarını bize gösterecek. Ümitli değilim. En iyisi, elden geldiğince bir anlaşmazlığın suçunu Yunanistanın sırtına atacak stratejiyi hazırlamak. Ama, herkesin düşündüğünün aksine Rumların kaybedeceği çok şey var, Allah Verheugenden razı olsun. Adam, anlaşma olmazsa, Güney Kıbrısı birliğe tek başına alırız diyerek, aslında Rumların mabadlarının altına ateşi yaktı. Bir kere Güney Kıbrıs birliğe tek başına girerse Kuzeyden tek karış toprak almak veya tek Rum yerleştirmek hayal olacak. Orada ip kopuyor. Rumların 25 yıldır Türkün hakkına tecavüz etmek için ağızları salya akıtarak bekledikleri göz önüne alırsa, onlar da uzlaşmak zorunda. KARTLAR İYİ OYNANACAK Irak iki ucu inek gübresine batırılmış değnek. Kısa vade de, Türkiye için hem ekonomik hem politik bir felaket var ufukta, ama kartlar iyi oynanırsa bölgenin İsrailden sonra en güçlü ülkesi haline gelebiliriz. Bu sefer kartlar doğru oynanacak mı? Bence politik olarak evet. Toz-duman dağıldığında Irak Türkiye için askeri bir tehdit olmaktan çıkıp, ekonomik bir Pazar haine gelecek. Kısa vade de azından bu sene ekonomik büyümeyi unutmak zorunda kalabiliriz. Politik boyutta ise, sıkı bir diplomasi ve TSKnin aktif katlıımı gerekebilir. Merak etmeyin, işin içine TSK girerse, biz zararlı çıkmayız. Cuma günü AB ilişkileri var. Hiç endişlenmeyin, Değerli Ms Karen Fogga değinmeden o yazıyı bitirmeyiz. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||