| | | Bu konuda hazırlanan rapora göre, söz konusu ülkelere dış borç indirimi, ekonomik reform, daha fazla hibe ve kredi olmazsa, bazı Afrika ülkeleri kadar yoksul olan bu ülkeler, temel sağlık ve eğitime harcama yapamayacak. Sosyal harcamaların kısılmaması için bu ülkelerde dış borç ertelemesi ve silme gerekecek.
DIŞ BORÇ YÜKÜ İHRACAT GELİRİNİ ARTIYOR
Eski SSCB’nin en yoksul yedi ülkesinden Ermenistan, Gürcistan ve Kırgızistan’ın net dış borçları ihracat gelirlerinin yüzde 150’sine ulaşıyor ki, bu ekonomik bakımdan sürdürülemez bir seviye. Gürcistan, Kırgızistan, Moldova ve Tacikistan’da dış borçların devlet gelirlerine oranı yüzde 250’ye, Ermenistan’da yüzde 168’e ulaşıyor.
Eski SSCB’nin üç cumhuriyetinin Afganistan’a sınırı olması dolayısıyla, Azerbaycan ve Türkmenistan dahil, bölgede yoksulluğun azaltılması için bölgesel bir gündem oluşturulacak. Bölge ülkelerine yeni ve daha uygun şartlarda dış yardım temini düşünülüyor.
Ermenistan, Gürcistan, Kırgızistan, Moldova ve Tacikistan’ın 4.3 milyar dolarlık devlet ve devlet garantisindeki borçlarının yüzde 14’ü Rusya’ya ait olduğundan, bu ülkenin borç indirimi anlaşmasına dahili gerekiyor.
Rusya’nın eski SSCB’nin en yoksul beş ülkesinden alacaklarını silmesi ya da dış borç karşılığı çevre ya da enerji yatırımı takası karşılığında, Rusya’nın kreditör ülkelerden oluşan Paris Klübü’ne olan borçlarının bir kısmı silinecek.
YÜKSEK DIŞ BORCUN NEDENLERİ
Konuya dair rapora göre, Afrika’nın bazı yerlerinde olduğu gibi, Ermenistan, Gürcistan ve Tacikistan’daki sorunların bir kısmı eski SSCB’nin dağılmasından beri devamedegelen silahlı çatışmalardan kaynaklandı. Orta Asya’nın daha az gelişmiş ülkeleri ile Moldova Rusya’da 1998’deki mali krizden zarar gördü. Siyasi hatalar, reform eksikliği, enerji sektöründe kötü yönetim ve yolsuzluklar da borç ve ekonomik sorunların katlanmasına neden oldu. Eski SSCB dağıldığında hiç borcu olmayan Kırgızistan’ın dış borcu 1.7 milyar dolara çıktı.
Uluslararası mali kuruluşlar da, durumu yanlış değerlendirip, bu ülkelerin ekonomilerini değiştirme becerisini abartıp, onların Doğu Avrupa ülkeleriyle aynı yolu izleyeceği inancına kapıldı. Dünya Bankası ve IMF dahil, uluslararası camia, geçiş dönemi ile yapısal ve kurumsal reformların oturması dönemi zorluklarını yeterince öngöremedi. | |