Home page
Haber Menüsü


ABD’nin hedefindeki ülkeler
Terörizme karşı başlattığı uluslararası kampanya çerçevesinde harekete geçen ABD, Usame bin Ladin’in liderliğini yaptığı El Kaide örgütünün izini dünyanın dört bir yanında sürüyor.
Nevin Sungur
NTV
Afganistan operasyonunun ardından ABD, terörizm karşıtı savaşın ikinci devresine başlamaya hazırlanıyor. Uluslararası kampanya kapsamında, Afganistan sonrası hedef ülkeler listesinde, El Kaide örgütünün bağlantılarının bulunduğuna inanılan dört ülke yer alıyor: Endonezya, Filipinler, Somali ve Yemen.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
ENDONEZYA
       ABD Başkanı George Bush, teröre karşı savaşın El- Kaide ile başladığını ancak orada bitmeyeceğini ve dünya üzerindeki tüm terörist grupların bulunup teker teker yok edilene kadar devam edeceğini söylerken, askeri ve siyasi danışmanları da bundan sonraki hedef ülkelerin ve grupların isimlerini çoktan belirlemeye başlamışlardı.
       Hedef ülkeler listesinde ilk sıralarda yer alan isimlerden birisi de Endonezya. Etnik ve dini çatışmalarla geçtiğimiz yıl sık sık dünya basınının gündemine gelen ülke, önümüzdeki aylarda da, radikal dinci teröre karşı verilen mücadeleyle gündeme gelecek ülkeler listesinde yer alıyor.
       Amerika uzun süredir Endonezya’ yı yakın takibe almış durumda. Bunun da en büyük nedeni ülkede var olan radikal İslamcı grupların, El Kaide ile bağlantılı oldukları yönündeki şüphelerin giderek artması.
       
ENDONEZYA’YA MÜDAHALE YAKIN
       Geçtiğimiz günlerde Amerikan Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, yaptığı bir konuşma sırasında Endonezya’ya da değinmiş ve “Endonezya’ da El Kaide’nin peşine düşmek için, Afganistan’ daki operasyonun bitmesini beklemeyeceğiz” demişti. Kısa bir süre önce, Amerikan Gizli Servis ajanlarının, El Kaide örgütünün Jakarta’ daki Amerikan Büyükelçiliği’nin detaylı bir haritasına sahip olduğunu ortaya çıkarması da bardağı taşıran son damla oldu.
       Endonezya Devlet Başkanı, ABD’nin buraya yapacağı herhangi bir operasyonun, büyük bir hata olacağı ve doğacak sonuçların Birleşik Devletler’in kendi aleyhine olacağını belirtse de şimdilik onun sözlerine kulak veren yok gibi gözüküyor.
        Dünyadaki en büyük Müslüman nüfusa sahip olması ve bölgedeki dengelere etkisi nedeniyle Endonezya, Güney Asya’ daki en önemli ülkelerden birisi. Ancak ülke uzun süredir kendi iç problemleri yüzünden oldukça zor dönemler geçiriyor. Bu sorunlardan birisi de Endonezya’ nın güneyinde yer alan Molukkan adaları ve Maluku’ da Hristiyan ve müslümanlar arasında 1999’ dan beri devam eden çatışmalar.
       
TERÖR ÖRGÜTLERİ İÇİN UYGUN SIĞINAK
       Endonezya, coğrafi yapısı ve ülkedeki istikrarsız yönetimler nedeniyle, terör örgütlerinin yerleşmesi ve faaliyetlerini sürdürebilmeleri için en uygun ülkelerden birisi olarak kabul ediliyor. Ülke 17,000 den fazla irili ufaklı adacıklardan oluşuyor, bu da güvenlik açısından sınır kontrolünü oldukça zorlaştırıyor. Bunun yanı sıra Endonezya’ daki kanuni uygulamaların ve bankacılık kurallarının oldukça zayıf olması, silah ve patlayıcının çok kolay bulunabilmesi de, ülkeyi terörist örgüler için cazip kılan nedenlerin başında geliyor.
       Ülke büyük bir Müslüman nüfusa sahip olsa da, laik bir devlet yapısına sahip. Bundan hoşnut olmayan ve şeriat kuralları ile yönetilen bir devlet kurmak isteyen radikal İslamcı gruplar, Endonezya hükümetinin uzun süredir mücadele ettiği ancak bugüne kadar bir çözüm bulamadığı konuların başında geliyor. Ülkenin güneyinde devam eden Hristiyan - Müslüman çatışmaları da bu gruplar tarafından destekleniyor.
       
BİN LADİN BAĞLANTISI
       El Kaide ile bağlantısı olduğundan şüphelenilen bu grupların başında da Laskar Cihad geliyor. Liderleri Caffar Ömer Talip, kendi örgütünün El Kaide ile bağlantısı olduğunu kabul etmese de, Amerikan ve Endonezyalı gizli servis yetkilileri bu konuda her hangi bir şüphe duymadıklarını belirtiyorlar. Laskar Cihad dışındaki, Laskar Micahitleri ve Darul Islam isimli gruplar da ülkede şeriat rejimini kurmak isteyen diğer örgütler. Bu örgütler arasındaki en büyük benzerlik ise üçünün de üst düzey isimlerinin Afganistan’ a giderek Sovyetler’ e karşı savaşmaları ve orada Bin Ladin ile tanışmış olmaları.
       Gizli servis yetkililerin verdikleri bilgilere göre bu örgütler, Sulawesi adasında eğitim kampları kurarak militan yetiştiriyorlar ve burada savaşçılara silah ve bomba kullanımı konusunda eğitim veriyorlar. Çok gizli tutlan bu kamplar, El Kaide elemanları ve yerel Mürlüman militanlar tarafından yönetiliyor.
       Somali ya da Irak yönetimlerinin aksine Amerika , Endonezya hükümeti ile iyi ilişkilere sahip olduğu için, tek taraflı bir operasyona kalkışma ihtimali oldukça düşük gözüküyor. Öte yandan yerel güçlerle işbirliği yapması da zor çünkü daha önce Endonezya ordusunun Doğu Timor’ daki insan haklarını suistimal etmesi nedeniyle bir kanun çıkarmış ve Endonezya’ ya askeri yardımda bulunmayı yasaklamıştı.
       Uzmanlar şimdi bir ara formül yaratmak için çalışmalarına devam ediyor ve Amerika Endonezya’ da El Kaide’ nin peşine düşmek için gün sayıyor.
       
FİLİPİNLER
       Somali, Endonezya, Yemen gibi Filipinler de Amerika’nın başlattığı anti terör kampanyasında belirlenen hedef ülkelerden birisi. Özellikle son yıllarda rehin alma eylemleri ile ismini duyuran Müslüman ayrılıkçı gruplar, ülke için uzun süredir problem yaratırken, örgüt kurucularının Usame Bin Ladin ve El- Kaide ile ilişkilerinin olması Amerika’ nın kara listesinde yer almaları için en büyük nedeni yaratıyor.
       
HAREKETE GEÇİLDİ BİLE
       Amerika, bir taraftan sıradaki hedef tartışmaları yaparken bir taraftan da zaten şu ana kadar bilinen ve belirlenen ülkelerdeki operasyonları için yeşil ışık yakmış ve harekete geçmiş durumda aslında. Kendisi duruma doğrudan müdahale etmese de, Amerika ile işbirliği yapmak isteyen ülke yöneticileri, muhalif gruplar ve askerlerin, kendi vekilleri olarak terörle mücadele etmesini her türlü yardım ve donanımla destekliyor.
       Filipinler’ de de, Müslüman ayrılıkçı gruplarla savaşan Filipin ordusu için her türlü desteği ABD sağlıyor. Geçtiğimiz günlerde, Bush yönetimi, Filipinler Devlet Başkanı Gloria Arroyo’ ya, terörizmle savaş kampanyası çerçevesinde 92.3 milyon dolar önerirken, Filipin ordusunu eğitmek üzere ülkeye yaklaşık 600 Amerikan askeri gönderdi ve altı ay sürmesi planlanan bir tatbikat başlattı. Bu yakın geçmişte Amerika’ nın Asya’ da yürüttüğü en kapsamlı operasyon olarak tanımlanıyor.
       
EN BÜYÜK TEHDİT EBU SEYYAF
       Öte yandan Filipinler ordusuyla tatbikat yapan Amerikan askerlerinin ülkedeki varlığı, çeşitli kesimleri rahatsız ederken, birlikler radikal dinci örgütlerin tehditlerine hedef oluyorlar.
        Bu örgütlerden birisi de Ebu Sayyaf.
       
Adı “Allah’ ın Kılıcı” anlamına geliyor. 1980’lerde Afganistan’da Sovyetler Birliği’ ne karşı savaşmaya giden Abdujarak Janjalani tarafından 10 yıl önce kurulan örgütün amacı büyük bir çoğunluğu katolik olan Filipinler’ den ayrılarak bağımsız bir İslam Devleti kurmak. Ülkenin en büyük Müslüman ayrılıkçı grubu olan Moro Gerillalarını çok pasif olmakla suçlayarak onlardan ayrılan ve Ebu Sayyaf’ ı kuran Janjalani’ nin Usame Bin Ladin’ le yakın ilişkilerinin olduğu biliniyor. 1991 yılında polisle girilen bir çatışmada Janjalani’ nin ölmesinden sonra ise, grup ikiye ayrılıyor. Bir grup, başkent Manila’ nın 930 kilometre güneyinde bulunan Jolo Adası’ nda faaliyetlerini sürdürürken, diğer grup da yine aynı bölgedeki Basilan Adası’ nda yerleşmiş bulunuyor.
       
FİNANSMAN FİDYELERLE YAPILIYOR
       Şimdiye kadar bir kaç silahlı soyguncu olarak kabul edildikleri için hükümet tarafından çok fazla ciddiye alınmayan Ebu Sayyaf, ilk eylemini 1991 yılında gerçekleştirdi. Özellikle Batılı turistleri ve zengin Filipinlileri kaçırarak karşılığında fidye isteyen Ebu Sayyaf’ ın en bilinen eylemi ise 2000 yılında Malezya’ dan kaçırdığı 21 kişilik turist grubunu aylarca ellerinde tutması ve 25 milyon dolar aldıktan sonra serbest bırakması olmuştu.
        Örgütün, her an savaşmaya hazır yaklaşık 200 kadar militanı olduğu söyleniyor ancak Amerika’ ya göre bu sayı 2000 den fazla olabilir. Bunun da nedeni kaçırılan insanlar için ödenen fidye paralarının çok yüksek olmasının örgüte katılımı özendirmesi.
        Geçtiğimiz hafta içinde Filipin ordusu ile çatışmaya giren ve 20 gerillasını kaybeden Ebu Sayyaf örgütü halen bir Amerikalı çifti Basilan Adası’ nda rehin tutuyor.
       
SOMALİ
       ABD’nin hedefindeki ülkelerden birisi de Doğu Afrika’ da bulunan Somali.
       Amerikan uçakları, Somali üzerindeki keşif uçuşlarını sıklaştırmaya başlarken, Somali’ nin adı da Afganistan sonrası hedefler arasında sıklıkla geçmeye başladı bile. Amerikan Deniz Kuvvetleri de her an Somali kıyılarına çıkarma yapmak hazır bekletiliyorlar.
       
AFGANİSTAN’DAN KAÇANLAR SOMALİ’DEKİ KAMPLARDA
       Amerika’ ya göre, Usame Bin Ladin’ in El-Kaide örgütünün Somali’ de kampları bulunuyor ve örgüt militanlarının eğitimi için buradaki kamplar kullanılıyor. Ayrıca, Afganistan’ dan kaçabilen bazı Taliban mensupları da buradaki kamplarda bulunuyorlar. Öte yandan Amerikan Gizli Servisi’ nin hazırladığı raporlara göre, Afganistan’ da bulunan bazı silahların da Somali’ ye gönderildiği bildiriliyor.
       Amerika’ nın Somali’ ye olan ilgisi aslında daha öncelere dayanıyor. Bugüne yansıyan sonuçları daha iyi anlayabilmek için de Somali’ nin yapısını ve Amerika’ nın buradaki varlığını gözden geçirmek gerekiyor.
       Amerika’ nın Somali’ de geçen yıllarda yaşadığı oldukça kötü tecrübeleri bulunuyor. 1992 yılı sonlarında açlıktan ölen Somalililere yardım etmek üzere gönderdiği birliklerine 1993 yılında ateş açılmış ve bu saldırıda iki helikopterin düşürülmesi sonucu 18 asker yaşamını kaybetmişti. Bunun üzerine dönemin ABD Başkanı birliklerin çekilmesine karar verdi ve bu saldırının Bin Ladin tarafından eğitilen gruplar tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.
       
YÖNETİM BOŞLUĞU VE KAOS
       Somali, bugün yeterli bir siyasi yönetime sahip olmayan iç yapısı çökmüş bir devlet portresi çiziyor. Ülkedeki siyasi irade boşluğu nedeniyle de terörist gruplar ve uyuşturucu tacirleri için son derece uygun bir yer oluşturuyor.
       Ülkede bugün varlığını sürdüren hükümet, sadece başkentte etkili olabilirken ülkenin geri kalanı, sürekli birbirleriyle çatışma halinde bulunan savaş lordları tarafından yönetiliyor.
       
EL KAİDE BAĞLANTISI
       Amerika’ nın burada en fazla ilgilendiği grup ise, Hüseyin Muhammed Edid liderliğinde kurulan ve El- Kaide ile sağlam bağlantılarının olduğuna inanılan El-İtihat El İslam yani İslami Birlik grubu.
       El-İtihat El- İslam, 1991 yılında düşürülen Siad Barre rejimine karşı 1980lerde kurulan İslami grupların arasından çıkan bir örgüt olarak biliniyor. Amerika, bu grubun, 1998 yılında Nairobi ve Dar es Selaam’ daki elçiliklerinin bombalanmasından önce El-Kaide militanlarına destek ve kendi kamplarını kullanma izni verdiğine inanıyor.
       İddiaya göre, El İtihat, Somali’ nin güneyindeki Kenya sınırında bulunan Ras Kamboni isimli kampın yanı sıra ülkede bir çok eğitim kampına sahip bulunuyor ve El- Kaide militanları da diğer ülkelerde yürütecekleri saldırılar için buradaki kampları kullanıyorlar.
       Ayrıca El-İtihat’ın, El- Kaide örgütü adına para aklamakla suçlanan Al Baraka Finans ve İletişim grubuyla da yakın ilişkilerinin olduğu iddia ediliyor.
       
KUZEY İTTİFAKI BENZERİ GRUPLAR VAR
       Etnik yapı olarak Somali, Afganistan gibi karışık bir ülke. Buradaki bazı gruplar da, Kuzey İttifakı’ nın Taliban’ a karşı Amerika ile yaptığı işbirliği gibi bir yardım teklifinde bulunuyorlar. Öte yandan Somali’ deki olası bir operasyon da Afganistan’ da yürütülenden çok daha mütevazı bir ölçekte olması planlanıyor. Ancak yine de Amerika, temkinli, Somali’ de düzenlenecek olası bir operasyon için tüm hazırlıklarını yavaş yavaş tamamlasa da başlamak için uygun anı kolluyor.
       
YEMEN
       ABD’ nin, Afganistan sonrası kendisine yeni hedef arayışında ismi geçen ülkelerden birisi de Arap Yarımadası’nın en fakir ülkesi olarak kabul edilen Yemen. Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamasında Yemen’ i olası hedeflerden birisi olarak tanımlayarak, Yemen hükümetinin terör karşıtı kampanyada işbirliği çabalarından memnun olduklarını belirtmişti.
       12 Ekim 2000 tarihinde, Aden limanında bulunan Amerikan savaş gemisine yapılan saldırı sonucu 17 denizcinin yaşamını yitirmesi, Amerika-Yemen ilişkilerinde yeni bir süreci başlattı. Amerika, zaten uzun süredir dikkatle izlediği ülkeyi daha yakın takibe aldı.
       
BİN LADİN’İN BABASI YEMENLİ
       Usame Bin Ladin’ in babasının Yemenli olması ve Bin Ladin’ in 1996’ da Sudan’ dan sınır dışı edildikten sonra, burada saklandığı yolundaki söylentiler de Yemen’in kara listeye alınmasında büyük rol oynadı.
       Daha önceleri Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye bölünmüş olan Yemen, 1994 yılında yaşadığı iç savaş sonrasında bir bayrak altında birleşmiş ve güneydeki komünist rejim sona erdirilerek, cumhuriyet yönetimi kurulmuştu. Ancak merkezi hükümet hiç bir zaman için ülkenin geneline hakim olmayı başaramadı ve özellikle dağlık kuzey bölgelerde yer alan kabileler, kendi bölgelerini kendi kanunları ile yönetmeye devam ettiler.
       Ülkede çok büyük miktarlarda silah bulunması ve Afganistan’ da mücahit olarak çarpışan Yemenlilerin geri dönmeleri ile durum iyice kontrolden çıktı. Geri dönen militanların bir kısmı, “Aden Abyan İslami Ordusu” gibi İslami düzeni savunan gruplara katıldılar.
       “Aden Abyan İslami Ordusu”nun Bin Ladin ile bağlantılı olduğu, Afrika’ daki elçiliklere ve Aden’ deki savaş gemisine yapılan saldırılarla ilişkili oldukları tahmin ediliyor. Yemen’ deki bazı din okullarının da , Bin Ladin tarafından kontrol edildiği yine bu söylentiler arasında yer alıyor. Bugüne kadar ortaya çıkarılamamış olsa da ülkede El Kaide’ ye ait eğitim kamplarının bulunduğu yönünde bilgiler de Amerikan yönetimini oldukça rahatsız ediyor.
       
YEMEN HÜKÜMETİ TELAŞTA
       Yemen hükümeti ise Amerika’ nın bir sonraki hedefi olmaktan korktuğu için, ülkede durumu kontrol altına almak için büyük çaba gösteriyor. Geçtiğimiz haftalarda, Yemen güvenlik güçleri tarafından ülkenin iç kesimlerinde yer alan Magrib bölgesine düzenlenen saldırı da, uzmanlar tarafından bu çabanın bir sonucu olarak yorumlanıyor.
       Bu bölgedeki kabilelerden birisinin, El Kaide örgütü üyelerini sakladığı yönünde çıkan haberler sonucu, Yemen ordusu bölgeye büyük bir operasyon düzenlemiş, bu saldırı sonrasında 18 asker ve 4 köylü yaşamını yitirmişti.
       Yemen yönetimi, bir yandan hedef gösterilme tedirginliği yaşarken öte yandan bu durumu kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Amerika’ nın yardımını alarak ülkedeki kontrolü güçlendirmeye ve şu anda sahip olduğu kötü imajından kurtularak ekonomik olarak kendini güçlendirmeyi hedefliyor.
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları