|
Selim Sayarı: Sayın Kasulides, Sayın Denktaş ve Klerides yüzyüze görüşmelere ve müzakerelere başladılar. Bundan 2 ay önce bu durum düşünülemeyecek, hayal edilemeyecek bir durumdu. Ancak şu anda gerçekleşti. Siz gerçekten bir şeylerin olabileceğine inanıyor musunuz?
Yannakis Kasulides: Şu anda gerçekten ne olup bittiğine bakarsak, uzun zamandan sonra yüzyüze görüşmelerin başladığını görüyoruz. Bu görüşmelerin olmadığı bir ortamda bir anlaşmaya varmanın umudu bile söz konusu olamazdı. En azından şimdi bir diyalog söz konusu. “Bunun sonucu ne olacak?” diye soracak olursanız, ben de bilemiyorum. Ancak ümit ediyorum ki, iki taraf da yapıcı davranır. Şu teminatı vermek istiyorum sizlere, Sayın Klerides, açık görüşmelerine devam edecektir. İki tarafın kabul edebileceği bir anlaşmayı yapmaya hazırdır. Sayın Klerides iki tarafın isteklerini gözönünde bulunduracaktır.
 Kıbrıs raporu Avrupa Konseyi’nde
İlk adım Sayın Denktaş tarafından atıldı. Siz, Sayın Denktaş’ın ciddi ve samimi olduğuna inanıyor musunuz?
Y.K: Sayın Denktaş, ciddidir, Sayın Klerides’le doğrudan görüşmeleri ön koşul öne sürmeden kabul etti. Geçmişte bu söz konusu olmamıştı, ama herşey müzakere masasında anlaşılacak. Kendisi, bugüne kadar yaptıklarında, özellikle de siyasi bir çözüm bulunması konusunda ciddi mi?, bunu göreceğiz. Tabii ki Türk tarafının endişelerinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz ve bunları müzakereler sırasında gözönünde bulundurmaya çalışacağız. Öyle umut ediyorum ki, kendisi de bizim endişelerimizin ne olduğunu bilir. Sayın Denktaş’ın bizim endişelerimizi gözönünde bulundurup bulundurmayacağını müzakere masasında göreceğiz.
‘Rumlar AB’ye alınırsa barışa katkı yapmaz’
Bu yeni süreçten neler bekleniyor?
Y.K: Barış bekliyoruz tabii ki. Tek istediğimiz barış.
Sizin kriterleriniz neler? Türk kesiminden farklı kriterleriniz olduğunu biliyoruz.
Y.K: Tabii ki biz, birleşmiş bir ada istiyoruz, birleşmiş bir Kıbrıs istiyoruz. Rum kesimi ile Türk kesiminin barış içerisinde, uzlaşma içerisinde yaşamasını istiyoruz. Tek bir devletin çatısı altında birlikte yaşamak istiyoruz. Uluslararası kamuoyu tarafından tanınan tek bir egemenlik altında yaşamak istiyoruz. İki toplum da aynı gücü ve merkezi hükümetin organlarını paylaşacaklar ve siyasi açıdan eşitliğe sahip olacaktır. İki topluma da eşit haklar verilecektir ve iki toplumun da özerkliği olacaktır. İki toplum da kendi iç işlerini yürütme konusunda özerk olacaktır.
Verheugen: Kıbrıslı Rumlar’ı AB’ye almalıyız
Peki, sizce Kıbrıs sorunun çözümlenmemesine kim sebep oluyor?
Y.K: Siyasi isteklilik söz konusu değildi, özellikle de Sayın Denktaş, bu konuda geçmiş zamanlardaki görüşmelerde, istekli gelmiyordu. Bu durum, Butros Gali (eski BM Genel Sekreteri) tarafından da geçmişte bir raporda dile getirilmişti. Şu anda duruma baktığımız zaman açık görüşlülükle masaya oturmamız ve bu defa doğru kararları vermemiz gerekiyor.
İyimser misiniz, çözüm konusunda? Sizce bu son şans mı? Çözüm bulunması için doğru zaman mı? Sizin son verdiğiniz tarih ve takvim ne olacaktır?
Y.K: Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ne üyeliğinden önce son defa görüşmelerde bulunuyoruz, ama son şansımız olduğunu düşünmüyorum. “Şu anda son bir tarih vermek doğru değil” diye düşünüyorum. Bir takvim belirlemek doğru değil. Bence iki liderin müzakere yapmasını beklememiz ve onların rahat bir şekilde müzakereleri devam ettirmeleri gerekiyor. Şu anda yeni bir sürece başlamış bulunuyoruz. İki toplum da bazı beklentiler ve umutlar içerisinde.
Denktaş-Klerides haftada 3 kez görüşecek
Sizce, Atina’nın, Ankara’nın ve uluslararası komitenin sorumlulukları ve görevleri neler?
Y.K: Atina ve Ankara, Kıbrıs konusunda garantör güçler konumunda. Kıbrıs’ta yaşayan toplumlar tarafından her iki ülke de ana vatan olarak değerlendiriliyor, çünkü her iki toplum da kültürel karakteristikleri açısından bu ülkelerle bağlantılı.
Ancak herkesin anlaması gerekiyor, Kıbrıs, bağımsız bir ülkedir ve BM’nin bir üyesidir. Geleceği de bu şekilde belirlenmesi gereken bir ülkedir. Tabii ki yakın bağlarımız ve ilişkilerimiz vardır, ancak biz, kendi kararlarımızı alan ülkeyiz. Ortak bir anlaşma yapılacaksa, Türk kesimi ve Rum kesimi arasında yapılacak.
Uluslararası topluma gelecek olursak, tabii ki onlar da bir sorumluluk taşıyorlar. Çözüm bulunması açısından uluslararası toplumun da bizlere yardımcı olması gerekiyor. Özellikle de uluslararası hukuk kurallarına ve BM sözleşmesine göre bir anlaşma bulunmalı. | |
İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu
