|
16 Ocak Cumhurbaşkanlığı Sarayında NTV Lefkoşa muhabiri Selim Sayarının sorularını yanıtlayan Soysal, Denktaşın davetiyle başlayan yeni sürecin bugünkü ilk toplantısında görüşmelerin yönteminin konuşulduğunu belirtti. Denktaş ile Kleridesin bu konuda anlaştığını anlatan Soysal, önümüzdeki hafta başlayacak görüşmelerde liderlere üçer kişilik heyetlerin eşlik edeceğini, özel temsilci De Sotonun ise not tutmakla yetineceğini belirtti. Mümtaz Soysal, ilerleyen görüşmelerde uzlaşma ve yakınlaşma olup olmadığının ortaya çıkacağını, uzlaşma olması durumunda adaya gerçekçi bir barış gelebileceğini söyledi. |
Selim Sayarı: Sayın Soysal, bugünkü müzakerelerin atmosferini sormak istiyorum. Müzakerelerin öncesinde çok iyimser bir hava vardı. Korunuyor mu halen iyimser hava? Mümtaz Soysal: Biz, o iyimserliği korumak niyetindeyiz. Bugünküne de müzakere demek belki yanlıştır. Bu müzakere sürecinin açılış temasıydı. Tabi, unutulmaması gereken nokta şu. Bu dönem ya da bu tur, Sayın Denktaşın daveti üzerine başlamış olan bir tur. Dolayısıylma başlatan taraf, Türk tarafı olarak bizim istediğimiz, ilk önce liderler kendileri başbaşa gelsinler, karşılıklı. Ve temel görüşlerini, bu konuda ne düşünüyorlarsa genel bakış açılarını ortaya koysunlar. Bugün o yapıldı. Ve bugün yine üzerinde anlaşılan bir nokta, önümüzdeki hafta pazartesiden başlayarak, haftada üç gün, Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günü, sürebildiği kadar bu görüşmelerin heyetler halinde olması gerekecek. Dolayısıyla 1+3 denen formülle, Sayın Denktaş ve yanında üç yardımcısı, heyet halinde bu görüşmelere gireceğiz. Bu görüşmelerdeki asıl müzakere safhası denebilecek olan safhadır. Bu safha ilerlerse eğer bundan sonraki aşamalar ayrıca saptanacak. Denktaş-Klerides haftada 3 kez görüşecek S.S: Görüşmenin hemen öncesine dönmek istiyorum. Perulu arabulucu Alvaro De Sotonun üç hukukçu danışmanıyla birlikte müzakerelere katılacağı haberi geldi. Bu biliniyordu. Ardından dışarıdan müdahale endişesi, ki bu öteden beri Türk tarafının endişeleri arasında. Bir gergin hava oluştu. Bu hava aşıldı mı, bunun aslı neydi? Mümtaz Soysal: Buna gergin hava ya da bir kriz demek yanlış olabilir. Bu daveti yaptığımız zaman kabul edilen noktalardan biri de Sayın Genel Sekreterin bu konudaki temsilcisi durumunda olan Sayın De Soto, bir not tutucu olarak katılacaktı. Yani, herhangi bir öneride bulunmak, tarafların önüne bir şeyler koymak biçiminde bir yetkisinin zaten olmaması gerekiyor, durumun gereği. Ve danışmanlarımla geldim, dediğiz aman, dışarıda öyle yorumlandı ki, sanki birdenbire Cenevre görüşmelerinin formatına dönüyormuş gibi bir durum ortaya çıktı. Oysa, bu hesapta yoktu. Biz, bunun başlangıcında böyle olmasın, bunu böyle görmüyorduk, dedik. Ve o da kabul etti. Yani, bir kriz yaşanmadı. Nitekim bugün görüşmelerde, ilk başlandığında Sayın Denktaş, Sayın Klerides ve De Soto bulundu. Başka kimse bulunmadı. Tabi, Rum tarafı yardımcılarıyla gelmişti ama onlar dışarıda beklediler. Bizim istediğimiz tarzda başlamış oldu. Ama önümüzdeki haftadan itibaren heyetler halinde görüşmeler başlayacak. Dolayısıyla bu bizim istediğimiz tarzda başlamış bir süreç. Herhalde istediğimiz iyimserlikle devam eder diye umuyoruz. S.S.: Gelişmelerden, Türk tarafının 38 yıllık Kıbrıs sorununa yeni bir sayfa açmayı, önceki çözüm girişimsizliklerinin başarısızlığını bir kenara bırakarak yeni bir başlangıç yapmayı planladığını anlıyoruz. Siz, önümüzdeki tur görüşmelerde yeralacaksınız, Anayasa uzmanı olarak. Anayasal konular öne çıkıyor. İşin neresinden başlanacak? Mümtaz Sosyal: Her konuda olduğu gibi zannediyorum alfabesinden başlamak gerekecek. O konuda görüşler sır değil, karşılıklı olarak biliniyor. Ama görüşmelerin akışı içinde, bu görüşlerde bir yakınlaşma olabilir mi, olamaz mı, ona bakılacak. Ona göre de görüşmeler olumlu bir yöne doğru gider veya gitmeyebilir. Bu konuda tarafların uzlaşma niyeti var mı, yok mu? Ya da uzlaşmaya varırken, ortaya koyacakları çözümler, gerçekten sürekli ayakta kalabilen, yaşayabilen çözüm getirir mi? Yoksa birbirimizi aldatmak üzere mi bir egzersize girmekteyiz. Bu ortaya çıkacak. S.S.: İki kesimin de halkları çözüm bekliyor. Bir süreç başladı. Önünüzde uzun bir yol var anlaşılan. Bu sürecin ne zaman şekillenmeye başlayacağını tahmin ediyorsunuz. Bir süre belirdi mi? Böyle bir şey planladınız mı? Mümtaz Sosyal: Çok kesin bir süre vermek mümkün değil. Ama çok fazla uzamasını da istemiyoruz. Görüşler bellidir. Bunlar arasında bir uzlaşma olabiliyorsa ne ala. Olamıyorsa gereksiz yere sürdürmek de anlamsızlaşabilir. Ama anlamsızlaşmasın istiyoruz. Bizim ortaya koyduğumuz çözümler, gerçekçi çözümler olduğuna inandığımız çözümler. Onlar üzerinde bir uzlaşma olursa, Adaya gerçekten sürekli bir barış gelebilir. O umutla masadayız. Ve sonuç elde edinceye kadar da masada kalacağız. S.S.: Bir kaç temas oldu iki lider arasında... Bu dördüncü buluşma... Karşı tarafın, yani Rum Yönetimi Lideri Kleridesin yaklaşımı nasıl? Sizde nasıl bir izlenim yarattı? Mümtaz Sosyal: O konuda bu noktada açıklama yapmak, konuların özüne girmek olabilir. Herhalde karşılıklı izlenimler vardır. Ama o izlenimleri, karşı karşıya gelmiş olan liderler açıklarlarsa açıklarlar. Açıklamazlarsa, zaten bizim onların içlerindeki izlenim nedir, bilmemize de yüzde 100 imkan yoktur. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||