Sinemanın eskimeyen yüzü Robert Redford

İyi yurttaş, iyi oyuncu olarak anılmaya hak kazanan ender isimlerden olan oyuncu, Son kale filmiyle sinemalarda.

NTV-MSNBC


		6 Ocak— Sinemanın en içten bakan gözlerine sahip oyuncu “Butch Cassidy and the Sundance Kid” filmiyle gönüllerde taht kurdu. Yakışıklı aktör uzun yıllar bu tahtı kimselere kaptırmadı ama zaman en büyük düşmanıydı. Şimdi artık ‘yakışıklı’dan ziyade karekter rollerine bürünüyor, o da arada sırada...

"Naturel" filminde

Onu iyi kalpli kovboy, çaylak ama inatçı gazeteci, romantik aşık ama her zaman zeki ve karizmatik biri olarak tanıdık. 1962 yılından beri sinemanın içinde olan sanatçı, mesleğine gönülden bağlı olanlardan. Genç yetenekleri ortaya çıkarmak için kurduğu ‘Sundance Film Festivali’ bunun en iyi örneği.
18 Ağustos 1937 Santa Monica Kaliforniya doğumlu olan Charles Robert Redford kelimenin tam anlamıyla haylaz bir çocuktu. Lisedeyken yaptıkları arabaların cant kapaklarını çalmaya kadar varabiliyordu. Colarado Üniversitesinin beyzbol takımında oynuyordu ama bir gün öyle çok sarhoş oldu ki bu onun hem bursunu kaybetmesine hem de takımdan atılmasına neden oldu.
‘Pratt Institute of Art’da resim eğitimi almaya başlayan Redford Avrupa’da tam bir sanatçı hayatı sürdükten sonra New York’daki ‘American Academy of Dramatic Arts’da oyunculuk eğitimi almaya başladı. Burada tüketici sorunlarıyla ilgili işler yapan Lola Van Wagenen ile tanıştı ve 1958 yılında evlendi. Lola Robert ile evlemek için kolejden ayrıldı ve evlendikten sonra çiftin dört çocuğu oldu. Çocuklarından birini doğum sırasında yitiren çift 1985 yılında boşandı.

Robert Redford'u öne çıkaran film "Buch Cassidy"de Paul Newman ile...

Kızı Shauna Redford 1960 doğumlu, ressam ve bir çocuğu var. Oğlu David James Redford ise 1962 doğumlu ve senarist. Diğer kızı Amy Hart Redford ise 1970 doğumlu ve aktris.
Redford, kardeşi William ile birlikte televizyon ve sahne işleri yapıyor, böylece deneyim kazanıyor ve çevre ediniyordu. Ama çıkışını günümüzde olduğu gibi o dönemlerde de hayli önemli olan karizmatik görünüşünün de etkisiyle 32 yaşındayken “Sundance Kid” adlı Western filminde kaptığı rolle yaptı. Kimi eleştirmenlere göre şöhreti geç yakalamasının nedeni, fazla yakışıklı olmasıydı. Bu uzun zaman oyunculuk yeteneğini gölgeledi.
“Butch Cassidy and the Sundance Kid- Sonsuz Ölüm” sevimli haydut filmi (sonu hala hatırladadır) o zamanın 68 ruhunu yansıtması bakımından da büyük ilgi uyandırdı. En iyi sinematografi dahil, üç Oscar kazandı.
1973 yapımı olan “The Way We Were- Bulunduğumuz Yol” ve “The Sting” filmleriyle ise üç yıl boyunca Amerika’nın bir numarası olmayı başardı.
Ardından ününe ün katan, onu ‘temiz Amerikalı’ ile özdeşleştiren filmler geldi. CIA’nin kirli yüzünü sergileyen kütüphane çalışanını canlandırdığı “Three Days of the Condor - Akbabanın 3 Günü”; Watergate skandalını ortaya çıkaran gazeteci rolünü üstlendiği “All The President’s Men- Başkanın Tüm Adamları” (1976) uzun yıllar unutulmayan yapımlar olarak hafızalara kazındı.

Başkanın Tüm Adamları'nda genç bir gazeteci rolündeydi

Redford bu çıkışın ardından kendini geliştirmek adına farklı girişimlerde de bulundu. Örneğin neredeyse tüm servetini Utah’ta satın aldığı bir çiftliğe yatırarak burayı ‘Sundance’ adında bir kayak ve dinlence yeri haline getirdi. 1980 yılında yılında Sundance Institute olarak adlandırdığı küçük kasabavari çiftliği genç, yetenekli ve başarılı film yapımcıların amaçlarına yönelik kullanıma açtı ve günümüzün en önemli film festivallerinden olan ve her yıl gerçekleştirilen “Sundance Film Festival”ın doğuşunu gerçekleştirdi. Redford’un ilk yönetmenlik denemesi olan “Ordinary People” ise 1981 yılında ‘En İyi Yönetmen’ dalında Oscar’a layık görüldü.
Sinemada oyunculuk yapmaya iyice ara veriyor, günlerini daha çok Utah’taki çiftliğinde ve Sundance projesini tanıtmakla geçiriyordu. Kamera önüne geçişi 1984’ü buldu; “The Natural” filminde beyzbolcuyu canlandırırken bir yıl sonra Sidney pollack’ın bol Oscar’lı “Out of Africa”da Meryl Streep’in yakışıklı sevgilisi rolünü oynadı.

Buch Cassidy'nin sonsuza kadar yaşayacak olan son sahnesi.

Ancak tekrar kamera arkasına geçmek için sekiz yıl bekledi ve John Nichols’un sevilen romanının beyazperde uyarlaması olan “The Milagro Beanfield War”ı çekti. 1992 yılında başrolünü Brad Pitt’in üstlendiği “A River Runs Through It” filmini çekti ve hem eleştirmenlerin hem de hayranlarının gözünde bir kademe daha yükseldi. Bu ona yetmemiş olmalı ki 1994 yılında “Quiz Show” adlı filmle bir çıkış daha yaptı ve “En iyi Yönetmen” dalında Oscar’a aday oldu.

Ayrıntılar:
-Utah’ta yapılan ‘Sundance Film Festivali’nin ev sahipliğini yapıyor.


Robert Redford filmografisi


	•	Ünlü yıldızın oynadığı ve yönettiği filmlerin listesi

-İngiliz Empire Dergisi tarafından Ekim 1997’de yapılan ‘Tüm Zamanların En İyi 100 Film Yıldızı’ sıralamasında 29. sırada yeraldı.

- Yine aynı dergi tarafından 1995 yılında yapılan ‘Sinema Tarihinin En Seksi Yıldızlarıları’ sıralamasında ise 4. sırada yeralıyordu.

- 1999’dan bu yana Alman ressam Sibylle Szaggars ile birlikte.

-Aktris Sonia Braga ve kostüm tasarımcısı Kathy O’Rear 1988 yılından bu yana birlikite çalışıyor.

-1972 yılında “Godfather” filmindeki Michael Corleone rolü için düşünülmüştü.

-1980’leri konu alan ve o dönemde bir numara olan “The Fall Guy” adlı şarkıda adı geçiyor.

-Solak ve en meşhur sözü “Yönetmen olduğumda kendimi aktör olarak beğenmiyorum, aktör olduğumda da yönetmen olarak beğenmiyorum”

-Bazı filmlerden aldığı yaklaşık miktarlar:
War Hunt (1962)......... 500 bin dolar
A Bridge Too Far(1977)........ 2 milyon dolar
Havana (1990)......... 7 milyon dolar
The Last Castle (2001)......... 11 milyon dolar

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın