|
|
En azından, gariban turizm bakanlığının iki kuruşluk tanıtma bütçesi ile yapamadığını yapıyor. Dün, bütün Avrupa basını Türkiyeyi konuşuyordu. Hani, yatırım camiası olarak böyle bir moral zaferine de ihtiyacımız vardı, çünkü Haziran piyasalara uğurlu gelmedi. OLUMSUZ YAKLAŞIM YOK Böyle bir zaferden sonra çok olumsuz olamıyorum. İnşallah Perşembe gününden sonra politik belirsizlik geçecek, ve gözler yeniden ekonomide yaşanan olumlu gelişmelere yönelecek. Basında nerdeyse herkes Yılmazın TBMM tarafından aklanacağında hem fikir. En son böyle tek yürek-tek düşünce olduğumuz konu Süleyman Demirelin süresinin uzatılması idi. İnşallah yine yüzümüze yumurta yemeyiz. Tabii, politik belirsizlik bitmeyecek, hala sekiz soruşturma komisyonu raporu var. Erken seçim korkusu var. Ama, Anayasa Mahkemesi Başkanının henüz Fazilet davasına geçilmediği konusundaki sözleri olumlu. Şu anlamda olumlu, Devlet Bahcelinin FP kapatılırsa erken seçim beyanı içerden alınan duyumlara dayalı değil, sübjektif bir analizin sonucu. Tekrarlıyorum, belki (tabii gönül istemez) FP kapatılır, ama toptan politikadan men çok zor. Piyasaların da yavaş yavaş bu gerçeği benimseyeceği düşüncesindeyim, tabii şu Perşembe gününü atlatabilirsek. Ekonominin yönü de Mayıs verileri çıktıkça belirginlik kazanıyor. Mayıs kapasite kullanımında yükselme var. Endeks son 10 ayın en yüksek düzeyine gelmiş. Ancak, hala geçen senenin altındayız. Ayrıca, kapasite kullanımının hala yüzde 76 civarında seyretmesi ciddi boyutta atıl kapasite gösteriyor. Yetersiz üretimi iç talep eksikliğine bağlayan üreticilerin oranı yüzde 50ye geriledi. Ancak, bu oran hala çok yüksek. Benim gördüğüm manzara, hala yavaş büyüyen bir ekonomi. HEDEFLER YAKALANACAK Hazine, Mayıs bütçe gerçekleşmelerini açıkladı. Bütçe açığı dolar bazında %18.6 artmış, ama bizim için asıl önemli kriter olan faiz dışı fazla 788 milyon dolardan 7 milyara fırlamış. Faiz dışı harcamalarda %6.2 gerileme var. Stand-by ikinci çeyrek hedeflerini kolay yakalayacağız. Ama, üçüncü çeyrekte ne olur, onu tahmin etmek güç. Çünkü, bütçe gelirlerinin artış hızı da vavaşlıyor. Yılın ilk aylarında dolar bazında yüzde 50lik bir tempoyla artıyordu gelirler; bu oran Mayısta yüzde 30 düştü. Bütçe ve iç borç verilerinden de ekonomide ne olup bittiği konusunda bir yorum çıkartabiliriz: Devlet, piyasadan para çekiyor (faiz dışı fazla artıyor). Sonra, bunu faiz olarak ekonomiye geri ödüyor. Ancak, iç borç stoku sene başından bu yana takriben 6 milyar dolar artmış. Yani, bu paranın büyük kısmı reel ekonomiye dönmüyor, mali piyasalarda kalıyor. TÜKETİM NASIL YAVAŞLAYACAK ? Bu tüketim dalgasını pompalayan gelir nereden geliyor, ben bir türlü çözemiyorum. Belki de millet işler düzeliyor diye birikimlerini yemeye başladı. Peki bu içinde bulunduğumuzu varsaydığımız tüketim dalgasını nasıl yavaşlatacağız? Dikkat ederseniz varsayıyorum, çünkü emin değilim bir patlama olduğuna. Ankara kulislerine göre hükümet yeni önlemler arıyor. Vergileri artırmak çözüm değil, çünkü oranlar zaten çok yüksek, aktivite paralel ekonomiye kayar hemen. Para programı sayesinde TCMB devre dışı, yani faizleri yükseltemez. Halkı tüketimden vazgeçirmek istiyoruz, ne yapacağız? Cevabı çok basit. Şu özel emeklilik yasasına koyun vergi istisnasını. İMKBye özelleştirme ve telekom şirketlerinden 8 milyar dolar civarında mal gelecek. Halk parasını emeklilik fonlarına yatırır, onlarda bu hiselere yatırım yaparlar. Bir iki sene vergiler düşer tanınan istisnadan dolayı, ama onu da özeleştirme gelirleri ile telafi ederseniz. Ankara, Ankara duy sesimizi, ver vergi istisnamızı. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||