 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| ARJANTİN’DEKİ OLAYLAR | |||||||||
|
Krizleri yaşatan yapısal sorunların çözümüne yönelik yeterli adımların henüz atılmamış olmasının 2002 yılına dair beklentiler konusunda oldukça ihtiyatlı olmayı gerektirdiğini vurgulayan Küçük, şöyle konuştu: “Son günlerdeki uluslararası gelişmeler içinde bizi en çok ilgilendirmesi ve düşündürmesi gereken konu Arjantin’de yaşananlar olmalıdır. (Biz krizi atlattık iyi durumdayız) rehavetine kapılmamalıyız. Türkiye’nin içinde bulunduğu bıçak sırtı dengeyi hatırlatması açısından Arjantin bizim için son derece önemli bir örnek teşkil etmelidir. Zira büyüme gerçekleşmez ve işsizlik azaltılmaz ise gelecekte Türkiye sıkıntılı günler yaşayabilir. Türkiye ekonomik ve sosyal reformlarını ve yapısal değişimini tüm kurumlarıyla bir araya gelerek bir takvim çerçevesinde hızla gerçekleştirmek zorundadır.” Hazırladıkları çalışma programı hakkında da bilgi veren Küçük, en öncelikli sorunlarının, üretimi canlandırmak ve sanayiye rekabet gücü kazandırmak olduğunu söyledi. REKABET GÜCÜ KAYBOLDU Küçük, “Türkiye’nin içinde bulunduğu bıçak sırtı dengeyi hatırlatması açısından Arjantin bizim için son derece önemli bir örnek teşkil etmelidir” dedi. Küçük, “Cumhuriyet tarihinin en dramatik ekonomik küçülmesini yaşadığımız” 2001 yılının bitmek üzere olduğunu belirterek, Ocak ayından itibaren sürekli düşen özel sektör kapasite kullanım oranlarının son iki yıl ayda “küçük de olsa” öncekı aylara göre artış gösterdiğine işaret etti. Dünyada önemli gelişmelerin yaşandığı son dönemlerde Türkiye’nin siyasi belirsizlikler içinde üretimini ihmal ettiğini, yatırım kabiliyeti ve rekabet gücünü yitirdiğini savunan Küçük, şunları belirtti: “Özel sanayi yatırımları içinde imalat sanayi yatırımlarının payı 1975 yılında yüzde 37.8 iken bu oran, son yıllarda ortalama yüzde 22’ye düştü. Dünya rekabet gücü sıralamasında 1994 yılında 47 ülke içinde 31. sırada olan Türkiye 2001 yılında 44. sıraya gerilemiştir. İmalat sanayi yatırımlarındaki bu durgunluk ve rekabet gücündeki düşüş, geleceğimiz için ciddi sıkıntılar yaratacak niteliktedir.” YATIRIMCI ADETA CEZALANDIRILIYOR Türkiye’de yatırımcının adeta cezalandırıldığını dile getiren Küçük, “Kaynaklarını etkin kullanmayan müsrif devlet, açıklarını kapatmak için özel sektöre yüklenmektedir” dedi. Küçük, devletin hantal yapısının yalnızca sanayicilere değil toplumun tüm kesimlerine zarar verdiğine dikkat çekti. “Sanayinin rekabet ve yatırım gücünün azalması sonucu bugün neredeyse her aileden bir işsiz karşımıza çıkmaktadır” diyen Küçük, şunları kaydetti: “Biz sanayiciler, yatırım kolaylığı talep ettiğimizde bunun kesinlikle bütçeye ek yük getirecek şekilde algılanmasını istemiyoruz. Tam tersine bunu, sanayiye rekabet gücü sağlayacak, istihdam yaratacak ve dolayısıyla vergi gelirlerini artıracak önemli bir araç olarak görüyoruz.” Tanıl Küçük, önümüzdeki çalışma döneminde Türkiye’nin yurtdışı fuarlarda temsiline yönelik olarak Türkiye’deki ve yurtdışındaki odalar ve sanayicilerle işbirliği ve aktif ihracat programı gibi projelerin gündemlerinde yer aldığını, Sanayi Konseyi ve TOBB ile işbirliği yaparak, İSO’nun projelerini Türkiye’nin projeleri haline getirmeyi amaçladıklarını bildirdi. Türkiye’nin bu yıl Cumhuriyet tarihinin en ağır krizlerinden biriyle karşı karşıya kaldığını belirten Küçük, Türkiye’nin artık vazgeçemeyeceği ciddi bir yapısal değişim sürecine girmiş bulunduğunu kaydetti. 2002 yılının İSO’nun 50. kuruluş yıldönümü olduğunu da hatırlatan Küçük, bu bağlamda bir dizi etkinlik planladıklarını söyledi. Sabancı: İyimserlik sürsün Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı da, Türkiye’de biraz iyimserlik havası olduğunu belirterek, “Gönül istiyor ki bu devam etsin. Öbüründen çok bıktık, anormal faturalar verdik” dedi. Sabancı, yaptığı konuşmada, “İyimser olmak güzel bir şey. Bugün memleketimizde biraz iyimserlik rüzgarı var. Gönül istiyor ki bu devam etsin. Öbüründen çok bıktık, anormal faturalar verdik. İyimser olmaya, moralli olmaya ihtiyacımız var ama bunun tadını kaçırmamak gerekir” dedi. Konuşmasında Arjantin’deki gelişmelere de değinen Sabancı, gelişmekte olan ülkeler içerisinde iki “kötü” ülkeden bir tanesinin Türkiye diğerinin de Arjantin olduğunu kaydetti. Sabancı, “Biz nasıl oluyor da bu sepetin içinde yer alıyoruz. Neden iki kötünün biri biz oluyoruz? Bunu Ahmet, Mehmet, Kemal mi yaptı kardeşim? Kim bu sandalyeye getirip oturttu? Sandalyede alevler var, insanlar var (işim yok) diyor, (aşım yok) diyen insanlar var’ diye konuştu. Sakıp Sabancı, AB yolunda yıllardan beri konuştuklarını ve gelinen noktanın ortada olduğunu kaydetti. DAHA CESUR OLUNMALI Sabancı, “Enflasyon bir kader mi? Diğer ülkelerde belli zamanlarda gelmiş geçmiş bizde yerleşmiş kader olmuş. Başka memleketlerde de problemler var ama bizim boyutlarımız hastalık haline dönüşmüş. Daha cesur olmalıyız” dedi. Cebindeki 10 milyon lirayı çıkararak Meclis üyelerine gösteren Sabancı, “Atatürk’ün kemikleri sızlıyor (Benim resmimi buradan çıkartın) diyor. Başka memleketlerin de problemleri var bizim de oldu. Bizim yolumuz zor ama morali bozmayacağız” dedi. Cesur olurken birilerine de kendilerini dinlemeleri konusunda ricada bulunduklarını ifade eden Sabancı, “Bunlar yalnız alkış istiyorlar bizden. Bu ülke bizim, meseleler bizim. Bunları çözmek zorunda olan da bizleriz, yılmak yok” diye konuştu. ECEVİT’İN ZİYARETİ İSO Meclis toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Sakıp Sabancı, “Daha cesur ve aktif olması gerektiğini söyleyerek kimi hedef aldınız?” şeklindeki soru üzerine şöyle dedi: “Hepimize...Diyorum ki bizden yalnız alkış bekleyenler bu huydan vazgeçsinler. Biz doğru yapmak isteyenlerin yanında olalım. Yanlış yapanlara da tecrübelerimizi aktarmakta cesur olalım, çekinmeyelim, alkışlamaktan sadece alkışlamaktan vazgeçin, onlar da beklemesin.” Ecevit’in ABD ziyaretine davet edilip edilmediği konusundaki bir soru üzerine Sabancı, davet gelmediğini tekrarlayarak, bunun kendisine değil davetiyeyi düzenleyen planlayan insanlara sorulması gerektiğini kaydetti. Sakıp Sabancı hükümete küskün olup olmadığının sorulması üzerine de asla küskün olamayacağını ifade ederek, davet edilmesi durumunda bunu düşüneceğini söyledi. | ||||||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
