|
İngiltere Savunma Bakanı Geoff Hoon, uluslararası güce ilişkin olarak bugün Avam Kamarasında yaptığı açıklamada, ülkesinin komuta etmek istediği bu güce 1500 askerle katılacaklarını söyledi. Ancak, Hoonun açıklamasında kullandığı , Bu talebimiz kabul edilirse şeklindeki sözlerinden, bu konuda İngiltereye bazı muhalefetin bulunduğu anlaşıldı. Hoon, İngiliz komutanlığının kabul edilmesi halinde, bu güce İngiliz General John McCollun komuta edeceğini de kaydetti. İngiltereden Afganistana öncü birlik ISAFın kesin yapısı ve görev tanımı ile lojistik detayların ve kimin kaç askerle katkıda bulunacağı konusunun henüz tam olarak kararlaştırılmadığını da belirten İngiliz Savunma Bakanı Northwooddaki (İngiltere) karargahta sürmekte olan ve belki de yarın da devam edecek 21 ülke temsilcilerinin toplantısından sonra bu ayrıntılar şekillenecek ifadesini kullandı. Geoff Hoon, İngilterenin komuta etmesi halinde Sadece 3 ay sürmesi öngörülen görevi başka bir istekli ülkeye devredeceğini de belirterek, bu konuda istekli olduğu bilinen bazı Müslüman ülkeleri , özelde de Türkiyeyi ima ettiği sanılıyor. Barış gücü Cumartesi devreye giriyor İngiltere Savunma Bakanı, uluslararası gücün görevi sırasında ABD tarafından yürütülmekte olan Sınırsız Özgürlük (Enduring Freedom) harekatından apayrı bir misyona sahip olacağını, bu misyonun da Afganistanda geçici yönetimin duruma hakim olmasına kadar güvenlik yardımı vermek olacağını belirtti. Uluslararası gücün 28 aralıktan önce tam olarak intikalinin mümkün olmadığını da kaydeden Hoon, toplam 3000 ila 5000 arasında bir sayıya ulaşabileceğini de ifade etti. GÜÇLÜKLER Uluslararası gücün oluşmasında, haftalardır süren belirsizlik ve hala çözümlenemeyen sorunlar başlıca şu başlıklar altında toplanıyor: Siyasi ve askeri belirsizlik : Bonn Konferansı sonucunda oluşturulan ve Cumartesi günü göreve başlaması öngörülen Afganistanda geçici yönetimin duruma ne kadar duruma hakim olduğu ve hangi bölgelere yabancı askerlerin girebileceği bilinmiyor. Bu konuda yeni Afgan yönetimi içindeki muhalefetin ne ölçüde giderildiği de henüz belli değil. Savunma Bakanı Muhammed Fehim, 1000 askerden fazla istemeyiz derken, bugün yapılan açıklamada bu ifadeler Kabile 1000 asker yeter. Genelde de 3000 asker yeter şekline dönüştü. Afganistandaki değişik etnik gruplardan bazılarının Yabancı askerleri topraklarımızda kesinlikle istemeyiz görüşünde oldukları da biliniyor. Bu da, gönderilecek askerlerin güvenliği açısından ciddi bir risk oluşturuyor. Aynı ölçüde büyük bir riskin de, ABD harekatına rağmen tam olarak ne ölçüde etkisiz kılındığı henüz kesin olarak hesaplanamayan Taliban güçlerinin, bu uluslararası güce karşı bir gerilla harekatı geliştirmesi halinde durumun kontrolunun 3000 askerle mümkün olup olmayacağı noktasında belirdiği kaydediliyor. Öte yandan ABDnin, uluslararası güçle koordinasyonu, ABD harekatının limitleri ve uluslararası gücün konuşlandırılacağı bölgelerin ABD harekatından ne ölçüde etkileneceği de, henüz askerler arasında kesin biçimde çözümlenemeyen başka bir askeri sorunu oluşturuyor. Askeri riskler : Afganistanda son 10 yıl içinde, neredeyse eli silah tutan hemen herkesin eline bir adet Kalaşnikof ya da roketatar geçtiği bilindiğinden, bu nüfusun olası silahsızlandırılması da (Kosova örneği) ciddi bir risk teykil ediyor. Böyle bir durumda aşiretlerin ya da değişik etnik grupların direnişinin ne boyutta olacağı da bilinmiyor. Uluslararası raporlara göre Afganistanın, dünyanın en çok mayınlanmış coğrafyası olduğu biliniyor. Son günlerde ölen ya da yaralanan ABDli askerlerin çoğunun da mayın kurbanı olduğu bir ortamda, bu konuda, kimin nereye konuşlandırılacağı ve belki de yıllar sürebilecek mayın temizleme işleminin kim tarafından üstlenileceği hala bilinmiyor. Komuta Sorunu : İngiltere Savunma Bakanı Geoff Hoon, komutayı biz üstlenmek istiyoruz demesine rağmen, bu konudaki kesin kararın hala alınamadığını da itiraf ediyor. Komuta, özellikle topraklarında yabancı (özellikle de Hristiyan ve eski Afganistanın Emperyal gücü İngiliz) birliklerini görmek istemeyen grupların muhalefeti açısından hayati bir sorun niteliğini taşıyor. Bazı ülkeler, komutanın Türkiye gibi Müslüman bir ülkeden olmasının, uluslararası gücün işini daha kolaylaştıracağını belirtiyorlar. Maddi kaynak : Uluslararası gücün maliyeti konusunda da, hem katkıda bulunacak ülkelerin hem de Birleşmiş Milletlerin çözmesi gereken faturayı kim ödeyecek ? sorusunun yanıtı da aranıyor. Komutanın başkasında olması, sorumluluğun ve riskin kendileri tarafından üstlenilmesi durumunda, bazı ülkelerin fatura konusunda göründüğü kadar istekli olmadıkları da bilinen gerçekler arasında. Kış koşullarının ağırlığı, lojistik desteğin zorluğu, mesafenin uzaklığı, bu faturayı yüzmilyonlarca dolara kadar şişiriyor. | |||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||