| | | | Yunanistan’ın ulusal güvenliğini ileri sürerek çekince getirdiği ikinci maddede şu ifadelere yer veriliyor:
“AB’nin askeri kriz yönetim çalışmalarında yer alan ülkelerin NATO müttefiklerine karşı yükümlülükleri ile NATO anlaşmalarında öngörülen yükümlülüklerine sadık kalmaları gerekiyor” Bunun bir diğer anlamı ise hiçbir şart ve koşulda hatta hiçbir kriz durumunda AGSP ( yani AB’nin acil müdahale gücü) bir müttefiğe karsı( yani NATO’ya üye bir ülkeye karşı) kullanılamaz. 
 Yunanistan’dan AGSP’ye çekince
Atina sözkonusu ikinci maddenin kendi ulusal guvenlik çıkarlarını yeterince gözetmediğini ve bu paragrafa ek olarak NATO’nun geliştirdiği Avrupa Guvenlik ve Savunma Kimliği’nin de AB’ye üye veya aday ülkelere karşı kullanılmıyacagı yönünde bir ibarenin ilave edilmesini talep ediyor.
12. MADDEYE ÇEKİNCE
Yine Atina’nın çekince getirdiği 12. madde ise AB’nin acil müdahale gücünün NATO imkan ve yeteneklerinin kullanılmadan düzenleyeceği operasyonlarda AB’ye üye olmayan Avrupalı NATO müttefiklerinin katılımını düzenliyor.
Yunanistan basını: Atina güç durumda
“NATO imkan ve yetenekleri kullanılmadan AB önderliğinde yapılacak operasyonlar, AB’ye üye olmayan Avrupalı NATO müttefiklerinin de Avrupa Birliği Konseyi kararı ile katılmaya davet edileceklerdir. Katılım konusunda Avrupa Birliği konseyi, AB’ye üye olmayan Avrupalı NATO müttefiklerinin güvenlik konusundaki kaygılarını ve çıkarlarını da gözetecektir. Spesifik durumlarda, AB önderliğinde yapılacak operasyonların bölgesi, AB’ye üye olmayan Avrupalı NATO müttefiklerine çok yakın olduğu taktirde veya ulusal çıkarlarına doğruda ilgili olduğu konusunda kaygılarını dile getirdiği vakit, Avrupa Birliği Konseyi, ilgili müttefik ile ikili düzeyde danışmalarda bulunacağını ve nihai kararını yapılan danışma toplantısının neticesine göre belirleyecektir. Ancak alınacak karar AB anlaşmalarının 17. maddesinin 1’inci fıkrasına uygun olması gerekiyor.”
Ankara mutabakatının 12’nci maddesi, AB’nin karar mekanizmalarının otonom olduğunu ve nihai kararın AB’ye ait olduğunu belirtirken, Yunanistan’ın bu çıkışına anlam vermek oldukça zor. Atina, 12’nci maddede, eklemelerin yapılmasını talep ederken, AB’nin NATO imkan ve yeteneklerini kullanmadan düzenleyeceği operasyona ilişkin nihai kararın AB’de olduğunu vurgulamak istiyor. Oysa, bu husus zaten altı çizilerek AB’nin kurucu anlaşmalarının ilgili maddelerine atıfta bulunarak ifade ediliyor.
Le Figaro: AGSP’de top AB’de
Bu çerçevede ,Yunanistan’ınki, AGSP müzakerelerine katılmamasından duyduğu kompleksi ve Başbakan Kostas Simitis’e yüklenen muhalefeti telkin etmek amacıyla yapılan gereksiz bir çıkış olarak değerlendiriliyor.
YUNANİSTAN’A BASKI ARTIYOR
Atina’nın inadı yüzünden Avrupa Güvenlik Savunma Politikasının temelleri sarsılıyor denilebilir. Bu sebeple hem AB’den hem de ABD’den Atina’ya baskı artıyor. Genel İşler Konsey Toplantısında da Fransa, İspanya, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, Atina’nın bu mutabakatı kabul etmesi gerektiğini ısrarlı bir şekilde ifade etmelerine rağmen, Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu kabul etmemekte direndi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü de, ‘AB’nin eşit bir üyesi olarak çıkarlarımızı korumak için bize tanınan tüm hak ve imkanlardan yararlanacağız’ diye konuştu. Bu şekilde de Atina dolaylı da olsa Türk-İngiliz mutabakatını veto tehdidini yinelemiş oldu.
Kıbrıs Rum yönetimi Savunma Bakanı Sokratis Hasikos da Kıbrıs ve Ege’nin Avrupa ordusunun görev kapsamı dışında bırakılması halinde, Yunanistan’ın veto hakkını kullanacağını söyledi.
HOLLANDA’DAN VETO TEHDİDİ
Hollanda ise kartlarını daha açık bir şekilde oynayarak, AGSP metninin Atina tarafından kabul edilmemesi durumunda, AB’nin acil müdahale gücünün işlev kararını açıkça veto edeceğini bildirdi. Hollanda Dışişleri Bakanlığı’na yakın kaynaklar, Yunanistan’ın sadece siyasi çıkarlardan dolayı sergilediği tutumun kabul edilmez olduğunu belirterek, Atina’nın Ankara ile yakınlaşma çabalarındaki samimiyetine de gölge düşüreceğini vurguladı.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ise bugün ‘Her üye ülkenin, AB’de hakları vardır’ diyerek, Hollanda’nın veto tehdidine rağmen Türkiye ile İngiltere arasındaki mutabakat metninin değiştirilmesinde ısrarlı olduklarını ortaya koydu.
‘PİŞMİŞ AŞA SU KATILMAZ’
Laken Zirvesi’nde anlaşma sağlanamaması veya metinde herhangi bir değişiklik yapılması durumun NATO Savunma Bakanları toplantısında Türkiye çekincelerini bir kez daha dile getirerek, AB ile müzakerelerin bitmediğini kabul edecek. Üst düzey bir Türk diplomatı AGSP metni konusunda bulunduğumuz durumu şu şekilde özetliyor: Pişmiş aşa su katılmaz.
| |
Yunanistan'ın AGSP çekincesi
İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu
