| | | | Dernek Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, 2001 yılını değerlendiren İbrahim Yetkin, 2001 yılının tarım kesimi açısından olumlu bir yıl olmadığını söyledi.
Bu sene tarımın gündemini, “IMF ve Dünya Bankası’nın dayatmalarıyla yeniden yapılandırma başlığı altında Türk tarımına dayatılan bir dizi uygulamaların” oluşturduğunu savunan Yetkin, söz konusu uygulamaların gerçekte, tarımsal üretimin daraltılmasını ve tarımsal kesime aktarılmakta olan az miktarda kaynağın finans kesimine yönlendirilmesini amaçladığını iddia etti.
Bu yıl Türkiye üretiminin en temel kalemi olan hububat üretimi açısından kritik bir döneme girildiğini ifade eden Yetkin, acil önlem alınmazsa Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda temel gıda ürünlerinde dışa bağımlı bir ülke haline gelebileceğini kaydetti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların yönlendirmeleriyle bir ülkenin kalkınamayacağını ifade eden Yetkin, Türkiye’nin de kalkınabilmesi için öncelikle “ulusal politikaları” hayata geçirmesi ve tarıma gerekli desteği sağlaması gerektiğini bildirdi.
DESTEKLEME PRİMLERİ
Kısa bir süre önce Bakanlar Kurulu kararıyla pamuk, ayçiçeği, zeytinyağı, soya ve kanolanın destekleme priminden yararlanması kararlaştırıldığını anlatan İbrahim Yetkin, daha sonra ise söz konusu kararın Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın bilgisi olmaksızın değiştirilerek zeytinyağı, pamuk ve ayçiçeğinin destekleme dışına çıkarıldığını kaydetti.
Alınan kararda Hazine’den Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş’in ve IMF yetkililerinin önemli bir rolünün bulunduğunu iddia eden Yetkin, şöyle devam etti:
“Bu gelişmenin gerisinde yer alan olay, pamuk üreticisinin geçmiş yıllardan devletten alacağı olan 150 trilyon lira civarında bir paranın 2002 yılı ürün destekleme primi için ayrılan 200 trilyon liradan kesilerek, bu kaynağın 50 trilyon liraya düşürülmesiydi.”
Hükümet içinde gerginlik yaratan bu sorunun tepkiler sebebiyle sonradan geri çekildiğini ifade eden Yetkin, uzun tartışmaların ardından IMF heyetinin 2002 yılı için ayrılmış kaynağın ayçiçeği, zeytinyağı, pamuk, soya ve kanola için kullanımının tekrar kabul ettiğini söyledi.
Yetkin, “Kendi üreticimizin ve toplumumuzun çıkarlarını savunarak üretime dayalı bir politika mı izleyeceğiz, yoksa IMF’nin, AB’nin yabancı ülkelerin kendi çıkarlarına dayalı politikaları kabul ederek üretimden vaz mı geçeceğiz?” diye konuştu.
Doğrudan Gelir Desteği için 2002 yılında verilecek olan 500 trilyon liranın bazı basın organlarında Dünya Bankası’ndan geldiğine dair bazı yanlış haberlerin yer aldığını kaydeden Yetkin, bu paranı tamamen Hazine’den verildiğini de söyledi. | |
