|
Özer, ilk kez 1993 yılında pamukta başlayan prim uygulamasından zaman zaman vazgeçildiğini hatırlatarak, primin Türkiye gerçeklerine çok uygun bir model olduğunu bildirdi. Özer, hükümetin soya ve kanoladan sonra 2001 yılı ürünü pamuk, zeytinyağı ve ayçiçekyağına da prim verilmesini kararlaştırmasının Türk tarımı ve sanayisi adına çok yerinde ve önemli bir karar olduğunu ifade etti. Prim sistemi uygulanması konusunda Tariş olarak büyük uğraşlar verdiklerini ve gelinen noktada mutluluk duyduklarını dile getiren Özer, şöyle konuştu: Pamuk tarladaki üretiminden başlayarak tekstil ve hazır giyim ürünü oluncaya dek geçen evresinde 17 kez el değiştiriyor. Bu zincir içinde kayıp ve kaçağın olması ihtimalini prim ortadan kaldırıyor. Pamuğun üretimden işlendiği her aşamaya kadar kayıt içine alıyorsunuz ve kamu maliyesine gelir olarak döndürüyorsunuz. Türkiyenin en iddialı olduğu alan tekstil ve hazırgiyim sektörleridir ve bunun temeli de pamuk üretimidir. Sanayinin ihtiyaç duyduğu hammaddenin karşılanması için üretimin teşvik edilmesi kaçınılmazdır ki bunun da yolu primdir. Zeytinyağında bu sezon yok yılı, bunun primle teşvik edilmesi kaçınılmaz. Türkiyenin toplam 1 milyon 200 bin ton likit yağ tüketiminin ancak 600 bin tonu iç piyasadan karşılanıyor. Kalan miktar ise ithal oluyor. Prim teşviğiyle zeytinyağı ve ayçiçek yağı üretimleri de teşvik edilecek. Primin esasının üretici fiyatlarıyla dünya fiyatları arasındaki farkın giderilmesi anlamına geldiğini hatırlatan Özer, uygulamayla sanayici ihracatçıların da daha düşük fiyattan ürün alarak, dünya pazarlarında fiyat rekabetini yakalayacaklarını savundu. Özer, Türk çiftçisinin üretim maliyetlerinin diğer ülkelere oranla daha yüksek olduğunu ifade ederek, primle üreticinin mağdur edilmeyeceğini, sanayicinin de dünya fiyatlarından ürün alma imkanı yakalayabileceğini anlattı. Özer, şunları söyledi: Sanayici prim uygulanmasıyla dünya fiyatlarına yakın fiyattan hammadde temin ederek, dünya pazarlarında satış şansını artıracak. Gelişmiş ülkelerde tarımsal faaliyet daha düşük maliyetlerle yapılıyor ve çok sayıda tarım teşviği kullanıyorlar. Bu ülkelerin sanayicileri de yarışa daha farklı noktadan başlıyor. Primle, yüksek maliyetlerde üretim yapan Türk çiftçisi, emeğinin karşılığını alacak. Sanayici de dünya fiyatlarından mal alarak ihraç edebilecek. Prim sisteminin vergi kayıt düzeninin oturmasına büyük katkı sağlayacağını ve uygulanan ürünlerde kayıtdışığı önleyeceğini kaydeden Özer, Primin en büyük katkısı kamu maliyesine olacak. Vergi gelirleri artacak. Prim sistemi zaman zaman kaldırılıyor, aksine bu yerleştirilmeli ve bundan vazgeçilmemelidir diye sözlerini tamamladı. | ||||
Destekte çiftçinin kafası karıştı 5 ürüne prim ödemesi kararı Sürpriz bitki: Kanola |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||