|
20 Haziran Çakıcı, Fransadan Türkiyeye iadesine konu olan Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve yönetmek suçundan da dün, 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmıştı. Çakıcı sadece bu davadan aldığı cezayla takvime göre 5 ay 24 gün sonra serbest. |
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, davanın zaman aşımından düşmesi yolundaki ilk kararı bozmasından sonra, İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinde yeniden görülmesine başlanan davanın duruşmasına, tutuklu sanık Alaattin Çakıcı getirildi. Çakıcının avukatları Şevket Küçük ile Atalay Cebesoy da duruşmada hazır bulundu. Hakim Tevfik Güngören, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin salonunda yapılan duruşmada, Alaattin Çakıcıya davanın geçmişini özetleyerek, kendileri tarafından verilen davanın zaman aşımından düşürülmesi kararının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından bozulduğunu hatırlattı. Bu konuda diyeceği sorulan Çakıcı, Hukukun üstünlüğü varsa ve zaman aşımı kararını en yüksek makam kararı onaylamıyorsa buna diyecek bir şey yok. Benim kanaatime göre doğru olan, sizin verdiğiniz karardır dedi. Sanık avukatı Şevket Küçük de mahkemenin, davanın zaman aşımından düşürülmesi yönündeki daha önceki kararında direnmesini talep etti. Bunun üzerine görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Kılıç, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, karara uyulması yönünde görüş bildirdi. Hakim Tevfik Güngören de Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararına uyarak, yargılamayı yeniden başlattı. ÇAKICININ SAVUNMASI Bunun üzerine, kimlik tespiti yapılan Alaattin Çakıcı, Ne iş yapıyorsun? sorusuna Demir işiyle uğraşıyorum karşılığını verdi. Sorgusunda olay tarihinde İngilterede yaşadığını anlatan Çakıcı, Kılıç ailesinin kendisine problem yarattığını, kendisinin de bu dönemde eşi Nuriye Uğur Kılıçtan boşanmak için dava açtığını bildirdi. Hıncal Uluçun bu dönemde vurulduğunu belirten Çakıcı, şöyle devam etti: İbrahim Türk ve Barbaros Gökalan, benim adamım değil. Kılıç ailesi, Hıncal Uluçun yazısından rahatsız oldu. Dündar Kılıçın talimatıyla bir plakçının vurulması olayını da gerçekleştiren Türk ve Gökalan, Hıncal Uluçu vurdu. Hıncal Uluç, benim hakkımda değil, Nuriye Uğur Kılıç hakkında yazı yazdı. 1994 Dünya Kupası sırasında Los Angeleste, Hıncal Uluç ile aynı masada oturup yemek yedik. Ayağı alçıdaydı. Ben onu vurdurtmuş olsaydım, benimle oturup aynı masada yemek yemezdi. Boşanmak üzere olduğum kadın hakkında yazı yazan birini vurmak, babasına düşer. Bana niye düşsün ki? Çakıcı, sorgusunun son bölümünde mahkemeden, tutukluluğunun kaldırılmasını istedi. Hakim Güngören daha sonra, yargılama aşamasında ve poliste ifadeleri alınan, olayın failleri İbrahim Türk ile Barbaros Gökalanın dosyadaki ifadelerini okudu. Bu ifadelere diyeceği sorulan Çakıcı, İbrahim Türkü tanımadığını, Barbaros Gökalanı tanıdığını ve Dündar Kılıçın şoförü olduğunu söyledi. Çakıcı, Türk ve Gökalana, Hıncal Uluçun vurulması yönünde bir talimat vermediğini de ileri sürdü. Çakıcı, eski eşi Nuriye Uğur Kılıça, Hıncal Uluçun öldürülmesinden sonra, Hıncal Uluç vuruldu. Hemen ilk uçakla yurtdışına çık yönünde talimat vermediğini de sözlerine ekledi. Olaydan sonra, Dündar Kılıçın evine gelen polis memuru İbrahim Aktaşın ifadesini de kabul etmediğini belirten Çakıcı, Beni telefonda sesimden tanıyacak birinin, benimle en az 20 kere birlikte olması lazım. Olayı Kılıç ailesi planlayıp, polis eve geldiğinde birine talimat vererek, benim adımı kullanarak aramasını söylemiş olabilir dedi. CEZALANDIRILMASI İSTEMİ Alaattin Çakıcıya, dosyadaki belgeler okunarak diyecekleri sorulduktan sonra söz alan avukat Şevket Küçük, Hıncal Uluçun tanık olarak dinlenmesini istedi. Hakim Tevfik Güngören, bu talebi, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Kılıçın da görüşü doğrultusunda, tanığın yeniden dinlenmesinin yargılamaya yarar sağlamayacağı gerekçesiyle reddetti. Hakim Güngören daha sonra, Savcı Mehmet Kılıça esas hakkındaki mütalaasını sordu. Savcı Kılıç, sanık Alaattin Çakıcının, yayınlanan bir yazısından dolayı müşteki Hıncal Uluçu, daha önce yargılanan ve ceza alan İbrahim Türk ve Barbaros Gökalanı azmettirerek, ayaklarından yaralanmasını sağladığını bildirdi. Bu olay sonucu Uluçun, 60 gün işinden kalacak şekilde rapor aldığını ifade eden savcı Kılıç, sanığın suçunun, daha önce olaya ilişkin yargılanan sanıklar Türk, Gökalan ve Nuriye Uğur Çakıcının (Kılıç) ifadelerinden, diğer sanıklar hakkında kesinleşen mahkumiyet kararının gerekçesinden ve dosyadaki diğer delillerden subuta erdiğini belirtti. Savcı Mehmet Kılıç, bu nedenle sanık Çakıcının, eylemine uyan TCKnın 64/2. maddesi delaletiyle TCKnın 456/2 ve 457/1. maddeleri uyarınca, Silahla adam yaralamaya azmettirmek suçundan cezalandırılmasını istedi. Bu maddelere göre Çakıcının, 2 yıl 8 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. TAHLİYE TALEBİNE RET Savcının mütalaasından sonra diyeceği sorulan Çakıcı, sadece, İşlemediğim bir suçtan nasıl cezalandırılırım? demekle yetindi. Sanık avukatları Şevket Küçük ve Atalay Cebesoy ise savunma için mahkemeden süre isteyerek, tahliye talebinde bulundular. Alaattin Çakıcının tahliyesini reddeden hakim Tevfik Güngören, avukatların esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için duruşmayı erteledi. ÇAKICIYA 5 YIL Dünkü davada da organize suç örgütü elebaşı Alaattin Çakıcı, Fransadan Türkiyeye iadesine konu 2 suçtan biri olan Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve yönetmek suçundan 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmıştı. |
||||
Yaşar Öz'e 15 yıl ağır hapis cezası |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||