Home page
Haber Menüsü


Kıbrıs görüşmelerinin 33 yıllık tarihi
Kıbrıs’ta Türkler ve Rumlar arasındaki ilk toplumlararası görüşmeler bundan tam 33 yıl önce, Lefkoşa’da başladı.
NTV
4 Aralık— Bugün olduğu gibi 1968 yılında da Türk ve Rum toplumlarını temsilen, masada Rauf Denktaş ve Glafkos Klerides vardı.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  O dönem Denktaş “Cemaat Meclisi Başkanı”, Klerides ise Temsilciler Meclisi Başkanı sıfatıyla görüşmelere katıldı. Bazen Klerides’in bazen de Denktaş’ın evinde gerçekleştirilen bu ilk toplumlararası görüşmeler 1971 yılında son buldu. 1972 yılında, Türkiye, Yunanistan ve Birleşmiş Milletler temsilcilerinin de katılımıyla başlayan beşli süreç de 9 temmuz 1974’te noktalandı.
       Bu tarihte, dönemin de başbakanı olan Bülent Ecevit’in “Kıbrıs için en iyi çözüm yolu federasyondur” şeklindeki açıklamasını protesto eden Klerides, masayı terk etti. Böylece toplam 6 yıl süren görüşmeler hiçbir sonuç alınmadan sona erdi.
       
DARBE SONRASI BARIŞ HAREKATI
       Kısa bir süre sonra, 15 Temmuz 1974’te Yunan subayların komutasındaki Rum Milli Muhafız Ordusu ve EOKA-B Makarios’a karşı darbe yaptı. Türkiye Enosis’i yani adanın Yunanistan’a bağlanmasını hedefleyen bu girişime seyirci kalmadı ve ve 20 Temmuz’da barış harekatı gerçekleşti. ABD’nin yoğun diplomatik girişimleri sonucu, soruna çözüm bulmak amacıyla 25-30 Temmuz’da birinci, 8-13 Ağustos tarihleri arasında da ikinci Cenevre Konferansı yapıldı. Türk ve Yunan dışişleri bakanlarının da yer aldığı görüşmelere Rauf Denktaş ve Glafkos Klerides bu kez toplum lideri sıfatıyla katıldı. Denktaş Türk tarafına yüzde 34 toprak bırakılarak iki kesimli bir federasyon kurulması teklif etti. Dönemin Türk Dışişleri Bakanı Turan Güneş ise 6 bölgede Türk kantonları oluşturulmasını önerdi. Rum ve Yunan tarafı her iki öneriyi de reddetti.
       
Türk ve Rum taraflarının farklılıkları

       
‘AYŞE TATİLE ÇIKTI’
       Ve 14 Ağustos 1974’te “Ayşe tatile çıktı”. İkinci barış harekatında bugünkü KKTC’nin bulunduğu toprakları kontrol altına aldı. 26 Ağustos’tan itibaren Klerides ve Denktaş Birleşmiş Milletler temsilcisinin nezdinde haftada bir kez biraraya gelerek insani konuları ele aldı. Bu toplantılar neticesinde Ekim ayı sonuna kadar tüm savaş esirleri karşılıklı serbest bırakıldı.
       Makarios’un 7 Aralık 1974’te adaya dönmesi ve Glafkos Klerides’ten görevi devralmasının ardından görüşmeler bir süre askıya alındı. 5 aylık geçici başkanlık süresi sona eren Klerides, “Rum Yönetimi Lideri” sıfatını tekrar elde edebilmek için 19 yıl, yani 1993 yılına kadar sabırla bekleyecektir.
       
NÜFUS MÜBADELESİ
       Toplumlarararası görüşmeler Nisan 1975’ten Şubat 1976’ya kadar Viyana’ya taşındı. 5’inci turun sonunda kesilen Viyana görüşmelrinde varılan en önemli sonuç “nüfus mübadelesi anlaşması” oldu.
       Bu anlaşmayla Güney’de kalan Türkler Kuzey’e, Kuzey’deki Rumlar da Güney’e yerleşti.
       Görüşmelerin kesilmesinden yaklaşık 1 yıl sonra, Ocak 1977’de Makarios’a bir mektup yazan Denktaş, tüm sorunları tartışmak için yüzyüze görüşme çağrısında bulundu. Lefkoşa’da başlayan Denktaş-Makarios görüşmeleri yeniden Viyana’ya taşındı. Taraflar, “bağımsız, bağlantısız bir federal cumhuriyet” kurulması konusunda anlaşsa da, görüşmeler bir sonuca varılamadan, Nisan 1977’de kesildi. 3 Ağustos 1977’de Makarios’un ölümü görüşmelere ara verilmesi için başka bir vesile oldu.
       1979 Mayıs’ında masaya, Denktaş’ın karşısına Rum Yönetimi lideri olarak Spiros Kiprianu oturdu. Taraflar, Denktaş-Makarios arasında varılan ilkeleri biraz daha geliştirerek 10 maddelik bir anlaşmaya imza attı. “1977-1979 doruk anlaşmaları” olarak anılan bu düzenlemeler de somut bir gelişme sağlamaya yetmedi.
       
KKTC İLAN EDİLİYOR
       1980 Ağustos’unda tekrar başlayan görüşmeler 1983 yılına kadar aralıklarla devam etti. Taraflar, iki kesimlilik-iki bölgelilik gibi bazı kavramlarda anlaşamadığı gibi, temsiliyet, federal devletin yetkileri, yerleşme, mülk edinme ve serbest dolaşım konularında da uzlaşamadı. Gelişmeler üzerine 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi. Yapılan seçimlerde Rauf Denktaş ilk cumhurbaşkanı seçildi.
       Dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Quellar’ın çabaları sonucu New York’ta, Eylül 1984’te dolaylı, Ekim’de de doğrudan görüşmeler gerçekleştirildi. Ancak yine bir uzlaşma sağlanamadı.
       Bu kez Rauf Denktaş, Birleşmiş Milletler’in yeni Genel Sekreteri Boutros Gali’nin çabalarıyla başkanlık seçimini kazanan Yorgo Vasiliu ile biraraya geldi.
       1992 yılında yapılan görüşmelerde, Gali’nin masaya koyduğu, Türk tarafına yüzde 28 virgül 2 oranında toprak bırakan ve Güzelyurt’un da Rumlara verilmesini öngeren haritayı Rauf Denktaş reddetti.
       15 Temmuz’da başlayan ikinci turdaysa “Gali fikirler dizisi” olarak anılan çözüm planı taraflara sunuldu. Aynı yılın Ekim ayındaki üçüncü turda, tarafların temel konularda büyük görüş ayrılıkları içinde olduğu, bu yüzden “görüşlerin yakınlaştırılması” çabalarından vazgeçildiği belirtildi.
       
DENKTAŞ VE KLERİDES 1993’TE YENİDEN KARŞI KARŞIYA
       Kıbrıs Rum kesiminde 1993 yılı başlarında yapılan başkanlık seçimini tanıdık bir sima, Glafkos Klerides kazandı. Mart 1993’te, Denktaş’ın karşısında masada uzun bir aradan sonra yine Klerides vardı. Uluslararası topluluk gençlik yıllarından beri birbirlerini tanıyan bu iki kurt politikacının olası bir anlaşmayı toplumlarına en kolay kabul ettirebilecek isimler olduğunu düşündü. Ancak Denktaş ve Klerides arasında 1993-1994 yıllarında Lefkoşa ve New York, 1997’de de Lefkoşa ve Cenevre’de gerçekleştirilen görüşmelerden de bir sonuç alınamadı.
       Aralık 1999’da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın çağrısıyla New York’ta başlayan dolaylı görüşmeler Cenevre’de devam etti. Birleşmiş Milletler öncelikle Kıbrıs’ta olası çözümün dört ana unsuru; “hükümet, anayasa, toprak ve güvenlik” konularının ele alınmasından yanadır. Konuların bunlardan ibaret olmadığını savunan Türk heyeti konfederasyon modeli, KKTC’ye uygulanan ambargo ve eşit statü üzerinde durdu. Türklere yüzde 24 toprak bırakılması önerisini getiren Rum heyetiyse federasyon modeli ve Türk askerinin adadan çekilmesi gibi konuları gündeme getirdi. Birleşmiş Miletler ise bu turda tarafları dinlemekle yetindi.
       
HELSİNKİ ZİRVESİ
       Aynı tarihlerde Avrupa Birliği’nin Helsinki Zirvesi’nden çıkan karar görüşmeler sürecini de etkiledi. Ankara’ya adaylık statüsü tanınması olumlu bir adım olarak görülürken Kıbrıs’la ilgili ifadeler tartışma yarattı. Denktaş, Kıbrıs adı altında Rum tarafına üyelik kapısının açılmasını haksız ve kabul edilemez olarak değerlendirken, Türk heyetinin anayasa danışmanı olan eski dışişleri bakanlarından Mümtaz Soysal “Helsinki kararlarının görüşmeleri dinamitlediğini” savundu.
       31 Ocak 2000’de Cenevre’de yapılan ikinci turda, Rum tarafı, Karpaz, Güzelyurt, Lefke ve Akıncılar bölgesinde 4 kanton bölge oluşturulmasını önerdi. Denktaş ise , “egemenlik konusu halledilmeden toprak ve harita konusunu görüşmeyeceğini” açıkladı.
       
ANNAN’IN TEKLİFİ
       Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Kasım 2000’de Cenevre’de yapılan beşinci turda taraflara resmi olmayan bir belge sundu. Belgede tek ve bölünmez bir devlet hedeflenirken, bu devletin tek uluslararası kimliği ve vatandaşlığı olacağı belirtildi. İki toplumun etkili bir şekilde merkezi hükümete katılması istenilen belgede, siyasi eşitliğin sayısal eşitlik anlamına gelmediği vurgulandı. Belgede ayrıca, mal-mülk konusunda uluslararası hukuk kurallarının geçerli olması savunulurken, önemli bir toprak parçasının Rum tarafına verilmesi ve Rum göçmenlerin kuzeydeki evlerine dönmesi öngörülüyordu.
       Rumları memnun eden karara Türk tarafı sert tepki gösterdi. Cenevre sürecinin kendileri açısından noktalandığını söyleyen Denktaş, 24 Kasım’da Ankara’da yapılan zirvenin ardından da “Türk parametreleri” kabul edilmedikçe dolaylı görüşmelere devam etmeyeceğini açıkladı.
       
GÖRÜŞME SÜRECİ KESİLDİ
       Böylece yaklaşık 1 yıl süren dolaylı görüşme süreci de sonuçsuz noktalandı. Tarafların yeniden masaya dönmesini sağlamak için Birleşmiş Milletler’in yanısıra Amerika, İngiltere ve Avrupa Birliği temsilcileri de sık sık Ankara Atina ve Lefkoşa’da girişimlerde bulundu. Kofi Annan’ın Eylül ayında yaptığı davet, Klerides kabul edilirken, “görüşmeler için gerekli zemin oluşmadığı” gerekçesiyle Denktaş tarafından reddedildi.
       “Uzlaşmaz taraf” olduğu yönündeki eleştirilerin arttığı bir dönemde sürpriz bir çıkış yapan Denktaş, mektup diplomasisinin başarılı bir örneğini sergileyerek geçtiğimiz ay Klerides’i yüzyüze görüşmeye çağırdı. Klerides’in de olumlu yanıt vermesinin ardından gözler, 33 yıl önce ilk toplumlararası görüşmeleri gerçekleştiren iki liderin Lefkoşa’daki buluşmasına çevrildi.
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları