|
|
O zamanlar Haginin benzer gollerini tekrar tekrar izleme fırsatı henüz bulamamış olan spor yazarlarımız, o muhteşem şutta barınan Nedved hünerinden çok, kaleci Nezihinin beceriksizliğine dolandırmışlardı yorumlarını. Ben Yakında Nezihi, Galatasaray formasına veda eder, Nedved de Sparta Prag formasına diye düşünmüş, Çek futbolcunun hangi büyük kulübe transfer olarak vitrin yapacağını beklemeye koyulmuştum. Nedved, bir zamanlar Çekoslovakya olarak bilinen ülkesinde geçirdiği çocukluk yıllarında buz hokeyini ve tenisi futboldan daha çok sevdiğini söylüyor; ancak futbolu tercih ediş sebeplerini şöyle açıklıyor: Buz pateni veya tenis raketi alamayacak kadar fakirdik, o yüzden futbol oynamaya karar verdim. Kısa sürede hırsı, yetenekleri ve azmi sayesinde Çek milli takımının da vazgeçilmez bir elemanı oluyordu Nedved. Çek Cumhuriyeti için tarihinin en başarılı Avrupa Şampiyonası olan Euro 96 (hatırlarsınız, kupayı finalde Almanyaya kaptırmışlardı) aynı zamanda Nedved için de uluslar arası ve tescilli star olma yolunda bir dönüm noktasıydı. İlk milli maç golünü yine o turnuvada İtalyaya attı. Çektiği şut sadece cattanaciodan değil aynı zamanda Serie A kapısından geçmiş, İtalyanların dikkatlerini çekmişti. Nitekim, Fenerbahçeden de tanıdığımız Zeman onu Euro 96nın hemen ardından Lazioya transfer ettirdi. Böylece Nedvedin (biri hariç) tüm başarılara imza atacağı 5 yıllık dönem başlamış oldu. 1996ya kadar son 24 sezondur hiçbir kupaya uzanamayan Lazio, Nedved döneminde Serie A şampiyonuğunu (Scudetta), Avrupa Kupa Galipleri Kupası Şampiyonluğunu, Avrupa Süper Kupasını birer kez, İtalya Kupasını da iki kez kazandı. O artık Lazioda çok sevilen bir star, genç bir ilahtı. Ancak, Nedvedin bir ukdesi vardı : Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu. Bu sezon bu sevdanın peşinden başarı şansının daha yüksek olduğuna inandığı bir takıma, Juventusa gitti. Böylece çok sevdiği İtalyadan da ayrılmamış oldu. Daha önceden İspanyol takımlarının yanı sıra İngiltereden Manchester United gibi kulüplerden de teklifler alan Nedved çizmeyi terketmeyi göze alamamıştı. Zemanın deyimiyle süpermen lakablı Nedved aynı zamanda çok duygusal bir kişiliğe sahip. Kızına ve oğluna anne ve babasının isimlerini vermesi bunun en güzel örneği. Ivana ve Pavel yaşadıkça annem, babam ölse de, yeryüzünde hala birbirilerini seven İvana ve Pavel olacak diyor. Süpermenliğine gelince : Lazionun antrenman sahasında Christmas gününde bile tek başına antrenman yapan, şut çeken bir adam olması, süpermenliği kolay kazanmadığını gösteriyor. STAR HER YERDE STAR... Turine giderken Nedvedin bir endişesi vardı : Yıllarca Lazio forması altında Juventusa attığı gollerden dolayı siyah beyazlı ateşli taraftarlar için adeta düşmanilan edilmiş biri olarak Turinde nasıl karşılanacağı konusunda endişeliydi. Üstelik, bıraktığı takımda da işler karışmıştı. Sebastian Veronun 24 milyon pounda Manchester Uniteda satılmasına karlı iş gözüyle bakıp pek ses çıkartmayan Laziolu taraftarlar Nedvedin 25 milyon sterline, hem de Juventusa satılmasına isyan etmişlerdi. Ancak, Romada 138 maçta 35 gol, daha da çarpıcı olanı, 125 asist gibi bir istatistiğe sahip Nedvede hangi takımın taraftarı sevgide naz yapabilirdi ki? Daha ilk haftalardan itibaren Zidaneı unutan taraftarlar onu bağırlarına bastılar ve Turinde yeni bir dönem başlamış oldu. Nedvedmania... Juventuslu futbolseverlerin kalplerindeki star tahtında Zidanedan boşalan yerde artık Nedved oturuyordu. Şimdilerde Delle Alpi stadında ve maç sonralarında Turin sokaklarında adeta Kral öldü, yaşasın yeni kral haykırışları duyuluyor. Nedvedin Juventusta bu kadar çok sevilmesi sadece Laziodan gelirken yanında taşıdığı ve yukarıda saydığımız istatistikler değil elbet. Centilmen bir sporcu olması da İtalyanlarla olan gönül bağlarını kuvvetlendirmiş. Örneğin, Euro 2000de ilk maçta Hollanda lehine tartışmalı bir penaltı düdüğü çalan Collinaya çok sert tepki gösteren Nedved, o olaydan 1 sene sonra aynı Collina ile bu kez bir Serie A maçında karşı karşıyaydı. Collina, Fiorentina aleyhine bir penaltı düdüğü çaldığında Nedved, Collinanın yanına giderek penaltı değildi deme sportmenliğini gösteriyor, hem Collinanın hem de İtalyanların kalbini kazanıyordu. Şimdi Nedved, Juventus formasıyla Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu tatmayı azmetmiş gözüküyor. Zidaneın yerini doldurmam mümkün değil diyecek kadar mütevazı olmasına rağmen, takımı için iddialı konuşacak kadar da kendinden emin. Tacchinardi ile birlikte ben ve Davids (doping dosyası kapanıp, takıma geri döndüğünde) Avrupanın en güçlü orta sahası olacağız, kalede Buffon ve onun önünde Thuram gibi devler varken Del Pieroya gol attırmak çok kolay olacak diyor. 1996da Juventusla ŞL şampiyonluğunu yaşamış, ardından gelen iki sezonda takımını finale çıkartmış bir hocayla mutlaka başarılı olacağız. Üstelik Lippi, İnterde geçirdiği başarısız sezonun ardından adeta kariyer intikamı almaya çalışacak. Bizi Manchester United, Real Madrid ve Roma zorlayacak ama ŞL şampiyonluğuna ulaşan taraf biz olacağız diyen Nedved, haklı çıkarsa Turin sokaklarında sergilenen Nedvedmaniayı gözlerinizin önüne getirebiliyor musunuz? not: Yazıyı hazırlarken Champions Dergisinden de yararlandım. Dergide Pavel Nedvedle ilgili bilgiler de verilmiş: Yaş: 28 Boy: 1,75 m Kilo: 73 Kulüp performansı: 254 resmi maçta 59 gol Uluslararası performansı: 55 maçta 12 gol | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||