|
|
Üretim alternatifleri bir yana, uyuşturucu ile mücadelede en önemli nokta talebin kesilebilmesidir. Bunu ABD büyük ölçüde başarmış durumda. 70lerin, 80lerin ve hatta 90ların giderek büyüyen eroin ve crack-kokain marketine en büyük darbeyi son bir kaç senedir yürüttüğü ve büyük kitlelere hitap edebilen rehabilitasyon programları ile vurmaya çalışıyor. Dünya trendlerine bakıldığında ise gençler üzerinde uygulanan bilgilendirme programlarında Amerikadaki ATS kullanımı giderek düşen bir eğriye sahip. Ancak kokain marketi pek de sarsılmışa benzemiyor. Ama sadece talebi kesmek yeterli değil. Market dinamiklerinin tam ters yöne çevrilebilmesi için iç ve dış politikaların da dürüst ve uyumlu olması lazım. Şu sıralarda Güneydoğu Asyada Mekong kıyılarını saran sık orman örtüsü arasında çalışan bir çiftçinin ürünü Londra limanlarında genç bir bedenin damarlarındaki yerini kesintisiz bulabilmekte. Kısacası uluslararası zirvelerde uyuşturucu ile savaşımda ne kadar yol katettiğimiz konusunda yüreklendirici konuşmalar yapılsa dahi, işin gerçeği yolun üzerindeki çalışmayan bir çok devlet mekanizması uyuşturucu üretimi ve tüketimini ayakta tutmaya yetiyor. |
Önceki yazımızda değindiğimiz yasadışı posta trafiğine eklenen en büyük halka hiç kuşkusuz geçtiğimiz sene neredeyse ABD ile Kolombiya arasında bir skandala neden olan, Bogota-New York diplomatik çanta trafiği. Kısaca özetleyelim, Bogotada konuşlandırılan Amerikan Albay James Hiettin kokain müptelası karısı Laurie Ann Hiett kocasının bulunduğu itibarlı konumdan istifade etmek ister. Kolombiya asıllı şöförünü alıcısı/dağıtıcısı olarak görevlendirir ve diplomatik postaya eklediği kahverengi torbalara doldurulmuş 700,000 USD değerinde saf kokaini Kuzey Amerikadaki bağlantılarına gönderir. Ortada dönen paralar o kadar yüksek boyutlara ulaşmıştır ki ordu bir soruşturma başlatır. Hiett, karısının bu ufak vurgunlarından haberdar olduktan sonra dahi gizlemeye devam ettiğini itiraf eder. Sonuç: Laurie Ann 5 sene hapse mahkum edilir, James ise askeri mahkemede yargılanır, suçlu bulunur ve mümkün olan en az ceza ile paçayı kurtarır. Peki ya Hiettlerin şöförü Hernan Aquila? Duruma sebebiyet vermekle suçlanan ve hiç bir imtiyaz sahibi olmayan Aquila, Laurie Annden cok daha uzun bir cezaya çarptırılacaktır. Uyuşturucu trafiğinin öyküsü-1 ARKA BAHÇE SENDROMU Latin Amerika ülkelerinin Amerika Birleşik Devletinin dış politikasına endeksli statüleri ve bu statülerin gölgelediği aktif uyuşturucu, dolayısıya para aklama trafiğinin başlangıcı her ne kadar çok eski tarihlere uzansa da arka bahçe teriminin yerleşmesi Theodore Roosevelt dönemine rastlıyor. Rooseveltin Panamadaki arka bahçesinin sınırlarının başkan Reagan yönetiminde ABDnin demokrasi uğruna Sandinistalara karşı açtığı gizli savaşta artık Nikaragua ve ötesini kapsamaya başladığı gözler önüne seriliyor. Köşe yazarı Walter Lippmanın 1926da Nikaragua hakkında yazdıklarına göz atarsak: bağımsız bir cumhuriyet değil, hükümeti Dışişleri Bakanlığının bir ürünü; finans kaynakları, devlet ve dışişlerinin yönetimine ise Nikaraguada değil Wall Streetde karar veriliyor. 1983te San Franciscoda 2 uyuşturucu kaçakçısının duruşması sürmektedir. Carlos Cabezas ve Julio Zavalanın yakalanmasıyla gündeme gelen 100 milyon USDlik kokainin ülkeye nasıl sokulduğu konusu açılınca Cabezas, Horacio Pereira isimli bir Nikaragualının kokaini Costra Rica üzerinden ülkeye soktuğunu ve bunun satışından elde edilecek gelirin de Nikaraguadaki kontralara yardım niteliğinde toplanacağını söylediğini itiraf eder. |
||||
Hikayenin devamını Peter Kornbluhun 1989da yazdığı Nikaragua adlı kitabından dinleyelim: Başka bir kontra destekçisi olan Norwin Meneses aynı zamanda aylık 1.68 milyon dolar cirosu olan bir kokain tüccarı idi. 1984 yılında Uyuşturucu ile Savaşım Ajansından (DEA) yayınlanan gizli bir raporda Menesesten kilogramlık miktarlarla Amerika Birleşik Devletlerine kokain sokan bir suç örgütünün lideri olarak bahsediliyordu. Meneses, kontra gazilerine göre, Nikaragua Demokratik Gücü (FDN) için Kaliforniyada yardım etkinlikleri düzenliyordu ve sürekli Calero ve Bermudez ile Hondurasta buluşuyordu. FDN üyelerini bir çok kez uyuşturucu işine ortak etmişti. Bunlardan birisi olan FDNnin San Francisco sözcüsü Renato Pena-Cabrera, 1985te kokain bulundurmaktan suçlu bulunmuştu. MEDELLİN KARTELİ Reagan yönetiminin Nikaraguanın Sandinistalarına karşı kontraları devreye sokarak üstlendiği gizli operasyon sürecinde Latin Amerikada uyuşturucu trafiği giderek büyüyen ortaklıklara da sahne oluyordu. Oluşumu 80li yıllara rastlayan Medellin kartelinin operasyonlarına Eroinin Politikası isimli kitabında Alfred McCoy şöyle değiniyor: Escobarlar üretimi, Ochoalar taşımayı, liderleri yakalanana kadar Lehderler de dağıtımı üstleniyorlardı. Kartel, 1980 yılında Kolombiyalı Ochoa ailesinin üyelerinden birinin Marksist M-19 örgütü tarafından kaçırılması ile oluşmuştu. Jorge Ochoa, ailesine ait Medellin restorantına topladığı Kolombiyanın ileri gelen kokain tüccarı ailelerinin her birinden 7 milyon dolar istemiş ve bu paranın M-19a karşı savaşmak üzere kuracağı bir orduya harcanacağını belirtmişti. |
||||
Artık ana uyuşuturucu üreticilerinin ortak düşmanlarına karşı savaşa sokacakları silahlı güçleri vardır. Ve kartel ailelerin birbirlerine yakınlaşması için de önemli bir adım oluşturmuştur. Bir kaç sene sonra kurulacak mahkemelerde verilecek ifadeler de, Güney Amerikada üretimi yapılan kokainin Nikaraguada CIA desteği ile savaşan kontralar tarafından Amerika Birleşik Devletlerine sokulduğunu ortaya çıkaracaktır. Uyuşturucu Denetimi ve Suç Önleme Bölümü (UN ODCCP) Başkanı Pino Arlacchinin sözlerini bir daha hatırlatalım: Artan suç geri planında devlet mekanizmalarında ortaya çıkmaya başlayan yolsuzluklar giderek kanunların işleyişini engelleyecektir. Bir kez bu düzen yerleşince geri plandaki yasadışı suç örgütlerinin çıkarları düzgün işleyen bir devlet mekanizmasının tekrar kurulmasını engellemek yönünde olacaktır. Güneydoğu Asyadan Latin Amerikaya kadar uyuşturucu trafiğinde değişen tek şeyin coğrafya olduğunu görüyoruz. KOKAİNSİZ KALKINMA Birleşmiş Milletlerin yıllık uyuşturucu raporuna göre kokainin Avrupa marketlerindeki satışları, düşen bir eğriye sahip. Bunun nedenlerinden en önemlisi crack ve kokainin, yerini Avrupa sokaklarında hızla ATSa (Amphetamine Type Stimulants) bırakması. Düşüş gösteren bir başka eğri ise kokain ve kokainin içilebilir formu olan crack fiyatları. Bir doz crack, 10 USD ya da daha azına sokakta alıcısını bulabiliyor. Avrupada kokain kullananların demografisi daha çok orta ve üst-orta sınıflarken Kuzey Amerikadaki alıcı gruplarını daha çok alt sınıf, işsiz ve yoksul kesim oluşturuyor. Kuzey Amerikada bir ihtiyacın yerini dolduran kokain, Batı Avrupada daha çok eğlence merkezlerinde alıcısını bulmakta. |
||||
Peki son 15 senede Latin Amerika ülkelerinden yola çıkıp Kuzey Amerika ve Avrupaya yayılan kokain trafiğinde neler değişti? Kapalı kapılar arkasından yürütülen politikalar, uluslararası çıkarların masaya oturtulduğu zirvelerde hazır bulunan uyuşturucu trafiğinin baronları bugün hangi rolleri üstleniyorlar? Kolombiyada değişen fazla birşey yok. Kartellerin adları değişikliğe uğrasa da, işlevleri devam ediyor. 27 Şubatta Kolombiya Devlet Başkanı Andres Pastrana ile bir araya gelen yeni ABD Başkanı George W. Bush uyuşturucu ile savaş konusunda Kolombiyaya desteklerini sürdüreceklerini ancak Marksist gerillalarla barış görüşmelerine katılmayacaklarını açıklıyor. Demokratlar döneminde Amerika-Kolombiya ilişkilerinde ön plana çıkan, Clinton yönetiminin ülkedeki koka tarlalarını yok etmeye yönelik program dahilide Kolombiyaya yaptığı toplam 1.3 milyar USDlik askeri yardımken, Bush yönetiminin 1 Martta basına yaptığı açıklamada değindiği yıllık uyuşturucu raporuna göre göstergeler 2000 yılında Kolombiyadaki koka yaprağı üretiminin yüzde 11 arttığı yönünde. Cumhuriyetçi kanadın politikalarının Reagandan bugüne ne kadar değiştiğini ise ancak zaman gösterecek. |
||||
Peki ya Avrupa? Birleşmiş Milletlerin 2000 yılını özetleyen uyuşturucu raporunda Avrupa eksenindeki tanımlamalara bir göz atalım: Toptan satışı organize edenlerin bir kısmı (çoğunlukla İspanyada bulunan, ancak Hollanda ve diğer Batı Avrupa ülkelerinde de rastlanan) tipik suç örgütü olmayan, sıradan şirketlerdir. Çoğunlukla Latin Amerikan ülkeleri ile yasal ticaret bağları olan bu şirketler bu yasallığı diğer suçlara karışmadan kokain ticaretini sürdürebilmek için kullanmaktadırlar. Direkt şiddet kullanmak bu grupların çalışma tarzlarına uymaz. Tek fark, bir çok suç kolunda aktif çalışan İtalyan mafya grupları, ve kokainin sokak ticaretini ve toplumun alt tabakalarının taleplerini üstlenen bazı Nijeryalı gruplardır. Aynı zamanda Kolombiya uyuşturucu kartelleri ve bir takım Rus organize suç örgütleri arasında bağlantılar olduğu saptanmıştır, bunlar Batı Avrupa marketleri ile birlikte ufak yerel marketleri de beslemektedirler. Dahası bazı Türk, Kürt, Yugoslav, Kosova-Arnavut, Fas kökenli geleneksel uyuşturucu şebekeleri ürün yelpazelerine eroin ve haşhaşın yanına kokaini de eklemeye başlamışlardır. ZAPATİSTALARIN YÜRÜYÜŞÜ Geçtiğimiz ay ülkenin güneyinden başkent Meksiko Cityye doğru başlattıkları yürüyüşte Guerreroya ulaşan Zapatistalarin lideri Markos yaptığı konuşmasında yerel politikacıların bozuk düzenlerini kınarken şunları söylüyor, [Guerrero] bir kaç kişinin ellinde tutulan varlıkların, uyuşturucu trafiğinin, hükümet yolsuzluklarının ve silahlı direnişin oluşturduğu ulusal dramanın en belirgin örneğidir. Markosun sözleri ve Kolombiya devlet başkanı Pastrananın uyuşturucu ticaretine karşı yürütmeye çalıştığı program hep çözüm planına işaret ediyor:kalkınma. Pastrana, ABDden aldığı yardımlarla Kolombiyada sosyal programları güçlendirmeye yönelip talebi kesmeyi hedeflerken, Meksikalı Zapatistaların lideri Markosta Vincenze Fox hükümeti ile yerli halka ait toprak bölüşümünü, akabinde bölgesel kalkınmayı, ve onu izleyecek barış planını masaya yatırmayı hedefliyor. Bu süreç içerisinde Kolombiyadaki sık yağmur ormanlarında saklı kokain üretim merkezlerine operasyonlar düzenleniyor, uçsuz bucaksız koka tarlaları ateşe veriliyor. Ancak ne kadar çalışılırsa çalışılsın, talep kesilmedikçe her ay hakkı sayılır miktarlarda paralar Karayiplerde açılmış gizli banka hesaplarına akmaya devam ediyor. SON BÖLÜM: BİR SAVAŞIN KÖRÜKLEDİĞİ TİCARET | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||