| |
|
|
| |
|
Celal Pir: Nevin, çatışmaların ortasında kaldın, kameraman Cumhur Çatkaya ile birlikte. Neler gördünüz, neler yaşadınız? Öncelikle bu sabahı aktarır mısın bize?
Nevin Sungur: Bu sabah Türkiye saatiyle yaklaşık 7’de Kale-i Ceng’e gittiğimizde iki gün önce başlayan çatışmalar hala devam ediyordu. Kalaşnikof sesleri, tank sesleri, roketatar sesleri arasında... Biz yavaş yavaş kaleye yaklaşmaya çalıştık.
Ancak belli bölgeler çok tehlikeli olduğu için bizi arada durdurdular. Fakat, zaman zaman belli yerlerde, belli riskleri göze alarak yavaş yavaş kaleye yaklaştık. Daha sonrasında ise belli bir yerden sonrasında tam kalenin duvarının kenarına geldik ki, kalenin üzerinde devam eden çatışmaları gördük.
Gözümüzün önünde bir çok asker yaralandı. Tabi ki bunlar çok hoş görüntüler değil ancak bugünün gerçeği de buydu. Bizim Türk olduğumuzu bildikleri için içerideki Taliban milisleri arasında bulunan Çeçenlerle anlaşabileceğimizi zannettiler.
ABD’DEN YOĞUN BOMBARDIMAN
Dün akşam, ABD uçakları, Cenk Kalesi’nin üzerine çok yoğun bir bombardıman yaptılar . Buradan baktığımız zaman patlamaları görebiliyorduk. İçeride gördüğümüz cesetlerin büyük bir kısmı da herhalde o bombalamalardan kalan cesetlerdi. Bu arada, sabah gittiğimizde yine ABD birliklerinden özel kuvvet askerleri gördük. Gerçi basına karşı oldukça sert davranıyorlar. Hatta ABD askerlerinden bir tanesi elindeki tüfeğe mermisini sürerek bizi kovmak istedi ve çekim yapmamamızı istedi. Daha sonra içeride Kuzey İttifakı birlikleriyle beraber savaşan ABD dağ komando birliği ve İngilizler’in özel SAS komandolarının olduğunu söylediler. Ancak biz onları içeride savaşırken görmedik. Bunlar sadece bize gelen bilgilerdi şimdiye kadar.
|
|
|
|
| | 
|
|
|
|
Hala ateş devam ediyor! İçeride bütün Talibanlıları öldürdüler, inanılmaz! Ne tarafa baksanız ceset dolu! Yanmış arabalar! Çürümüş cesetler! Ölüm tarlaları gibi burası! Korku filmi gibi!
— NEVIN SUNGUR
NTV muhabiri
|
|
Kuzey İttifakı’nın askerleri buradaki Taliban güçlerinin öldürüldüklerinden emin olduğu için içeri girdiler. Biz de onlarla beraber girdik. Bizden başka kimse yok içeride. Burası korku filmi gibi inanılmaz, her tarafta yanmış cesetler var. Arka tarafta hala, karşı taraftan ateş ediyorlar. Sanıyorum burada Taliban milislerini öldürdüklerini bilmiyorlar.
Gördüğünüz gibi, manzaralar çok da iç açıcı, hoş manzaralar değildi. Ancak biraz evvel de belirttiğim gibi bu savaşın gerçeği maalesef. Şu anda biz oradan ayrılırken, hala silah sesleri geliyor. Dediğim gibi biz ayrılırken çatışmalar devam ediyordu. Ancak, bizim gördüğümüz yaklaşık 50-60 tane Taliban cesedi vardı içeride. Bu da daha önce öldürdükleriyle beraber sanırım 500-550 Taliban askeri Cenk Kalesi’ndeki çatışmalarda hayatını kaybetti. Çatışmalar devam ediyordu. | |
|
Biz gelirken içeride hala 4 tane Taliban milisinin karşılık verdiğini söylüyorlardı. Ama muhtemelen bu saate kadar onlar da Kuzey İttifakı askerleri tarafından öldürülmüştür ve Cenk Kalesi’nde güvenlik sağlanmıştır.
 Kuzey İttifakı: Direnişi bastırdık
| |
|
Zor bir gündü, hepimiz için zor ve gerilimli bir gündü açıkçası. Ama sonuçta oradaki görüntülere, yaşananlara tanıklık ettik. Şimdi bunları size aktardık.
Celal Pir: Nevin Sungur, bir çatışmanın ortasında sıcak görüntülerdi. Pek hoş olmayan tarafları da vardı. Sen, belki o anın etkisiyle korkunç olarak niteledin bu görüntülerin bazılarını. Peki, Kale-i Ceng’deki isyan tam anlamıyla bastırıldı diyebilir miyiz? Artık silah sesleri sustu mu Mezar-ı Şerif’te?
| |
|
Nevin Sungur: Biz de öyle olduğunu düşünüyorduk. Ancak biraz evvel Kale-i Ceng’ten gelen bir gazeteciyle konuştuk. O hala bazı silah seslerinin geldiğini söylüyordu. Bu tabii biraz kafa karıştırıcı bir durum. Gerçi, tekrar oradan ayrılırken biz devam ediyordu çatışmalar ama o süre içerisinde bittiğini, 4 tane milisini de ya esir aldıklarını, ya öldürdüklerini düşünüyorduk. Ancak hala çatışma seslerini geldiğini söylüyorlar. Dolayısıyla bu seslerin neye ilişkin olduğunu biz de bilmiyoruz. | |
| 
Kuzey İttifakı askerinin direnişçiler tarafından vuruluşu | |
|
Muhtemelen zaten bunlar daha sonra tekrar Kale-i Ceng’e gidecek ve oradaki durumu daha yakından öğrenmiş olacak. Ama hala çatışma sesleri devam etse de Kuzey İttifakı birlikleri bugün büyük bir taarruzda bulundular. Ve içerideki Taliban’ın geriye kalan büyük bir kısmını öldürdüler. Dolayısıyla bundan sonrasında eğer çatışmalar devam edecekse bile çok uzun süre bunun olmayacağını düşünüyorum.
Celal Pir: İsyanın çıkışında en önemli noktalardan biri de yabancı savaşçıların isyanı başlattığıydı. İçeride Taliban milisleri var diyorsun. Bütün bu savaşçılar esir alındı mı, ya da öldürüldü mü? Bu konuda herhangi bir bilgi var mı? Yani içeride isyan edenler yabancı savaşçılar mıydı?
Nevin Sungur: İçeridekilerin bize söylediği Pakistan, Arap ve Çeçen kökenli oldukları... Zaten bizi kalenin tepesine, duvarlarına tepesine çağırdıklarında da içerideki Çeçen taliban milisleriyle anlaşabileceğimizi düşündükleri için, kendilerine tercümanlık yapabileceklerini de düşündükleri için bizi çağırmışlardı. Bizim daha önce gördüğümüz cesetlerin tamamı da Pakistanlılara ve Çeçenlere aitti, Arap kökenlilere aitti. İçeride bizim tahminiz, Afgan kökenli Taliban milislerden çok yabancı kökenli Taliban milisler.
Daha önce de zaten buna ilişkin bazı bilgiler gelmişti bize. Afgan kökenli Taliban milislerinin Mezar-ı Şerif’in Kuzey İttifakı askerleri tarafından teslim alındığında, güvenli yolları bildikleri için çok daha önce buradan kaçtıkları söylenmişti. Aynı şekilde Kunduz’da da belki bu olaylar yaşandı. Çünkü biliyorsun, buradaki esirler Kunduz’dan gelen General Dostum’a teslim olan esirlerdi. Belki de onlar bir şekilde sıkışıp kaldılar bir bölgede. Ve Dostum’a teslim olmak zorunda kaldılar. Dolayısıyla içeridekilerin tamamının yabancı kökenli olması çok da şaşırtıcı değil.
|
|
| |
