|
|
Eylül ayı sonunda Türkiyeye verilmesi gereken 3.1 milyar dolarlık bir önceki kredi dilimi 2 ay gecikince, son kredi diliminin 2002 yılına sarkması ihtimali kuvvetlendi. Eylül ayı sonundaki 3.1 milyar dolarlık kredi dilimi Hazineye verilecekti. Bu nedenle, bu kredi diliminin gecikmesi netleşince, 5 Kasımda yeni yasası yürürlüğe girmezden önce, Merkez Bankası Hazineye aralık ayında bırakılacak ilgili kredi dilimi kadar olanak sağladı. Yeni yıla sarkacağı neredeyse kesinleşmiş olan son 3.1 milyar dolarlık kredi dilimi ise Merkez Bankasına verileceğinden, Hazinenin IMF ile 2001 yılı için işi kalmamış olacak. Dolayısı ile, Hazinenin esas odaklanacağı konu başlığı, 2002 için verilecek olan 10 milyar dolarlık taze ek kaynak. 2000 yılı başında hayata geçirilmiş ve krizler nedeniyle terkedilmiş olan 3 yıllık enflasyonla mücadele programı çerçevesinde, 2002 yılı için belirlenmiş olan 1.2 milyar dolar civarındaki kredi dilimi dahil, IMFin aktaracağı toplam kaynak 11.2 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Ancak, 11. gözden geçirme çerçevesinde serbest bırakılması gereken 3.1 milyar dolarlık kredi dilimi gibi, 2002 yılı ödemeleri içerisinde gözüken bu 1.2 milyar dolarlık dilimin de akibetini önümüzdeki günler belirleyecek. Ekonomistlerin önemli bir kısmı bu 11.2 milyar dolarlık kaynağın yeterli olduğunu söylemenin zor olduğunu, ancak büyüklüğünden çok IMFden bu tür bir ek taze kaynak almanın mesajının daha değerli olduğunu vurguluyorlar. Bunun nedenini, İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr. Sadi Uzunoğlu rakamlar ile şu şekilde ortaya koyuyor: Türkiyenin 2002 yılı içerisinde gerçekleştireceği iç borç ana para ve faiz ödemesi 79 küsur milyar dolar civarında. Kamuya ait dış borç ana para ödemesi ise 13.4 milyar dolar ki, bunun 5.2 milyar dolarını IMFe yapılacak geri ödeme oluşturuyor. Ekonomi yönetimi bu 5.2 milyar dolarlık geri ödemenin ertelenmesi taraftarı değil. Çünkü, hem faiz yükü artmış olacak. Hem de dış borcu geri ödemenin psikolojik anlamda prestijinden yararlanılmamış olacak. Bu iç ve dış borç geri ödemesine karşılık olarak, IMFden alınacak kaynak, özelleştirmeden beklenen gelir, faiz dışı fazla hedefi, kamu ve fon bankaları ile özel sektör bankaların ellerindeki kısa vadeli kağıtların uzun vadeli kağıtlarla değiştirilmesini sağlayan takas işlemleri sonucunda, ekonomi yönetimi 2002 yılı için 50 milyar dolarlık bir kaynak yaratmaya çalışacak. TAHVİL İHRAÇLARI HIZLANABİLİR Dolayısı ile, bir tarafta 93 milyar dolarlık bir geri ödemeye karşılık, 50 milyar dolarlık kaynak var. Yani, önümüzdeki yıl ekonomi yönetiminin 43 milyar dolarlık farkı bir takım yöntemler ile karşılaması gerekiyor. Yani, bankalara, kurumlara ve halka satılacak Hazine kağıtları ve uluslararası finans piyasalarından Hazinenin yapacağı dış borçlanma ile bu kalan 43 milyar doların bulunması gerekiyor. Bu da, Türk ekonomisinin itibarının yerinde olması ve beklenen ekonomik reformların ödünsüz bir şekilde uygulanması ile mümkün. Ayrıca, vatandaşın istenen miktarda bono ve tahvil almaya eğilimli olmaması ihtimaline bağlı olarak, önümüzdeki yıl da Hazinenin en önemli müşterisi yine bankalar olabilir. Bu durumda, 2002 yılında bankaların da Hazineden kağıt satın alacak ölçüde likit olmaları gerekiyor. Kısacası, arabayı uçurumun kenarında hatasız sürmemiz gerekiyor. Sadi Uzunoğlunun ortaya koyduğu tablo, bir ölçüde IMFin tutumu ile uyuşuyor. G7, IMF ve Dünya Bankasında kimi dedikodulara göre, dış politika platformlarında 40 milyar dolar talep eden Türkiye, görünen o ki ilk etapta 10-11 milyar dolar ile yetinmek zorunda. Ve, bu noktada IMF, yeni bir 3 yıllık stand-by anlaşması -ki bu 18. anlaşmanın bitiş süresi 2004 yılı olacak- ve bu 10-11 milyar dolarlık kaynak ile Türkiyeye itibar boyutunda destek verip, ekonomik reformları yakından takip edip, Türkiyenin içeriden ve dışarıdan piyasadan yeterince borçlanmasını sağlayacak mekanizmayı tercih ettiğini gösteriyor. Bu nedenle, kimi piyasa oyuncuları tarafından 20 milyar dolarlara kadar vardırılan uçuçu ek taze kaynak desteği beklentileri, bu felsefeye bağlı olarak fos çıktı. AÇIKLAMALAR ŞIMARTMASIN Bu nedenle, IMFin ek finansman açıklamaları bizi havaya sokmasın, şımartmasın. 57. Hükümetin devletin küçülmesi ve kamuda tasarruf önlemleri dahil, belirli bir takvime bağlanmış olan ekonomik reformlardaki her tereddüdü, uçurumun kenarında sürdüğümüz arabanın iki tekerliğini anında yoldan çıkarır. Bu çerçevede, 1 milyon 500 bin seviyelerine kadar gevşemiş olan dolar kurundaki hareketin perde arkasını da hafta arasına bırakalım. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||