| | | TBMM grubunda konuşan Tansu Çiller yaşanmış tarihin, fiili durumun, uluslararası anlaşmaların Türkiyenin tezini doğruladığını vurguladı. Çiller, şunları söyledi: Bütün bunlara rağmen yine de siz Kıbrısı masa başında kaybetme yolunda adım adım hızla ilerleyeceksiniz. Öyle görülüyor ki, sayın Dışişleri Bakanının Yunan muhabbeti, Türk dış politikasının belkemiğini yok etmekten başka bir işe yaramamıştır. Meselenin bu noktaya geleceği yıllar öncesinden belli iken, yıllardır Türk dış politikasına Selanikte Sirtaki oynatan sayın Cem, şimdi (Türkiyenin ağır bedeller ödemeyi göze alması gerektiğini) söylüyor.
BEDEL ÖDEMEKTEN SÖZEDEN TÜRKİYE
Bedel ödetmekten söz edebilen bir Türkiyenin, bedel ödemekten söz eden bir Türkiye haline geldiğini ifade eden Çiller, sözlerini şöyle sürdürdü: Bunun Türkçesi şudur. (Üstüme gelmeyin, intihar ederim). Bu eşi benzeri görülmemiş caydırıcılığın, bizim iktidarımızın hastalıklı idrakiyle uyuşan bir tarafı mutlaka olabilir ama dış politikanın kaya gibi sert gerçekçiliği ile uyuşan bir tarafı yoktur. Türkiyenin kendi kendine zarar vermesinden korkacak bir Yunanistan veya Avrupa Birliğinin olabileceği, yatsa yatsa sayın Ecevitin aklına yatar. 1997 yılında iktidara geldiklerinde (Avrupa defterini kapattık) diyenler, Avrupayı önce PKKya sonra Ermeni lobisine ve nihayet Rum kesimine ve Yunanistana terk etmişlerdir. Her üç konuda da Avrupa belgelerinde Türkiye mahkum edilmiştir. Eğer bugün (Güney Kıbrısı ABye alırsanız biz de Avrupa Birliğinden vazgeçeriz) diyorsanız ki- bir anlamda buna getiriyorsunuz meseleyi- bunun Rum- Yunan perspektifine teslim olmaktan başka bir anlamı yoktur. Kimsenin de umurunda olmayacaktır. Kendi elinizle kendinizi Avrupadan izole edersiniz. Elinizdeki bütün kartlardan peşinen vazgeçersiniz.
Çiller, Türkiyenin ne Kıbrıstan ne de Avrupa Birliğinden vazgeçmemesi gerektiğini belirterek, Bir büyük Türkiye her ikisini de birlikte gerçekleştirmelidir dedi. Çiller, bütün dünyaca Bin Ladin dahil bütün teröristlerin yakalandıkları ortamda cezalarını çekmeleri gerektiğinin kabul edildiği bir ortamda, Türkiyeden, ölüm cezasını teröristler dahil istisnasız kaldırılmasının istenmesini eleştirdi. Çiller, Bütün bunlardan sonra ABden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmazın, (AB, bu raporundaki yorumlarında haklıdır) demesi, eğer bir siyasi ve diplomatik skandal değilse bir büyük gaflettir diye konuştu. 1
| |