Konu:
Türkiye'den Asker Talebi
Konuklar: Emekli Oramiral Salim Dervişoğlu, Emekli Tümgeneral Rıza
Küçükoğlu ve NTV Strateji Danışmanı Ercan Çitlioğlu
Erdoğan Aktaş:
İyi günler. Başbakan Bülent Ecevit'in başkanlığında dün gerçekleştirilen
güvenlik zirvesinin nedeni ortaya çıktı. Amerika Birleşik Devletleri'nin
Türkiye'den resmen asker talebinde bulunduğu ve zirvenin de bu nedenle
toplandığı anlaşıldı. Amerika'nın Türkiye'den asker talebini Yakın Plan'a
alıyoruz. Florida Tampa'daki üste görev yapan Tuğgeneral Ümit Şahintürk,
ABD'nin resmi asker talebini dün Türkiye'ye iletti. ABD'nin talebinde
sadece özel kuvvet elemanı isteğinin bulunduğu öğrenildi. Zirvede tartışılan
talep bazı koşullar altında olumlu karşılandı. Buna göre Afganistan'a
50 kişiyi geçmeyecek bir özel kuvvet birliği gönderilecek. Bu birlik Afganistan'ın
kuzeyindeki güvenli bölgede görev yapacak. Birliğin görevi Kuzey İttifakı'na
askeri eğitim vermek olacak, kesinlikle cephede yer almayacaklar. Birliğin
Amerika Birleşik Devletleri'nin Kuzey İttifakı'nın bulunduğu bölgede kurduğu
bir üste görev yapacağı belirtiliyor. Bu talebin zirvede olumlu karşılanmasının
ardından Başbakan Bülent Ecevit'in Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e
çıkarak bilgi vereceği, daha sonra da toplanacak Bakanlar Kurulu'nda asker
gönderme ile ilgili karar alınacağı öğrenildi. Peki Türk askeri ne yapacak,
bu talebin dışında Amerika'dan başka talep gelmiş olabilir mi? Konuklarımızla
Amerika'nın esker talebini Yakın Plan'a alacağız. Telefon hattımızdaki
ilk konuğumuz da Emekli Oramiral Salim Dervişoğlu. İyi günler Sayın Dervişoğlu.
Salim Dervişoğlu:
İyi günler efendim.
Erdoğan Aktaş:
Efendim NATO değil ama ABD'nin böyle bir talebi oldu. Ve 50 kişilik
bir grubun Kuzey İttifakı'nın yer aldığı noktada görev yapmak üzere hareket
edeceği belirtiliyor. Siz nasıl yorumluyorsunuz bu talebi?
Salim Dervişoğlu:
Ben hiç hayret etmedim. Zaten bugüne kadar ki gelişmeler böyle bir
şeyin olacağını gösteriyordu. Bu gelişmelerde en önemli unsur, NATO üyesi
olan bir ülkeye bir terörist taarusu vaki idi. Ve artasından NATO'nun
5'inci maddesinin bu şartlar altında geçerli olduğu kabul edildi bütün
müttefikler tarafından. Dolayısıyla Türkiye'nin de Amerika'nın karşı harekatına
bir çeşit katkıda bulunması her zaman için bahis konusuydu. Tabi bugün
bir kara harekatı hakikaten Sayın Genelkurmay Başkanımız'ın da ifade ettiği
gibi, öyle büyük çapta bir kara harekatı hem dağlık hem kışın yaklaştığı
bir dönemde böyle bir ülkede pek öyle pratik görünmüyordu. Dolayısıyla
konunun Afganlar'ın bizatihi kendileri tarafından halledilmesi gibi bir
hareket tarzı benimsenmiş gibi görünüyor. Hava harekatıyla yumuşatılan
bir ülke, arkasından Kuzey İttifakı vasıtasıyla efendim seçilmiş olan
hedeflerin ele geçirilmesi. Buraya Türkiye'nin de katkıya bulunması da,
daha önce de ifade edildi, eğitim olabilir, burdaki kuvvetlerin lojistik
desteğine katkı olabilir. Efendim danımşanlık olabilir. Terörizmle mücadele
konusundaki uzmanlık tecrübesinin aktarılması bahis konusu olabilir. Bunun
için de özel kuvvetler gerekli. Özel kuvvetlere Türkiye gibi Müslüman
bir ülkenin katkısının bulunması, yıllardır terörizmi uluslararası alanda
bir tehdit olarak kabul ettirip müştereken mücadele etmeyi öneren bir
Türkiye'nin bugün böyle bir mücadeleye NATO müttefiki de olarak katkıda
bulunmasından daha tabi bir şey olmaz. Bu şekilde son derece de mantıklı
beklenen bir katkıdır diye düşünüyorum.
Erdoğan Aktaş:
Sayın Dervişoğlu çok teşekkürler yayınımıza katıldığınız için.
Salim Dervişoğlu:
Ben teşekkür ediyorum.
Erdoğan Aktaş:
Emekli Tümgeneral Rıza Küçükoğlu da telefon hattımızda. İyi günler
Rıza Bey..
Rıza Küçükoğlu:
İyi günler efendim.
Erdoğan Aktaş:
Efendim zaten sürmekte olan bir savaş ve biliyoruz ki ABD'nin 50 kişilik
Türk askeri birliğine genel anlamda bakacak olursak ihtiyacı yok. Bu noktadaki
mantık ne olabilir asker talebinin Türkiye'den ABD tarafından..?
Rıza Küçükoğlu:
Bunda her şeyden önce ABD'nin NATO üyelerinin tamamını bu işin içerisine
sokmak ve terörle mücadeleyi, uluslararası terörle mücadelede NATO üyeleri
başlangıçta olmak üzere geniş bir koalisyon oluşturmak idi ve ABD de bunda
başarılı oldu. Sayın Oramiralimizin belirttiği görüşlere aynen katılıyorum.
Özel kuvvetler, bu konuda yetişmiş, Kıbrıs'tan bu yana deneyim kazanmış
birliklerdir. 50 kişilik bir güç, uzman subay ve astsubaylardan oluşacaktır.
Gerillaya karşı savaş dahil komuta kontrol, yönetim ve gerektiğinde bir
askeri hükümetin oluşmasında fikir birliği sağlayacaktır, yönlendirmeler
sağlayacaktır ve başarılı işler gerçekleştirebilecektir. Ancak ben burda
bir konuya katılamıyorum. ABD buna bir savaş demiştir, savaşın gerekleri
olan kara harekatı da çekinmeden yapılmalıdır. Bunu Kuzey İttifakı'yla
denemek istemektedir. Ama Kuzey İttifakı'nın ilerde Taliban yönetimine
karşı ve halkta intikam duyguları içinde hareket edeceği düşüncesiyle
Kuzey İttifakı'na da bir set çekilmiştir. Şimdi ise Kuzey İttifakı harekete
geçirilmiştir. Bence savaşın gereklerini yerine getirmede Amerika biraz
kararsız ve gecikmeyle hareket etmektedir.
Erdoğan Aktaş:
Sayın Küçükoğlu çok teşekkürler yayınımıza katıldığınız için.
Rıza Küçükoğlu:
Ben de teşekkür ediyorum efendim.
Erdoğan Aktaş:
Bir başka konuğumuzla, NTV Strateji Danışmanı Ercan Çitlioğlu.. İyi
günler Ercan Bey...
Ercan Çitlioğlu:
İyi günler.
Erdoğan Aktaş:
Efendim özellikle şu noktayı size soracağım. Son günlerde Amerika'dan,
Washington'dan yapılan açıklamalarda terörist saldırıların olabileceği,
fakat bunun nerede ve nasıl olacağı konusunda bilgi olmadığı şeklinde
uyarılar var. Bu Türkiye'de olabilir, Washington'da da olabilir ya da
Avrupa'da da olabilirdi diye ifade ediliyor. Siz tüm bu olup bitenlerden
sonra Türkiye'de ve Avrupa merkezlerine terörist saldırı olabileceği olasılığını
nasıl değerlendiriyorsunuz.
Ercan Çitlioğlu:
Şimdi Amerika'da 11 Eylül'de girişilen terörist saldırının kendi örneğinde
tek bir saldırı olacağını düşünmek bence yanlış olur. Ve bu bir başlangıçtı.
Ve bunun arkasından şarbon mikroplu mektupların postalanması... Tabi bunun
Amerika içinden mi yoksa bir terörist organizasyon tarafından mı gerçekleştirdiği
henüz açığa çıkmadı ama sonuç olarak terörizmin ana amacı panik yaratmaktır,
düzeni bozmaktır. Dolayısıyla insanları sürekli yeni bir saldırı tehtidinin
olasılığı konusunda alarme ederek insanları sürekli gergin tutmak konusunda
şu anda başarılı olduklarını söylemek mümkün. İleride bu duygularda bir
gevşeme olması halinde herhangi bir merkezde bir ikinci saldırıda daha
bulunmaları bence son derece akla yakın. Ve bunun da planları içerisinde
olduğunu düşünmek için yeterli nedenler var gibi geliyor bana.
Erdoğan Aktaş:
Dün Ankara'da çok hızlı bir trafik vardı. Netice de bu sabah ortaya
çıktı. Amerika Türkiye'den asker talep ediyordu. Tüm bu heyecanın sonucu
olarak sadece asker talebi olmuş olabilir mi? Yoksa Amerika, Türkiye'den
başka talepleri de olabilir mi? Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ercan Çitlioğlu:
Şu aşamada yani Amerika'nın Türkiye'den özel birlikler istemesi çok
olağan, çok doğal. Öteden beri de bekleniyordu bu. Burda tabi Türkiye'nin
dikkat etmesi gereken bir tek nokta var bence. Özellikle Ortadoğu kökenli,
Avrupa merkezli uluslararası bazı terör örgütlerine karşı Türkiye'nin
bir manzarayı sergilemekten kesinlikle kaçınması lazım. Türkiye'nin oraya
eğitim amaçlı da olsa kuvvet göndermesi gerek kamuoyu katmanlarında gerek
yönetim kademelerinde bir çatlak var izlenimini uyandıracak tartışmalara,
geniş tartışmalara neden olursa, bu çatlağa elini uzatıp, bu çatlağı genişletmek
isteyen, pusuda fırsat bekleyen çevrelere de bir anlamda bir şans vermiş
oluruz. O nedenle bu karar verilirse, bu kararın üzerinde eleştirel anlamda
çok fazla tartışma konusu yapılmaması ve bunun Türk kamuoyunda bir çatlak
olduğu izleniminin dışarıya karşı verilmemesi gerekir. Bu izlenimi verdiğiniz
andan itibaren bu çatlağı genişletmek isteyen kuruluşlara, örgütlere,
teröristlere de fırsat vermiş oluruz. Bence dikkat edilmesi gereken nokta
şu aşamadan itibaren bu olmalı.
Erdoğan Aktaş:
Efendim çok teşekkürler yayınımıza katıldığınız için.
Ercan Çitlioğlu:
Ben teşekkür ediyorum..
|