Home page
Haber Menüsü


Kavi: Hükümet yeni hedefler koysun
İSO Başkanı Kavi, hükümetin istikrarını sağlamak yerine öncelikle Türkiye’nin istikrarı için yeni hedefler koyulmasını istedi. Kavi, 2002’de vergi geliri artışı beklemenin hayal olduğunu da vurguladı.
İstanbul
AA
24 Ekim— İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi, “Bizim Sayın Başbakan’dan talebimiz, hükümetin istikrarını sağlamak yerine öncelikle Türkiye’nin istikrarını sağlayacak hedefler konuşulsun” dedi. İSO Ekim Ayı Meclis toplantısında konuşan Kavi, Kasım ayında yapılacak seçimler öncesi Oda faaliyetleri ve ekonomik konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kavi, “Halbuki büyük umutlar ile döneme başlamıştık. Çok uzun yıllardır ağır bedeller ödediği enflasyonla mücadele etmek için Türkiye kendine çok önemli hedefler koymuştu. Ancak ne var ki bu hedeflerin gerçekleştirilebileceği sağlam zemini oluşturamadı. Devleti küçültemedi. Dış ticaret dengelerini göz ardı etti. Toplumu programa ortak edemedi ve sonunda program çöktü” dedi.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Kilitlenen ekonomide henüz bir gelişme olmadığına işaret eden Kavi, iki aydır Devlet Bakanı Kemal Derviş’in koordinasyonunda Finans ve Üretim Danışma Kurulu’nda fikir üretmeye çalıştıklarını hatırlattı.
       Çalışmanın temel unsurlarına da değinen Kavi, İstanbul Yaklaşımı ve aktif yönetim şirketi projesinin bir bütün olduğunu ve küçük ölçekli şirket ya da büyük ölçekli şirket gibi bir ayrım olamayacağını kaydetti.
       
İLK ADIMI ALACAKLI BANKALAR ATSIN
       Dün akşam Türkiye Bankalar Birliği’nde konuyu tekrar ele aldıklarını aktaran Kavi, şöyle devam etti: “Aktif yönetim şirketinin ciddi bir fona ihtiyacı vardır. Önemli yasal değişiklikler zorunludur. İstanbul Yaklaşımı aktif yönetim şirketi gerekli fon ve yasal düzenlemelerinin tek bir protokol üzerinde belirtilmesi, imza altına alınması ve takvimin belirlenmesi en önemli konu. Bu yapı ile amaçlanan, tıkanmış sanayi kuruluşlarından rekabet gücü olanların yeniden üretime dönmelerini sağlayarak borçların yeniden yapılandırılması ve böylece donuk kredilerin mali sistem üzerindeki olumsuzluklarını gidermektir. Burada özellikle İstanbul Yaklaşımı gönüllülük üzerine kurulmaktadır. Borcun yeniden yapılandırılması için ilk adımı atması gereken taraf, alacaklı bankalardır. Alacaklı bankalardan bir veya birkaçının teklifiyle bu süreç başlayacaktır.”
       Pazartesi günü TOBB sektör kurulları toplantılarının değerlendirilmesinin de yapıldığını belirten Kavi, finans, maliye ve vergi politikaları ve sosyal güvenlik sistemine ilişkin konuların tartışıldığını, Halk Bankası’na Hazine tarafından 500 milyon dolarlık bir ek kaynak sağlanması kararı alındığını söyledi.
       Kavi, “Buna karşın enflasyon muhasebesi, KDV oranlarının düşürülmesi, yatırım indiriminden stopajın kaldırılması konularını, sosyal güvenlik sisteminin ağır yüklerini görünen o ki tartışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
       
VERGİ GELİRLERİNDE ARTIŞ HAYAL
       Kavi, ek kaynağın bulunması, borçların yeniden yapılandırılması konularının önemli olduğunu, ancak faiz oranlarını düşüremedikçe kısa vadeli çözümlerin hedeflere götürmeyeceğini kaydetti.
       “Paranın faizi dünyada yüzde 3.5-4.5’e düşerken, Türk Lirası’na yüzde 85-95 faiz ödemekle karşı karşıya olan Türk sanayicisi bunu satış fiyatına nasıl yansıtacak ve halkın bunu ödemesini nasıl isteyecek” diyen Kavi, 2001 yılında yaşanan küçülmeye karşın 2002’de vergi gelirlerinin artmasını beklemenin hayal olduğunu söyledi. Tüm vergi gelirlerinin dahi faize yetmediğini ve ortada tek bir çıkış yolu olduğuna dikkati çeken İSO Başkanı Kavi, şunları kaydetti:
       “Türkiye, hükümetimiz bunu net olarak görmeli. Türk ekonomisinin devletin bu hantal bütçesini finanse etme imkanı yoktur. Toplum küçüldü, sanayi küçüldü, mali sektör küçüldü, hala israftan vazgeçemeyen ve küçülmeyen tek kesim kamu. Bu yapı, bu anlayış ve bu uygulama ile devletin küçülmesi ve kamu hizmetlerinde verimlilik nasıl sağlanacak. Sayın Başbakan, (devleti küçültelim derken özel sektörü küçülttük) diyor. Bizim sayın Başbakan’dan talebimiz hükümetin istikrarını sağlamak yerine öncelikle Türkiye’nin istikrarını sağlayacak hedefler konulsun. Devlet kendini küçültmeyi başaramıyorsa önümüzü açsın. Türk özel sektörü ve sivil toplumuna bu konuda aktif görev verilsin. Bu faizler ile yaşamı sürdürmek, rekabet etmek mümkün değilse yarından tezi yok hükümetimiz devleti küçültmeye, kaynak ihtiyacını azaltmaya başlamalıdır. Bizlere rekabet etme fırsatı vermeli ki biz de üretim, ihracat yapalım, kaynak yaratalım.”
       
İSO SAVURGANLIĞA KARŞI ÖNCÜ OLMALI
       İSO Başkanı Kavi, “devlet savurganlığına karşı vatandaş inisiyatifi” çalışmasında İSO’nun öncü rol üstlenmesini istedi. ABD ekonomisinin 1980’lerin başında yaşadığı faiz sarmalından çıkışı anlatan ‘İflas’ kitabına değinen Kavi, “hantal devletin taş yığınlarından hiçbir farkı yoktur” ifadesinin çok çarpıcı olduğunu dile getirerek, çalışmanın bir süre sonra vatandaş inisiyatifi olarak çalışan, sivil bir kuruma dönüştüğünü anlattı.
       Kavi, “Devlet savurganlığına karşı vatandaş inisiyatifi çalışmasında İSO öncü rol üstlenmelidir. Çünkü vergi ödeyenlerin, nasıl kullanılacağına ilişkin süreçte yer almak haklarıdır. Daha da ötesi bu bir görevdir” dedi.
       Bütün ağır tabloya rağmen, geleceğe dönük ümit veren en önemli olgunun Türkiye’nin bir daha asla eski Türkiye olmayacağı gerçeği olduğunu belirten Kavi, “Türkiye demokratik, siyasi, ekonomik, ve sosyal reformları bir takvim içinde gerçekleştirecektir. Önümüzde hala zor bir dönem vardır. Ancak yarın bugünden kesinlikle daha güzel olacaktır”şeklinde konuştu.
       İş dünyasının da birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini kaydeden Kavi, ABD’de yaşanan trajik terör saldırılarına da değinirken, Türkiye’nin tarihi bir sürecin kavşağında olduğunu ve bu tarihi fırsatı değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
       
DURAN EKONOMİNİN GETİRİSİ YOKTUR
       İSO Başkanı Kavi, KDV oranlarını düşürülmesinin ekonomiye ne gibi etkileri olacağını soran bir gazeteciye de “Türkiye ekonomisi duruyorsa, duran ekonominin getirisi yoktur. Dolayısıyla yüzde 18 yüzde, 30 yüzde, yüzde 40 alacağım diye ısrar ederek vergi tahsil edememek yerine, bunları aşağı çekerek sistemin tekrar işlemesine destek vermekle Türkiye’nin kaybı değil faydası vardır” dedi.
       Kavi, ekonomiyi canlandırmak için başka ne gibi tedbirler uygulanabileceğinin sorulması üzerine de şunları söyledi: “Bunları bir hap gibi görmeyin. Bunların hepsi kısa vadelidir. Eğer orta vadede doğru çözüm istiyorsanız esas mesele devletin küçültülmesinden ve kaynak ihtiyacının azaltılmasından geçiyor. Enflasyon ve faizin düşmesini bu sağlar. Enflasyon ve faiz düşmeden Türkiye’de istikrarlı bir ekonomi sağlamak mümkün değildir.
       Bu arada, İSO Meclis Başkanı Ömer Dinçkök, İSO’da yönetim seçimleri için 21 Kasım’da seçim listelerinin askıya çıkacağını, 28 Kasım’da ise seçimlerin gerçekleştirileceğini söyledi.
       Öte yandan, TİM eski Başkanı Okan Oğuz ise Kasım krizinden bu yana bir yıllık bir zaman geçtiğini ve hükümet yetkilileriyle yüzlerce toplantı yapıldığını belirterek, “ Krizden kurtulmanın ihracat üretim ve istihdamdan geçtiğini anlamak için ne olması lazım bilemiyorum. Ya siyasi ya çözüme yönelik siyasi irade yok, ya iyi anlatılamadı, ya da anlamadılar. Buna da ihtimal vermiyorum. Krizin ne noktaya gelmesi bekleniyor anlamıyorum” diye konuştu.
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları