|
Kilitlenen ekonomide henüz bir gelişme olmadığına işaret eden Kavi, iki aydır Devlet Bakanı Kemal Dervişin koordinasyonunda Finans ve Üretim Danışma Kurulunda fikir üretmeye çalıştıklarını hatırlattı. Çalışmanın temel unsurlarına da değinen Kavi, İstanbul Yaklaşımı ve aktif yönetim şirketi projesinin bir bütün olduğunu ve küçük ölçekli şirket ya da büyük ölçekli şirket gibi bir ayrım olamayacağını kaydetti. İLK ADIMI ALACAKLI BANKALAR ATSIN Dün akşam Türkiye Bankalar Birliğinde konuyu tekrar ele aldıklarını aktaran Kavi, şöyle devam etti: Aktif yönetim şirketinin ciddi bir fona ihtiyacı vardır. Önemli yasal değişiklikler zorunludur. İstanbul Yaklaşımı aktif yönetim şirketi gerekli fon ve yasal düzenlemelerinin tek bir protokol üzerinde belirtilmesi, imza altına alınması ve takvimin belirlenmesi en önemli konu. Bu yapı ile amaçlanan, tıkanmış sanayi kuruluşlarından rekabet gücü olanların yeniden üretime dönmelerini sağlayarak borçların yeniden yapılandırılması ve böylece donuk kredilerin mali sistem üzerindeki olumsuzluklarını gidermektir. Burada özellikle İstanbul Yaklaşımı gönüllülük üzerine kurulmaktadır. Borcun yeniden yapılandırılması için ilk adımı atması gereken taraf, alacaklı bankalardır. Alacaklı bankalardan bir veya birkaçının teklifiyle bu süreç başlayacaktır. Pazartesi günü TOBB sektör kurulları toplantılarının değerlendirilmesinin de yapıldığını belirten Kavi, finans, maliye ve vergi politikaları ve sosyal güvenlik sistemine ilişkin konuların tartışıldığını, Halk Bankasına Hazine tarafından 500 milyon dolarlık bir ek kaynak sağlanması kararı alındığını söyledi. Kavi, Buna karşın enflasyon muhasebesi, KDV oranlarının düşürülmesi, yatırım indiriminden stopajın kaldırılması konularını, sosyal güvenlik sisteminin ağır yüklerini görünen o ki tartışmaya devam edeceğiz diye konuştu. VERGİ GELİRLERİNDE ARTIŞ HAYAL Kavi, ek kaynağın bulunması, borçların yeniden yapılandırılması konularının önemli olduğunu, ancak faiz oranlarını düşüremedikçe kısa vadeli çözümlerin hedeflere götürmeyeceğini kaydetti. Paranın faizi dünyada yüzde 3.5-4.5e düşerken, Türk Lirasına yüzde 85-95 faiz ödemekle karşı karşıya olan Türk sanayicisi bunu satış fiyatına nasıl yansıtacak ve halkın bunu ödemesini nasıl isteyecek diyen Kavi, 2001 yılında yaşanan küçülmeye karşın 2002de vergi gelirlerinin artmasını beklemenin hayal olduğunu söyledi. Tüm vergi gelirlerinin dahi faize yetmediğini ve ortada tek bir çıkış yolu olduğuna dikkati çeken İSO Başkanı Kavi, şunları kaydetti: Türkiye, hükümetimiz bunu net olarak görmeli. Türk ekonomisinin devletin bu hantal bütçesini finanse etme imkanı yoktur. Toplum küçüldü, sanayi küçüldü, mali sektör küçüldü, hala israftan vazgeçemeyen ve küçülmeyen tek kesim kamu. Bu yapı, bu anlayış ve bu uygulama ile devletin küçülmesi ve kamu hizmetlerinde verimlilik nasıl sağlanacak. Sayın Başbakan, (devleti küçültelim derken özel sektörü küçülttük) diyor. Bizim sayın Başbakandan talebimiz hükümetin istikrarını sağlamak yerine öncelikle Türkiyenin istikrarını sağlayacak hedefler konulsun. Devlet kendini küçültmeyi başaramıyorsa önümüzü açsın. Türk özel sektörü ve sivil toplumuna bu konuda aktif görev verilsin. Bu faizler ile yaşamı sürdürmek, rekabet etmek mümkün değilse yarından tezi yok hükümetimiz devleti küçültmeye, kaynak ihtiyacını azaltmaya başlamalıdır. Bizlere rekabet etme fırsatı vermeli ki biz de üretim, ihracat yapalım, kaynak yaratalım. İSO SAVURGANLIĞA KARŞI ÖNCÜ OLMALI İSO Başkanı Kavi, devlet savurganlığına karşı vatandaş inisiyatifi çalışmasında İSOnun öncü rol üstlenmesini istedi. ABD ekonomisinin 1980lerin başında yaşadığı faiz sarmalından çıkışı anlatan İflas kitabına değinen Kavi, hantal devletin taş yığınlarından hiçbir farkı yoktur ifadesinin çok çarpıcı olduğunu dile getirerek, çalışmanın bir süre sonra vatandaş inisiyatifi olarak çalışan, sivil bir kuruma dönüştüğünü anlattı. Kavi, Devlet savurganlığına karşı vatandaş inisiyatifi çalışmasında İSO öncü rol üstlenmelidir. Çünkü vergi ödeyenlerin, nasıl kullanılacağına ilişkin süreçte yer almak haklarıdır. Daha da ötesi bu bir görevdir dedi. Bütün ağır tabloya rağmen, geleceğe dönük ümit veren en önemli olgunun Türkiyenin bir daha asla eski Türkiye olmayacağı gerçeği olduğunu belirten Kavi, Türkiye demokratik, siyasi, ekonomik, ve sosyal reformları bir takvim içinde gerçekleştirecektir. Önümüzde hala zor bir dönem vardır. Ancak yarın bugünden kesinlikle daha güzel olacaktırşeklinde konuştu. İş dünyasının da birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini kaydeden Kavi, ABDde yaşanan trajik terör saldırılarına da değinirken, Türkiyenin tarihi bir sürecin kavşağında olduğunu ve bu tarihi fırsatı değerlendirmesi gerektiğini söyledi. DURAN EKONOMİNİN GETİRİSİ YOKTUR İSO Başkanı Kavi, KDV oranlarını düşürülmesinin ekonomiye ne gibi etkileri olacağını soran bir gazeteciye de Türkiye ekonomisi duruyorsa, duran ekonominin getirisi yoktur. Dolayısıyla yüzde 18 yüzde, 30 yüzde, yüzde 40 alacağım diye ısrar ederek vergi tahsil edememek yerine, bunları aşağı çekerek sistemin tekrar işlemesine destek vermekle Türkiyenin kaybı değil faydası vardır dedi. Kavi, ekonomiyi canlandırmak için başka ne gibi tedbirler uygulanabileceğinin sorulması üzerine de şunları söyledi: Bunları bir hap gibi görmeyin. Bunların hepsi kısa vadelidir. Eğer orta vadede doğru çözüm istiyorsanız esas mesele devletin küçültülmesinden ve kaynak ihtiyacının azaltılmasından geçiyor. Enflasyon ve faizin düşmesini bu sağlar. Enflasyon ve faiz düşmeden Türkiyede istikrarlı bir ekonomi sağlamak mümkün değildir. Bu arada, İSO Meclis Başkanı Ömer Dinçkök, İSOda yönetim seçimleri için 21 Kasımda seçim listelerinin askıya çıkacağını, 28 Kasımda ise seçimlerin gerçekleştirileceğini söyledi. Öte yandan, TİM eski Başkanı Okan Oğuz ise Kasım krizinden bu yana bir yıllık bir zaman geçtiğini ve hükümet yetkilileriyle yüzlerce toplantı yapıldığını belirterek, Krizden kurtulmanın ihracat üretim ve istihdamdan geçtiğini anlamak için ne olması lazım bilemiyorum. Ya siyasi ya çözüme yönelik siyasi irade yok, ya iyi anlatılamadı, ya da anlamadılar. Buna da ihtimal vermiyorum. Krizin ne noktaya gelmesi bekleniyor anlamıyorum diye konuştu. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||