| | | | Gunn, merkezin çalışmalarının finansal kaynağının yüzde 40’ının AB Bölgesel Kalkınma Fonu’ndan geldiğini, bunun yanı sıra İngiltere Ticaret Bakanlığı ve İzmir Ticaret Odası’ndan(İZTO) gelirlerinin olduğunu açıkladı.
Gunn, Haziran ayı sonunda başlattıkları çalışmaların hızla sürdüğüne işaret ederek, Türk ve İngiliz şirketlerini bir araya getirirken, kalıcı birlikteliklerin olmasına özen gösterdiklerini ifade etti. KOBİ ağırlıklı çalışma yaptıklarını anlatan Gunn, her iki ülkenin KOBİ’lerini bir araya getirerek, güçleri birleştirmeye çalıştıklarını belirtti.
15 ŞİRKET EVLİLİLİK AŞAMASINDA
Gunn, şu ana kadar bir araya getirdikleri 15 Türk ve İngiliz şirketin evlilik aşamasında olduğuna dikkat çekerek, bunların sektörel ağırlığının daha çok tarım, tekstil, otomotiv ve plastik olduğunu vurguladı. Biraraya gelen şirketlerin “ortak yatırım, satış ve pazarlama” konularında ön anlaşmalar yaptıklarını belirten Gunn, “Biz de merkez olarak iki ülke işadamları arasındaki uygulama ve mantalite farklılıklarını gidermek için toplantılar, work-shoplar yapıyoruz. Farklılıkları en aza indirmeye ve firmaları birbirine hazırlıyoruz” diye konuştu.
Gunn, toplantılarda belge düzen ve her iki ülkenin bankacılık sistemlerine ilişkin çalışmalar yürüttüklerini belirtti. İngiliz işadamları Türklerle yapacakları ortaklıklardan çok şey beklediğine değinen Gunn, en büyük zorluklarının ilk buluşmayı sağlamakta olduğunu belirtti.
Gunn, şunları söyledi:
“İki ülke işadamları bir çok kez bir araya geldi ve görüşmeler yaptılar. Bunlardan 15’i sonuç aldı. Gruplar halinde işadamlarını İngiltere’de ve Türkiye’de buluşturuyoruz. En büyük zorluğum ilk görüşmeyi sağlamakta. İki ülke işadamlarının ticari bakış açılarında çok fazla farklılık yok, ortak hedef kar etmek. Temelde tüm işadamları, istikrar içinde yatırım ve kar etmek istiyor. Türkiye’ye önyargılı yaklaşan bazı İngiliz işadamları başlangıçta en büyük zorluğumdu. Ancak Türkiye’ye geldikten sonra yatırım için en uygun iklimin burası olduğunu kendileri görüyorlar. Bir kere gelmeleri yetiyor.”
RESMİ ÇEVRELERDEN DESTEK VAR
Türk ve İngiliz resmi çevrelerinden de, bu ilişkilerde ciddi manevi destek aldığını kaydeden Gunn, yıl sonuna doğru görüşmelerde çok daha önemli yollar kattedileceğini belirtti. Her iki ülkeden ortak olmak için kendilerinden yardım talep eden firmaları titizlikle seçtiklerini anlatan Gunn, her firmayı kabul etmediklerini söyledi.
Gunn, firma kültürleri, sermayedarların profesyonel yaklaşımı ve yabancı ortaklığa hazır olup olmadıklarının kendileri için önemli göstergeler olduğunu ifade ederken, “kısa süreli birliktelikler için değil, uzun vadeli ortaklıklar için çalışıyoruz. Her iki tarafında kazanacağı birleşme üzerinde çalışıyoruz. Bu nedenle çok titiz davranıyoruz. Bir bir daha iki etmemeli, biz 5 olması iddiasındayız. Birleşmeler iyi örnekler teşkil edecek ve iki ülke arasındaki potansiyeli de uzun vadede artıracak” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN YILDIZI PARLAYACAK
Gunn, dünyadaki son gelişmelerin Türkiye’yi daha farklı yerlere oturtacağını anlatırken, “Türkiye’nin yıldızı parlayacak” dedi. Türk ekonomisinde yaşanan ekonomik krizin bir dönem sonra biteceğini, bu dönemde yatırım yapanların ise karlı çıkacağına işaret eden Gunn, şunları kaydetti:
“Türkiye hep bu coğrafyada ve bu tabiatta bulunacak, hep burada olacak ve varlığını sürdürecek. Genç ve dinamik nüfusu çok önemli itici güç. Bu nüfus batıdan çok etkileniyor ve yönü batıya dönük. Tüm bunları kimse değiştiremez. Türk ekonomisi bu verilerle gelecekte çok önemli yerlere oturacak. Türkiye Avrupa için vazgeçilmez, Avrupa’da Türkiye için...Dünyadaki gelişmeler Türkiye’nin yıldızını partalatacak.” | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
