| | | | Ankara Tabip Odası, biyolojik silah amacıyla kullanılan şarbon sporlarının kullanımının en çok solunum şarbonuna neden olduğunu belirterek, hastalığın belirtilerinin ortalama 1-7 gün içinde ortaya çıktığı bildirildi. Ankara Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada, biyolojik saldırı ve şarbon hastalığı konusunda bilinmesi gereken önemli noktalara yer verildi.
Açıklamada, şarbonun, esas olarak ot yiyen hayvanlarda görülen bir bakteriyel enfeksiyon hastalığı olduğu kaydedildi. “Bacillus anthracis” adı verilen şarbon bakterisinin en önemli özelliğinin, “spor” denilen ve dış ortama son derece dayanıklı yapılar oluşturması olduğu ifade edilen açıklamada, şarbon sporlarının toprakta ve diğer dış ortamlarda yıllarca yaşayabildiğine işaret edildi.
Hayvanların, yedikleri ota bulaşmış şarbon sporları ile hastalığı aldıkları ifade edilen açıklamada, insanlara bulaşmanın ise ölen hayvanlardan veya hayvan dışkısı ile dış ortama atılan sporlarla temas sonucu ortaya çıktığı bildirildi.
Açıklamada, insanlarda, deri, solunum ve mide-bağırsak olmak üzere üç tür şarbon görüldüğü kaydedilerek, şarbon enfeksiyonlarının yüzde 95’inin deri şarbonu şeklinde görüldüğü belirtildi. Deri şarbonunun, şarbon ile bulaşık hayvan derisinin ciltteki bir yara veya çatlaktan girmesi sonucu oluştuğu kaydedilen açıklamada, deride ağrısız, siyah renkte, kabuklu bir yara oluştuğu ve hastaların bir kısmında ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma gibi belirtiler görüldüğü ifade edildi.
Hastalara antibiyotiklerle etkili biçimde tedavi uygulandığı bildirilen açıklamada, solunum yolları şarbonunun ise sporların solunum yalıyla alınması ile oluştuğu belirtildi. Biyolojik silah amacıyla kullanılan şarbon sporlarının kullamınının en çok bu hastalığa yol açtığı vurgulanan açıklamada, hastalık belirtilerinin ortalama 1-7 gün içinde ortaya çıktığı bildirildi.
İlk belirtilerin basit bir gribal enfeksiyona benzediği, bir-iki günlük iyilik halinin ardından hastada ciddi hastalık tablosunun ortaya çıktığı ifade edilen açıklamada, hastalarda yüksek ateş, nefes almada zorluk, şok ve koma tablosunun geliştiği kaydedildi. Hastaların yaklaşık yarısının beyin zarlarında da iltihaplanmanın görüldüğü belirtilen açıklamada, hastalık belirtileri ortaya çıktıktan sonra antibiyotiklerin bir etkisinin olmadığına, bu nedenle tedaviye mümkün olduğunca erken başlanması gerektiğine dikkat çekildi.
Mide-barsak şarbonunun ise hastalıklı hayvanların iyi pişirilmemiş etlerinin yenmesiyle bulaştığı anlatılan açıklamada, bunun mide ve barsaklarda kanamaya neden olduğu belirtilerek, bu tür şarbonun yüksek oranda öldürücü olduğu vurgulandı.
Açıklamada, son olarak hastalığın insandan insana bulaşmadığı vurgulanarak, bu nedenle şarbonlu kişinin yakınlarına veya çevresinde bulunan kişilere antibiyotik uygulamaya gerek olmadığı bildirildi.
| |
Sağlık için sevilmeyen yiyecekler tüketiliyor
