| | | ABD’deki saldırılar ve ardından patlak veren Afganistan’daki savaş nedeniyle küresel durgunluk içindeki uluslararası piyasaların daha da daraldığını anlatan Artok, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’ndan alınan kredilerin yanı sıra, ihracatın önünü açacak adımların zaman geçirilmeden atılmasını istedi.
YILLARDIR SONUÇ ALINAMADI
Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca (DTM) yapılan çalışmalardan yıllardır bir sonuç alınamadığını anımsatan Artok, şunları söyledi:
“Konjonktür Türkiye’den yana... Ancak, bu işi çözecek, müzakere edebilecek bir siyasetçi arıyoruz. ABD Başkanı, daha önce kongreden 75 milyar dolara yakın harcama yetkisi almıştı. Şimdide diğer ülkelerle ticaret yapma yetkisini kendisinde toplamaya çalışıyor. Anlaşılan, siyasi yaklaşımlarla ekonomik yaklaşımların bağdaşacağı bir sürece giriyoruz. Türkiye, bu sürecin dışında kalmamalıdır. Ekonomi uluslararası ilişkilerde de birinci gündem maddesi olarak ele alınmalıdır.”
Artok, Türkiye’nin geleneksel olarak ürettiği “bornoz, gecelik, sabahlık, pijama, çarşaf, pantolon” gibi ürünlerde son derece rekabetçi bir yapıya sahip olmasına rağmen, ABD’nin uyguladığı kotalar nedeniyle ihracatını istenen düzeye çıkaramadığını kaydetti.
ABD EN BÜYÜK İKİNCİ PAZAR
Nuri Artok, ABD’nin Avrupa Birliği’nden (AB) sonra ikinci en büyük pazar konumunda olduğunu belirterek, bu ülkeye 2000 yılında 1 milyar 460 milyon dolar hazır giyim ve konfeksiyon ile tekstil ihracatının yapıldığını kaydetti.
Bu rakamın, yüzde 75’ini konfeksiyon ihracatının oluşturduğuna işaret eden Artok, ABD’ye yapılan 3.2 milyar dolar tutarındaki toplam yıllık ihracatın, kotaların kaldırılması durumunda, birkaç yılda 4 milyar doları aşacağını söyledi.
Nuri Artok, yurtiçinde ve yurtdışında reel sektörün rekabetçi yapısına darbe vuran bürokratik engellerin, en az finansal sorunlar kadar önemli olduğunu da sözlerine ekledi. | |