|
14 Haziran İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi, ekonomik istikrar programının başarısını gerçi teslim ediyor. Ancak hükümetin bu program etrafında bir toplumsal uzlaşmayı yaratamadığına da dikkat çekiyor. Dahası, hükümetin toplumsal uzlaşmayı sağlamaya dönük herhangi ciddi bir girişimde bulunmadığını da belirtiyor. |
İstikrar programı konusunda Hüsamettin Kavinin görüşü şöyle: * Program sadece Merkez Başkanının ve Hazine Müsteşarının programı olarak kalmamalı. Program, Türkiyenin programı olmak durumunda * Esas sorun, toplumsal uzlaşmayı sağlamak. Oysa, hükümet 5 aydır bu alanda ciddi bir girişimde bulunmadı, tarafları Ankaraya çağırmadı. Ekonomik ve Sosyal Konseyin yasal çerçevesi halen tamamlanmadığı gibi, Konseyi fiilen çalıştırıp, saptanacak aksaklıklar doğrultusunda yasa tasarısını gözden geçirme önerimiz de dikkate alınmadı. * 3 yıllık istikrar programının başarıya ulaşabilmesi için, programı toplumla paylaşmak gerekiyor, bu nedenle bir Türkiye projesi oluşturulmalı. Bunun için yeni bir platform gerekiyor. Örneğin, özel sektör kendi içinde bir Özel Sektör Üst Kurulunu oluşturmalı. Toplumsal uzlaşma masasına işverenin temsil edilmesi için geniş bir katılım sağlanmalı. SİVİL TOPLUM YASALARA YANSIMALI Türkiye, Avrupa Birliği Karma İstişare Komitesinin Eşbaşkanlığını dört yıla aşkın bir süredir yürüten Hüsamettin Kavi, Ekonomik ve Sosyal Konseyine ilişkin bir yasa tasarısını hazırladıklarını ve bunu hükümete sunduklarını belirtiyor: |
||||
‘3 yıllık istikrar programının başarıya ulaşabilmesi için, programı toplumla paylaşmak gerekiyor, bu nedenle bir Türkiye projesi oluşturulmalı. Bunun için yeni bir platform gerekiyor. Örneğin, özel sektör kendi içinde bir Özel Sektör Üst Kurulunu oluşturmalı. Toplumsal uzlaşma masasına işverenin temsil edilmesi için geniş bir katılım sağlanmalı.’
HÜSAMETTIN KAVI İstanbul Sanayi Odası Başkanı |
Tasarımız, bugünde dek öngörülen dar modelden oldukça farklı bir yapı öneriyor. Demokrasilerde sivil toplumun katılımı yasaların oluşumunda esastır. Oysa ne yazık ki Türkiyede yasalar hala partiler, bürokrasi ve Meclis komisyonları tarafından oluşturuluyor. Sonuç itibariyle Mecliste görüşülen yasalar sivil toplumun görüşlerini içermez diyor. Hüsamettin Kavi için, Türkiyenin yakın gündemindeki en önemli sorunlar özelleştirme, ihracat ve ücretler, tarım politikası ve bankacılık sektörü reformu. Türkiyede özelleştirmenin yıllardır sadece görünürde arzulandığı ve aslında bilinçli olarak geciktirildiğini inanıyor. Ekonomik değerleri siyasette kullanma alışkanlığından kaynaklan bu anlayış nedeniyle, Türkiye dünyanın gerisinde kaldı. ENFLASYON KURALSIZLIĞI TEŞVİK EDİYOR Enflasyon bütün pisliklerin, bütün yanlışların üstünü örter diyen Hüsamettin Beye göre, Türkiye, enflasyon ile yaşayamacağını artık anlamak zorunda. Enflasyon batağından kurtulan bir Türkiyenin, kuralsızlıktan da kurtulabileceğini düşünüyor. Türkiyenin en büyük sorunu olarak yasaların uygulanmamasını görüyor. Yapısal sorunların temelinde, alınan kararların uygulanmamasının yattığını düşünüyor. Bu durumda çıkarların edinildiği, bunu sonucunda da halkın Devlete olan güveni sarsıldığı, hak arama inancının da çok ciddi erozyona uğradığı görüşünde. Demokrasiler böyle bir yapıyı kaldırmaz. Şeklen olan ancak tam olmayan demokrasilere uzmanlar demosimsi demokrasiler derler diyor. PROGRAMIN BAŞARISI ZORUNLU Türkiyenin bir istikrar programına zorunlu olduğunu anlatan İSO Başkanı, sistemin artık sürdürülmez hale geldiğini belirtiyor. Örnek olarak verdiği sayılar çarpıcı * 1999un ilk 4 ayında iç borç faizin toplam bütçe harcamalarındaki pay yüzde 42.2den 2000in ilk 4 ayında bu oran yüzde 58e yükselmiş * Toplam transfer harcamaların payı yüzde 69.2den yüzde 77.3e dayanmış. * Harcamalar ise, yüzde 28.3den yüzde 21e düşmüş. * Yatırımların payı ise yüzde 2.4den yüzde 1.7e düşmüş İHRACAT DESTEĞE MUHTAÇ İç borç nedeniyle IMF ile anlaşma pek başka ülkenin olmadığını belirten Hüsamettin Kavi, haliyle IMF ile yapılan anlaşmanın geleneksel anlaşmalardan farklı olduğunu düşünüyor. Sahibi meçhul dış parayı iç borç olarak kullanan Türkiyenin, daha fazla kaynak transferini kaldıramayacağını savunuyor. Çok partili yapısına rağmen, hükümetin şu ana kadar programı tahminlerin çok üstünde bir başarı ile götürdüğünü söylüyor. Türkiyede enflasyonu çözme sözü ile halktan oy isteyenlerin, sözlerini tutmadıkça halk tarafından terk edildiklerini hatırlatıyor ve bu nedenle başarının hükümet için zorunlu olduğunu düşünüyor. Hüsamettin Bey, ihracatçının sorunlarına duyarlı. Enflasyon saptanan hedefe yaklaştıkça, ihracat üzerindeki yükün azalacağı, ancak geçiş dönemi sırasında ihracatın desteğe muhtaç olduğunu anlatıyor. Avrupa Birliği örneği, bu yardımın kredi, vergi ve istihdama sağlanacak desteklerle gerçekleştirilebileceğini söylüyor. | |||
Emine Uşaklıgil Atilla Yeşilada Celal Pir Bayram Başaran Oğuz Büktel Mahmut Kaya Murat Yeşildere Yarkın Cebeci |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||