|
Yetkin, Dünya Gıda Günü ile ilgili Dernek Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, savaş koşullarında, temel gıda maddelerindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiyenin yaklaşık 10 yıl önce, Körfez Savaşı sırasında büyük bir ekonomik yara aldığını anlatan Yetkin, ülkenin bugün daha zor koşullarda bulunduğunu belirterek, Türkiyenin bugün Körfez Krizi benzeri ikinci bir darbeye dayanacak gücü kalmamıştır dedi. Savaş bulutlarının yeniden Türkiyenin üzerine toplandığı şu günlerde, bazı spekülatörlerin bu durumu fırsat bildiğini ifade eden Yetkin, kısa bir süreye kadar 170 bin lira civarında alınan buğdayın, bugün 250 bin liraya çıkmasının bu durumun en belirgin göstergesi olduğunu söyledi. Türkiyenin buğday sıkıntısının olmadığını bildiren Yetkin, bugün geçen yıldan kalan stoklarla beraber Türkiyede yaklaşık 18-19 milyon don buğday stokunun bulunduğunu vurguladı. Yetkin, Buğday stokumuzun yüzde 30u kaliteli, yüzde 41i orta kaliteli, yüzde 29u ise zayıf kaliteli buğdaydan oluşmaktadır diye konuştu. Buna rağmen geçtiğimiz bir ay içinde un ve ekmek fiyatlarında büyük artışlar olduğunu ifade eden Yetkin, Eylül ayı ortalarında 8.5 milyon lira civarında olan bir çuval un fiyatının 15-16 milyon liraya kadar tırmandığını kaydetti. Ekmek fiyatları sadece Fırıncılar Odasınca belirlenmesinin de yanlış olduğu görüşünü dile getiren Yetkin, bunun Sağlık Bakanlığı, Ziraat Odaları, Ziraat Fakültesi ve Tarım Bakanlığı gibi kuruluşlardan oluşan bir komisyon tarafından belirlenmesinin daha uygun olduğunu söyledi. Yetkin, Böyle olmazsa ekmek fiyatları yakın bir zamanda 1 milyon liraya kadar çıkabilir dedi. DENETİMLERİN ARTTIRILMASI GEREKİYOR Savaş koşullarında gıda yeterliliği konusunda güvensizliğin ortaya çıktığını ve bunun da spekülatif hareketleri fazlalaştırdığını anlatan Yetkin, şöyle devam etti: Türkiye, ilerde çok daha ciddi sorunlarla karşılaşmamak için tarımsal üretimi desteklemek, en azından un ve şekerin hammaddesi olan buğday ve şeker pancarında son dönemde yapılan yanlışları en kısa zamanda düzeltmek zorundadır. Destekleme alınmalarının kaldırılması, bu iki ürünün geleceği açısından son derece karamsar bir tablonun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca, buğday ile ekmek arasındaki üretim zincirinin son derece sıkı bir biçimde denetlenmesi gerekmektedir. Buğdayın çiftçinin elinden çok ucuza çıktığını, tüketicinin eline ise aşırı pahalı bir ürün olarak geldiğine işaret eden Yetkin, arada bulunan 5-6 adet büyük tüccarın ise büyük paralar kazandığını söyledi. Yetkin, Devletin piyasayı düzenlemek amacıyla görevlendirdiği TMO daha fazla alım yaparsa spekülatörlerin başarılı olma şansı olmaz diye konuştu. Yetkin, savaş ortamında gıda konusunda kaçakçılık oranlarının artabileceğine de işaret ederek, bu konuda yetkililerin daha duyarlı olmaları gerektiğini sözlerine ekledi. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||