| | | Rus ekonomi yönetimiyle temaslarda bulunmak için Moskova’ya giden IMF heyetine başkanlık eden Köhler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le biraraya geldi. IMF ile yeni bir işbirliği içine girdiklerini söyleyen Putin, artık IMF kredilerine bağlı kalmadan bağımsız kalkınma programı uygulayacaklarını belirtti. Putin, Kremlin’deki görüşmede, IMF’ye olan kredi borçlarının da planlanandan önce ödeneceğini kaydetti.
Rusya’nın Merkez Bankası’ndaki dolar rezervlerinin 38 milyarı aştığı ve 2003 yılında ödemesi gereken 4 milyar 800 milyon dolarlık kredi borcunun önceden ödeneceği bildirildi.
PETROL FİYATLARI ETKİLEMEZ
IMF Başkanı Hörst Köhler de Rus ekonomisinde yaşanan büyümede Putin’in önemli rolü olduğunu ve ekonomik reformların sürmesini gerektiğini ifade etti.
Köhler, uluslararası piyasada düşen petrol fiyatlarının Rusya ekonomisini ciddi bir şekilde etkilemeyeceğini, Rusya’nın 2003 yılında büyük borç yükümlülüklerini, Fon’dan ilave kaynak sağlamadan karşılayabileceğini kaydetti. Rusya ekonomisinin güçlü olmakla beraber Rusya’nın uluslararası petrol fiyatlarına bağımlı olduğunu ifade eden Köhler, petrol fiyatlarında daha fazla düşüşün Rusya’nın IMF’den kısa vadeli bir yardıma ihtiyaç gösterebileceğini kaydetti.
Petrol fiyatlarının 20 dolar civarında seyredeceğini tahmin ettiğini belirten Köhler, Rusya’nın mevcut rezervinin yeterli olduğunu söyledi.
YÜZDE 5.8 BÜYÜME BEKLENİYOR
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1990’lı yıllarda ekonomik açıdan zor günler yaşayan Rusya, IMF’ye en fazla borcu olan ve ödemelerde zorluk çeken ülkeler arasında yeralıyordu. 12 milyar dolar ile IMF’ye en fazla borcu olan ülkeler arasında yer alan Rusya’nın, 2003’te bir ödemesi bulunuyor.
Rusya yetkilileri daha önce yaptığı açıklamalarda, petrolün varil fiyatının 18.50 doların altına düşmesi halinde, IMF’nin yardımına ihtiyaç gösterebileceğini bildirmişlerdi.
Son dönemde petrol fiyatlarının artması ve Putin yönetiminin izlediği ekonomi politikaları nedeniyle, geçen yıl yüzde 8.2’lük bir büyüme kaydeden Rusya’nın bu yıl da dünya ekonomisindeki durgunluğa rağmen yüzde 5.8 büyümesi bekleniyor. | |