Mishkin: ABD için iyimserim

Prof. Dr. Mishkin iyimser konuştu: Zor dönemler ama uzun vadede daha iyi bir gelecek bizi bekliyor. Özellikle ABD için çok iyimserim.

Murat Gener
NTV


		11 Ekim— Dünyada 10 yıllık bir geçmişi olan enflasyon hedeflemesinin fikir babası Columbia Üniversitesi’nden Prof. Dr. Frederick Mishkin, 11 Eylül’deki terörist saldırıların benzeri yaşanmadıkça Amerikan ekonomisinin sağlam temeller üzerinde kalmaya devam edeceğini söyledi.

NTV’nin sorularını yanıtlayan Mishkin, savaşın başlamış olmasının ABD ekonomisine de gelişmekte olan ülkelere de bir zarar vermeyeceğini belirterek umutlu konuştu. Mishkin, “Bu dönemler kesinlikle zor dönemler ama uzun vadede çok daha iyi bir gelecek bizi bekliyor. Ben, özellikle ABD için çok iyimserim” diye konuştu.

Prof. Dr. Frederick Mishkin, sorularımızı şöyle yanıtladı:
- Dünya ekonomisi resesyondan nasıl kurtulur?
Mishkin: Bence önemli olan durgunluğu aşmak değil. Durgunluk hayatın bir gerçeği. Önemli mesele durgunluğun uzun süreli olmaması. Bunu sağlamak için de finans sisteminin iyi çalışmaya devam etmesini sağlamak gerekli. Araştırmalara göre toplumsal durgunluk her zaman için finansal istikrasızlıklarla beraber gelmiştir. Türkiye’de de finans sektöründeki istikrarsızlığın ekonomiyi etkilediğini zaten biliyoruz. Bu konuda bir diğer anahtar etken de finans sektörünün çalışmaya devam etmesini sağlamak. ABD bunun için gerekli tedbirleri aldı. İlk aşamada ABD Merkez Bankası (FED), sistemin çalışmasının sağlamak için piyasaya para sürdü ve bu çok başarılı oldu. Bence likidite sağlanması hem Dünya ve hem de ABD ekonomisinin alması gereken en önemli tedbirlerin başında geliyor.
- ABD’nin Afganistan’a düzenlediği operasyonun gelişmekte olan ülkeler açısından etkileri ne olur?
Mishkin: Bence misilleme önemli bir konu değil. Önemli olan ABD’ye yeni bir terör saldırısının gelip gelmeyeceği. Bir ülkenin savaşa girmesi o ülkenin ekonomisinin kötüye gideceği anlamına gelmez, hatta harcamalar artacağı için ülke ekonomisinde hareketlilik bile gözlenebilir. Önemli olan ekonominin kendi içindeki rahatsızlıkları. 11 Eylül’deki saldırıdan sonra kimi insanlar uçaklardan soğudu, bu özellikle havayolu gibi kimi sektörler için önemli sonuçlar doğurdu. Bu gelişme ekonomiyi de genel olarak etkiledi. Bu konuda söyleyebileceğim, eğer terör eylemleri ekonomiye zarar vermiyorsa, ABD’nin savaşının ekonomi için zararı olmadığıdır. Savaşın başlamış olması ABD ekonomisine bir zarar getirmez, dolayısıyla gelişmekte olan ülkelere de.
- Paul Krugmann, “Asya ülkeleri resesyondan 1 yılda kurtuldular, biz onlardan daha iyi durumdayız” dedi. Bu ABD’nin durgunluktan daha kısa sürede çıkacağı anlamına gelir mi?
Mishkin: Ben gelecek hakkında tahmin yapamam. Ekonomi yönetimi eğer iyiyse şu anda varolan ekonomi politikasını değiştirmez. Bizim finansal sektörümüz zor durumda değildi ki bu durum onu daha da zor duruma soksun. 11 Eylül’ün etkisi bence geçiçi olacaktır. Terör sadece bir dağılma yarattı. Ama ekonomi eski haline hatta daha iyi duruma geri dönecek. Esas mesele durgunluğun ne zaman biteceği değil, ne kadar zarar vereceği.
11 Eylül’de yaşananların benzeri yaşanmadıkça Amerikan ekonomisi sağlam temeller üzerinde kalmaya devam edecektir.
- Prof. Robert Solow, Türkiye’ye geldiğinde özel röportaj yapmıştık. Orda kendisi büyüme için ön koşul olarak “uluslararası koordinasyondan” sözetmişti. Siz ne düşünüyorsunuz?
Mishkin: Koordinasyon tartışmaları ABD’de de yapılmaya başladı. Açıkçası ben koordinasyonun merkez bankaları mı yoksa uluslararası kuruluşlar tarafından mı yapılacağından emin değilim. İşin aslı uluslararası koordinasyonun çok gerekli olduğunu da sanmıyorum. Bana kalırsa, politika yapıcılar için önemli olan kendi ülke ekonomilerini uzun vadede sağlam temellere oturtacak, politikaları ortaya koymaları...
Yani, Japonlar kendi ekonomilerini düze çıkaracaklar. Avrupalılar kendi ekonomilerini, Amerikalılar da kendi ekonomilerini. Zaten, eğer bunu herkes iyi şekilde yapıyorsa, yani ekonomileri uzun vadede sağlam temeller üzerine oturtuyorlarsa, bu durumda zaten bütün sorunlar çözülür. Koordinasyon içinde çalışmaktansa, bence her ülke kendisi için çalışmalı.
- Bugünlerde bir diğer tartışmada kamu harcamalarını artırmak yoluyla ekonomileri canlandırmak. Hemen hemen her gün buna ilişkin bir yazı okuyoruz. Sizce kamu harcamalarının artırılması bir çözüm yolu mu?
Mishkin: Bugünlerde özellikle mali politikaların değiştirilmesi üzerinde duruluyor. Ama bence uzun vadeye yönelik verilen kararlar her zaman çok daha iyi sonuçlar verir. Örneğin, Japonya mali politikalarını değiştirip, Keynesyen davranmaya başladı. Ama bu işe yaramadı... Çünkü, Japonlar finansal sektörlerini düzeltmediler, para arzını genişletmeleri gerekiyordu, onu da yapmadılar.
Oysa para arzını genişletmek bilançoların dengelenmesi için çok önemliydi. Büyümeyi sağlarken boşu boşuna para harcadıklarına inanıyorum ve şimdi de Japonlar bir paradoks içindeler, daha fazla para harcamaları gerekiyor ama bunu da yapamıyorlar, çünkü çok borçlular. Bu örnekten de anlayabileceğimiz gibi mali politikayı baştan aşağı değiştirmek çok iyi bir yol değil. Çünkü orada değişiklik yapmak çok uzun zamana maloluyor.
Aynı zamanda bu uzun zaman içinde ekonomiler kısa vadeli etkilere karşı da çok korunmasız oluyorlar. Bence uzun vadede başarının ön koşulu ekonominin ne enflasyon ne de deflasyon yaşamaması gerekliliğidir. Bir de finansal sektöre ilişkin düzenlemeler zorunludur. Ben, mali politikalara odaklanmanın ve geçici vergi indirimleri uygulamanın çok iyi bir şey olmadığına inanıyorum. Bu her zaman ters tepmiştir. Hem bu odaklanmalar bizi gerçekten ilgilenmemiz gereken konunun çok uzağına dahi atabilir.
- Bize “iyimser bir senaryo” çizebilir misiniz?
Mishkin: Bence hepimiz iyimser olmalıyız. Evet halen Japonya’da önemli sorunlar olabilir ama Avrupa ve ABD bence uzun vadede çok iyi bir görüntü veriyorlar. Eğer Japonya da ekonmisine çeki düzen verirse yani deflasyon sürecini atlatır ve mali sektör için gerekli düzenlemeleri yaparsa bu takdirde bütün büyük ekonomiler dolayısıyla dünya eski günlerine geri dönecektir.
Bu dönemler kesinlikle zor dönemler ama uzun vadede çok daha iyi bir gelecek bizi bekliyor. Ben, özellikle ABD için çok iyimserim, ama eğer terör daha sert hale gelirse daha farklı senaryolar üzerine konuşmak gerekir, ama ben sadece bir iktisatçıyım. Diğeri falcıların işi.



		Bankaların kara tahtaları siliniyor • KOBİ’lere 1 milyar dolarlık ‘cansuyu’ • Dolar 5 kuruş eridi, 1,67’ye indi • Markaların korunması tasarısı yasalaştı • Unakıtan: Çok şükür batan banka yok

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın