Home page
Haber Menüsü


 
Piyasa enflasyonda hata yapıyor
 
Dün açıklanan enflasyon verileri ile piyasa tahminlerinin örtüşmemesi bir yana, açıklanan enflasyon verilerinin bu ölçüde önem arzetmesinin gerekli olup olmadığı da tartışılıyor...
 
Kerem Alkin
NTV-MSNBC
 
4 Ekim—  CNBC-e ve NTVMSNBC uzunca bir süredir önemli miktarda finans kuruluşunun uzmanlarından enflasyon tahmini toplamakta. Nitekim, eylül ayının sonuna doğru 26 kuruluştan alınan tahminler eylül ayı için TEFE’de yüzde 4.5, çekirdekde yüzde 4.9 ve TÜFE’de ise yüzde 4.2’lik bir artışı öngörüyordu.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  NTVMSNBC’de yer alan haber, birkaç kuruluşun tahminleri ile açıklanan Eylül ayı verileri yakın düşmüş olsa da, 26 kuruluşun ortalama tahminlerin DİE’nin açıkladığı verilere göre oldukça iyimser kaldığını gösteriyor. Tahminlerin isabetsizliğinde sorun büyük ölçüde Türkiye’de fiyat hareketlerini izlemenin, piyasanın nabzını tutmanın zorluğundan kaynaklanıyor.
       
Bankacıların enflasyon tahmini % 4.2’ydi

       CNBC-e’de her Pazartesi Platform programının konukları olan Ege Cansen ve Prof. Dr. Hurşit Güneş Eylül ayında, 11 Eylül’deki terör olayının kısa süreli etkisi dışında, göreceli olarak piyasada bir kıpırdanmanın varlığını vurgulamışlardı.
       Nitekim, göreceli kıpırdanma, TÜFE’de aylık artışı TEFE’nin üstüne taşıdı. Bu durum şunu gösteriyor ki, sadece verilere bakarak tahmin zor. Aynı zamanda, bir çok sanayi ve ticaret kuruluşu ile diyalog içerisinde olmak gerekiyor. Ancak, bu şekilde enflasyon tahminleri daha isabetli olabiliyor.

       
       
ENFLASYONDA ORTALAMALARA DİKKAT
       İkinci önemli nokta, enflasyonda 10 yıllık trendleri izleme gereğinde yoğunlaşıyor. 2000 yılında sabit artışlı kur politikası enflasyonla mücadelede etkili olmuş ve geleneksel eylül ve ocak ayı enflasyon sıçramaları eylül 2000 ve ocak 2001’de bu sayede kırılmıştı.
       Ancak, Şubat krizi nedeniyle kur politikası değişince, elde edilen başarı da boşa gitti. Bu nedenle, ilk anda devalüasyonun enflasyona yansıması ile gerçekleşen sapma sonrasında, aylık enflasyon verilerinin 10 yıllık ortamalara paralel hale geleceğini bilmek gerekirdi. Nitekim, grafikte de görüldüğü gibi Temmuz ayından itibaren aylık enflasyon verileri 10 yıllık ortalamalara paralel hale geldi.
       
Eylül enflasyonu yüksek çıktı

       Eylül ayının 10 yıllık TEFE ortalaması yüzde 5.3 olduğuna göre, finans kuruluşlarının da bu oran etrafında tahminde bulunmaları doğru olurdu. Finans kuruluşları enflasyon tahminlerinde piyasanın nabzını nereden tutması gerektiğini bilemediğinden, tahminler iyimser kaldı.
       
FİYATLARI ARTIRMA EĞİLİMİ YÜKSEKTİ
       Oysa, DİE tarafından her ayın 17’si ile 21’i arası açıklanan aylık imalat sanayi eğilim anketi içerisinde yer alan ve ankete katılan kuruluşların bir sonraki ay için duygularını yansıtan verilere bakılsa, buradan da enflasyonist eğilimin yüksek olduğu gerçeği alınabilirdi.

       Bir önceki yıl, imalat sanayindeki KOBİ’ler ve büyük kuruluşlar enflasyonla mücadeleye duyulan güvene bağlı olarak Eylül ayında satış fiyatlarını arttırmayı hedefleyen firma oranı olarak yüzde 29.7 ile düşük bir oran belirtirken, bu yılın Eylül ayı için satış fiyatlarını arttırmayı hedefleyen firma oranının yüzde 50.8’e çıktığı görülüyor. Finans kuruluşlarının uzmanları bu fiyat arttırma eğilimini de görseler idi, bu derece düşük tahminlerde bulunmazlardı diye düşünüyorum.
       
ENFLASYON BİRİNCİ ÖNCELİKLİ SORUN MU?
       Ekonomistlerin haftalardır tartıştıkları bir başka nokta da, enflasyon verilerinin ne derece önemli olduğu noktasında yaşanıyor.
       Bu tartışmalarda öne çıkan konu, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nın birinci ve ikinci fazı tamamlanmadan, yani finans sektörü rehabilite edilmeden ve reel sektörün sorunlarını azalatacak şekilde ekonomi bir canlanma trendine sokulmadan, enflasyonla mücadelenin zor olduğu noktasında yoğunlaşıyor. Nitekim, ekonomi yönetimi de bu nedenle, ilk iki fazda belirli bir mesafeyi bir an önce katederek, üçüncü faz olarak ‘enflasyon hedeflemesi’ne geçmeyi arzu etmekte.
       Dolayısı ile, ekonomi dünyasının partnerleri olarak kendimize şu soruları sormamız gerekiyor:
* Finans sektörünün rehabilitasyonu ve canlanmanın yeniden yakalanması mı öncelikli, yoksa enflasyon mu öncelikli?
* Philips Eğrisi yaklaşımı ile, enflasyon ile işsizlik arasında bir tercih mi yapmamız gerekiyor?
* Yılsonunda enflasyonun yüzde 70’i veya 80’i göğüslemesi mi uluslararası finans çevreleri için önemli; yoksa finans sektörünün rehabilitasyonunun tamamlanmış olması mı?
       Bu noktaları yeniden düşünmemizde yarar var.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları