| | | | Bu arada Kapalı’daki Beşiktaş taraftarının, kötü tezahürata karşı yapılan anonsun ardından dile getirdiği duygular, ihtimal ki, “tribün klasikleri” arasına girecek: “Terbiyesiz taraftar istemiyoruz!” tezahüratı yapıldı Kapalı’dan. Haliyle çok güldük. Ve bir kez daha Beşiktaş taraftarının eşsiz mizah duygusu karşısında keyifli anlar yaşadık.
Neyse... Maça dönelim.
İzleyenler farketmiştir: Beşiktaş, iki haftadır inatçı ve hırslı bir futbol sergiliyor. İşin bu yanı umut verici. Öte yandan, seramoni sırasında tanıklık ettiğimiz bir hadise, Beşiktaş’a karşı daha anlayışlı davranmamız gerektiği konusunda uyarıcı oldu. Şöyle ki... İki sezon önce Beşiktaş’ta forma giyen Serdar, eski takım arkadaşlarıyla hasret gidermek istediğinde, sadece iki kişiyle ‘tanıdık’ olduğunu farketti: Tayfur ve Nihat. Gerçek bir takım olmak için biraz daha zamana ihtiyacı var Beşiktaş’ın.
Bir de göze çarpan oyunculara bakalım... En başta Nihat. Geçen hafta Ankaragücü maçında iyi sinyaller vermişti; bu hafta müthişti. Her fırsatta Kocaeli kalesini topa tuttu. Dahası, neredeyse her şutu çerçeveyi buldu. Bu sene futbolu iyiden iyiye olgunlaşmış bir Nihat izleyeceğiz gibi görünüyor.
Bir başka isim, Khlestov. O da iyiler arasındaydı. Zaten Rus milli takımında forma giyen bir oyuncunun geçen seneki acayip hallerine bir türlü akıl erdiremiyorduk. Bu yıl Beşiktaş’ın önemli kazanımlarından biri olacağı umulabilir.
Önemli sorunlardan biri, Peter Kjaer. Henüz tam anlayamadık ama iyi bir kaleci olduğu kuşkulu. Yediği gollerde “yapacak birşeyi yoktu” demek mümkün değil. İnsan ister istemez Fevzi’yle kıyaslıyor. İbre, sanki Fevzi’den yana... Aslında taraftar da bunun farkında. Önümüzdeki günlerde ciddi şekilde ihtiyaç olabileceğini hissetmiş olmalılar ki, Fevzi’ye ilgilerini eksik etmiyorlar.
Geçenlerde, NTVMSNBC’nin futbol ve politika yazarı Kemal Can’la konuşurken, şöyle demişti:
“Ligde üç takımın maçları çok zevkli olacak: Gençler, Ankaragücü ve Beşiktaş. Çok yiyip çok atıyorlar.” Malesef Peter Kjaer, Kemal beyi haksız çıkarmayacak gibi...
| |
