Home page
Haber Menüsü


IMF büyümede iyimser çıktı
IMF’nin ‘Dünya Ekonomik Görünümü’ raporuna göre, ekonominin bu yıl % 4.3 daralması, 2002’de % 5.9 büyümesi bekleniyor. Oysa, Devlet Bakanı Kemal Derviş, bu yıl küçülmenin yüzde 7 olabileceğini bildirmişti.
Washington
AA
26 Eylül — Uluslararası Para Fonu, ekonominin 2001 yılında yüzde 4.3 daralacağını, gelecek yıl ise yüzde 5.9 oranında büyüme yakalanacağını öngördü. IMF’nin altı ayda bir yayınladığı ‘Dünya Ekonomik Görünümü’ raporuna göre, Türkiye’deki ekonomik durumun halen zor olduğu kaydedilirken, ekonomik programın ‘kusursuz’ uygulanması gerektiği belirtildi. IMF’nin tahminlerine enflasyon oranı 2001 yılında yüzde 51.9, 2002 yılında ise yüzde 32.7 olarak gerçekleşecek.

   
 
       
   
MSNBC News Derviş: Küçülme % 7'yi bulur
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
HATASIZ UYGULAMA GEREKLİ
       IMF raporunda, Türkiye’deki ekonomik durumun hala zor olduğu ve başarıya ulaşmak için programın hatasız uygulanmasının ve siyasi desteğin sürmesinin gerektiği kaydedildi. Raporda ekonomik göstergelere ilişkin tahminlere de yer verilirken; Eylül ayı başında yazılan raporda ABD’de 11 Eylül’de meydana gelen terörist saldırıların dünya ve Türk ekonomisine yaptığı olduğu olumsuz etkiler yeralmıyor. Washington’daki finans çevreleri, bu yüzden IMF raporundaki rakamların, en azından bu yıl için pek gerçekçi olmadığını ve sonucun daha olumsuz yönde gerçekleşebileceğini savundular.
       IMF’nin Dünyanın Ekonomik Görünümü raporunda, Türkiye’de faiz oranlarının yüksek seyretmeye devam etmesinin, ekonomik toparlanmayı riske attığı vurgulandı. Türk hükümetinin elde ettiği başarılar ise, bankacılık sektörünün yeniden yapılanmasında atılan önemli adımlar, mali dengelerin beklenenin ötesinde güçlendirilmesi, enflasyonun düşme belirtileri göstermesi ve siyasi uygulamanın iyi olması şeklinde sıralandı.
       Raporun Türkiye bölümünde, şöyle denildi: “Ekonomik temellerin zayıflaması, politikalardaki hatalar ve siyasi belirsizliğin artması, Şubat’ta büyük bir spekülatif saldırının meydana gelmesi ve sonuçta TL’nin dalgalanmaya bırakılmasıyla neticelendi. Kriz döneminde faizlerin aşırı yüksek oranda seyretmesinin yanı sıra devlet bankalarının büyük oranda gerçekleşen geçelik borçlanmaları ve müdahale edilen özel bankalara verilen resmi destek, kamu borçlarının önemli ölçüde yükselmesine ve vadelerinin hızla kısalmasına yol açtı. Krizin ardından düşme gösteren faiz oranları, yine de genelde hep yüksek kalarak, mali sürdürülebilirliği ve ekonomik toparlanmayı tehlikeye attı. Döviz kurları ve enflasyondaki aşırı belirsizliğin yanı sıra gerçek faiz oranlarının yüksekliği, reel ekonomiye zarar verdi ve zaten kırılgan olan bankacılık sistemi üzerindeki baskıları artırdı.”
       
YAPISAL ZAYIFLIKLAR GİDERİLMELİ
       Türkiye’nin yeni ekonomi ekibinin önündeki temel sınavın, güvenin yeniden sağlanması ve faiz oranlarının hızlı ve sürdürülebilir şekilde düşürülmesi olduğu vurgulanan raporda, şu görüşlere yer verildi:
       “Türk hükümetinin gözden geçirilen programı, bankacılık sektörü başta olmak üzere temel yapısal zayıflıkların giderilmesini, kamu sektörünün borçlanma ihtiyacının azaltılmasını ve borçların döndürülebilirliğini amaçladı. Parasal politikanın enflasyonu düşürmesi ve ücretler ve sosyal güvenlik konularında toplumiçi diyaloğun güçlendirilmesi hedeflendi.”
       IMF’nin raporunda Türkiye’nin performansı ve geleceğe yönelik beklentiler de şöyle değerlendirildi: “Şu ana kadar, performans karışık olarak gerçekleşti. Tahmin edildiği gibi büyüme büyük hızla düşerek eksiye geçti. Ancak iş güveninin yeniden sağlanmaya başlayabileceği yönünde göstergeler bulunuyor ve TL’nin değer kaybetmesi sonucu ihracat ve turizm gelirlerinin artması bekleniyor. Türk hükümeti, bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılmasında önemli ilerleme sağladı, mali dengeler beklenenden daha güçlü gerçekleşti, enflasyon düşme işaretleri gösterdi ve başlangıçtaki siyasi hataların ardından programın politik uygulaması, gözle görülür şekilde iyileşti.”
       
FAİZLER, PLANLANANIN ÜZERİNDE
       Buna karşılık iç faiz oranlarının bir ölçüde düşmekle birlikte, planlanan düzeylerin çok üzerinde kaldığına işaret edilen raporda, “bu durumda da, piyasalardaki yüksek risk algılaması ve aralarında Arjantin krizinin bulaşma etkilerinin de yer aldığı olumsuz dış faktörler rol oynadı.
       Ekonomik durumun hala çok güç olduğu göz önüne alındığında, programın hatasız uygulanması ve siyasi desteğin tam ve bölünmeden sürmesi, şart olmaya devam ediyor” denildi.
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları