|
24 Eylül Koçbankın davetlisi olarak ilk kez Türkiyeye gelen Nobel Ödüllü Ekonomist Prof. Dr. Robert Solow, Ülkenize giren paraları denetlersiniz, sermaye akışında çok fazla sorun yaşamayacaksınız dedi. ABDnin ünlü üniversitesi Massachusetts Institute of Technologynin öğretim üyelerinden, Prof. Dr. Solow, Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Asaf Savaş Akatın sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Sorow, Türkiyenin dalgalı kura geçmekte çok doğru bir hareket yaptığını ifade etti. |
Prof. Dr. Asaf Savaş Akatın yanısıra Ekonomist Ege Cansenin de katıldığı söyleşi şöyle gelişti: - Asaf Savaş Akat: Prof. Robert Solow, MITnin Nobel Ödüllü bir iktisatçısı. Türkiyeye Koçbank ve MIT Mezunları Cemiyetinin katkılarıyla katkılarıyla geldiler. Kendilerine müteşekkiriz. Şimdi izninizle soru cevap kısmına başlıyoruz.. Sayın Solow çok teşekkür ederiz programımıza katıldığınız için. Sizinle birlikte olmak bizin için çok büyük bir mutluluk. Öncelikle bazı sorular sorarak başlamak istiyorum. Konuşmanızda da belirttiniz, dalgalı kura geçiş konusunda bazı konuşmalar yaptınız. Bu çok büyük bir tartışmadır Türkiyede. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir? Dalgalı kur ya da sabit kur konusunda neler söyleyebilirsiniz? Robert Solow: Şunu söylemek istiyorum, Stanley Fischer bence çok haklıydı söylediklerinde. Sabit kur sistemi küçük ülkeler için gerçekten çok büyük bir başarısızlık olmuştur, Asyada da başka yerlerde de bu görülmüştür. Küçük bir ülke için sabit bir kuru tutturmak gerçekten, mesela dolardan bahsediyorsak, spekülasyonları davet etmek anlamına gelecektir. Solow: Bankacılık sektörü temizlenmeli Türkiye bence dalgalı kuru kullanmakta çok büyük bir doğru bir hareket yapmıştır. Bu sayede spekülasyonlar oluşmayacaktır, döviz kuru üzerinde... Ve başka bir şeyin yapılması, küçük ülkelerde bunun yapılması mümkün değildir. ABD ve diğer ülkeler döviz kurları karşısında sabit kur sağlayamazken neden Türkiye sabit kuru kullansın ki.. Asaf Savaş Akat: Türkiyenin geçmiş programda karşılaştığı bir sorun şuydu, enflasyonu düşürmeye çalışırken özellikle de döviz kurlarını belirlemeye çalışırken dolardaki ve Eurodaki hareketler, paritesindeki hareketler çok etkilemişti Türkiyeyi. Arjantinde de aynı sorunlar yaşanmıştı ve Türkiyede doların değerini çok fazla arttı..
Ege Cansen: Bu konuda ben de bir şeyler söylemek istiyorum. Başarısız olan programda, gerçekten çok kötü bir durum yaşanmıştı. Ancak şimdi dalgalı kur sistemini kullanmaya başladık, hala IMF bu sistemi destekliyor. Şimdi birazcık güvenimizi kaybetmiş gibi hissediyoruz, IMFnin uzmanlığına olan güvenimizi biraz kaybettik. Geçmiş programda onlar başarısız oldular... Şimdi de mi başarısız olacak sorusunu soruyoruz? |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Prof. Dr. Robert Solow, "IMF dalgalı kurda haklı" dedi. |
Robert Solow: Bence IMFnin bir şeyleri öğrenmiş olması çok iyi değil mi, deneyimlerinden bir şeyler öğreniyor... Asya krizinin üzerinden birkaç yıl geçti ve çok fazla şey öğrendiler. Ve ben de güvenimi kaybedersem, bir meslektaşıma ne zaman güvenimi kaybederim; bazı şeylerde, yeni şeyler öğrenmediği zaman. Şuna inanıyorum ki, Türkiye bu konuda çok fazla endişe duymamalı, IMFye güven duymalı, Türkiyenin endişelenmesi gereken doğru şeyleri yapmasıdır... Öyle umuyorum ki, IMF doğru şeyleri onaylayacaktır. IMF her şeyi bilemez tabii ki, tanrı değildir, IMF de her şeyi bilmesinin imkanı yok. Ancak kararları değişecektir ve bir şeyler öğrenmesi bizi memnun etmeli bence. Asaf Savaş Akat: Siz de konuşmanız sırasında yapısal reformlardan bahsettiniz, bunların önemine de değindiniz konuşmanızda ve bu yapısal reformlar gerçekten çok önemli, özellikle üretkenliğin artırılması konusunda.. Türkiye ekonomisini bu açıdan değerlendirebilir misiniz,? Türkiyenin performansı nedir? Robert Solow: Bazı şeyler duydum tabi. Mesela duyduğum şeylerden birisi de şuydu; şöyle bir tahmin yapmak herhalde yanlış olmaz. Türkiyede çok fazla yatırım kararı alınıyor ve bu kararlar genellikle siyasi anlaşmalara ya da resmi olmayan anlaşmalara dayanarak yapılıyor. Risk ve karlılık çok fazla gözönünde bulundurulmuyor. Yatırım gerçekten çok az rastlanan bir şey. Türkiye planlarını ve sermayesini artırmak zorundadır. Doları, lira ya da mark konusunda kayıplara uğramak gerçekten Türkiyenin yararına olmayacaktır. Başka hedefleri kendi çıkarları açısından kullanılacaktır bu. Ancak üretkenlik açısından fayda sağlamayacaktır. Ege Cansen: Tekrar şu noktada şunu söylemek istiyorum. Çok kritik bir soruyla karşı karşıyayız, ekonomistler arasında özellikle bu çok fazla şey oluyor, özellikle sol görüşlü ekonomistler şunu eleştiriyorlar... Sermayenin, liranın konvertibilitesini tartışıyorlar. Çok fazla ülke içerisinde sermaye yaratmadığımız söyleniyor. Çünkü özel yatırımcıların yatırımlarını dolar olarak sakladıklarını ve bunları Türkiyenin dışında sakladıklarını, yatırım yaptıklarını söylüyorlar. Yani ABDden gelen para tekrar başka bir yere gidiyor, nereye gidiyor bilmiyoruz, Amerika ya da başka bir yer.. Bu konvertibiliteden bahsediyorum. Ve sermayenin serbestçe hareketedinden bahsederken bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Robert Solow: Gerçekten çok önemli bir sorudur bu. Bence bir ayrım yapmamız gerekiyor. Spekülatif hareketlerle, para hereketleriyle özellikle porföy yatırımından da bahsediyorum ve doğrudan yatırım diğer taraftan da.. Bunlar arasında bir ayrım yapılması gerekiyor. Türkiye gibi ülke doğrudan yatırımı desteklemelidir. Yabancılar bir tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarında Türkiyede... Asaf Savaş Akat: Kısa dönemli paralardan bahsetmiyoruz, uzun dönemli paralara yönelme... Robert Solow: Tabii ki uzun dönemli sermayeye yönelmeniz gerekiyor. Başka bir nokta da var gözönünde bulundurulması gereken: Sermaye akışını değil de sermayenin içeriye girişini, dışarıya akışını değil de içeriye girişini birazcık sınırlamanız gerekiyor. Çok fazla Türkiyeyi tenkit edecek yatırımcıların içeriye girmesine izin vermemeniz gerekiyor. Onların sermayesi nedeniyle daha sonra sorunlar yaşanıyor, sizin bunları yapmanız gerekiyor. Bütün kısa dönemli yatırımcılara kucak açmanız gerekmiyor. Bütün bunları gözönünde bulundurmanız gerekiyor. Bütün ülkeler, kendi ülkesinin içine giren parayı ve dışarıya çıkan parayı denetlemek zorundadır. ŞİLİ BAŞARILI OLDU Asaf Savaş Akat: Gerçekten çok ilginç bir noktaya değindiniz.... Şilide de aynı şey oldu... Robert Solow: Evet, Şili böyle bir şey yaptı ve çok da başarılı oldu. Asaf Savaş Akat: Bu sayede volativite sorunları, paranın içeriye akışı ve dışarıya akışı ve faiz oranlarındaki volativite sorunları çözümlenecektir değil mi... Robert Solow: Doğru söylüyorsunuz... Bütün ülkenize giren paraları denetlersiniz, sermaye akışında çok fazla sorun yaşamayacaksınız.... |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||