|
|
|
1800lerin başına gelindiğinde Afganistan toprakları 100 yılı aşkın bir süredir karışıklık içindeydi. 1828de Dost Muhammedin Afganistan yönetimine geçmesiyle birlik sağlandı. | |
| 
Dost Muhammed Han | |
|
Bu dönem İngilizlerin Hindistan üzerindeki etkisinin yoğunlaştığı yıllara rastlıyordu. İlk İngiliz-Afgan ilişkisi, Kuzey Hindistanda Peşaver sorununun çözümünde İngilizlerin arabulucu rolüyle oldu.
Ancak İngilizler 1839da Sihlerle işbirliği yaparak Afganistanı işgal ettiler. 1839-1842 yılları arasında süren ilk İngiliz-Afgan savaşı bölgedeki karışıklığı artırdı. İngilizlerin çekilmesine rağmen Afgan ülkesi dağılmıştı. Dost Muhammed, 1863te Kabile dönerek tekrar Afgan birliğini sağladı. Dost Muhammedin 9 Haziran 1863 tarihinde ölmesiyle Afganistan, tekrar iktidar kavgasına sahne oldu. Rusların Türkistanı işgali, Afganlar ile İngilizleri bir süre için doğal müttefik yaptı. 1878e gelindiğinde Afganistanın hakimiyeti Abdurrahman Hanın elindeydi.
|
|
| 1878-1880; 2'nci İngiliz Afgan savaşında Kabil
| |
II. İNGİLİZ İŞGALİ
İngilizler Ruslarla isbirligi yaparak 1878de ülkeyi ikinci kez isgal ettiler. Afgan halkı yine İngilizlerle savaş halindeydi. İngiliz işgali ve savaş 1880de bitti ama ülke, büyük çapta harap oldu ve birlik zayıfladı.
| |
Afgan adı nereden geliyor? |
| | | | |
| | | | 1900 öncesi haritalara bakıldığında Afganistan'ın bulunduğu bölgede daha önceleri bu adla bir devlet bulunmuyor. Bu bölgeye, Tatarya, İskitler, Horosan, Güney Türkistan ya da Hunlar, Oğuzlar, Gazneliler, Selçuklular, Babürlüler denilmiş. Afgan kelimesi ise 1800'lü yıllarda İngilizlerin yerleştirdiği bir isim. Bölge halkı hayvancılıkla uğraştığından, hayvanlarına otlak bulabilmek için kışın Penjap vadisine göçer, ilkbaharda da geri dönerdi. Türkler bu halka, hareket eden veya göçebe manasına gelen "Avghan" derlerdi. Bu halk ise kendisini, "Pushtu - Pushtan" olarak anardı.
| |
| | |
|
|
Ülke büyük ölçüde İngiliz etkisi altına girdi. Afganistanın içinde bulunduğu bu olumsuz şartları fırsat bilen Ruslar, 1881de Türkmenistanı işgal etti ve Afganistan ile komşu oldular. 1919da Emanullah Han iktidara gelene kadar ülkede yine karışıklık vardı. Emanullah Han başa geçtiğinde, Hindistandaki İngiliz valiye bir mektup göndererek Afganistanın artık tam bağımsız bir devlet olduğunu bildirdi. İngilterenin Afganistan dışilişkilerini yürütme hakkından vazgeçmek istememesi üzerine Afgan ordusu Hindistana yürüdü. Afgan güçleri Hindistandaki İngiliz kuvvetlerine karşı önemli bir başarı kazanamadı. Ancak 8 Ağustos 1919da yapılan Ravalpindi Anlaşmasıyla ile Afganistanın bağımsızlığı tamamen tanındı.
|
|
|
| 1919'da İngilizler Afganistan sınırında
| | 
SOVYETLER AFGANİSTANDA
Batı yanlısı Emanullah Han kadını çarşaftan çıkardı, okullarda karma eğitime geçti. Gündelik hayatı modernleştirmeye çalıştı ancak getirmek istediği yenilikler ülkedeki muhafazakar kesimlerden tepki gördü. Bazı kabileler yenileşme hareketlerini islama aykırı olarak nitelediler ve başkaldırdılar .
Yayılan isyanlar yüzünden Emanullah Han ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bunun üzerine daha önce Emanullah Hanın Fransaya sürgün ettiği eski ordu kumandanı | |
|
Nadir Han, Afganistana dönerek isyanı bastırdı ve ülkede yeniden birlik sağladı. Nadir Han, 16 Ekim 1929da Afganistan tahtına geçirildi.
Nadir Han 1933 Kasımında öldürülünce yerine oğlu Zahir Şah geçti. Zahir Şah, 1947de kurulan ve kendisi için bir tehlike olarak gördüğü Pakistanın İngilizlerce desteklenmesi üzerine Sovyetler Birliği ile yakın ilişki kurdu. Sovyetler hızla Afganistanda örgütlenmeye başladılar, 1954 yılında iki ülke arasında ilk kredi anlaşması imzalandı, 1956dan itibaren her sene 100 Afgan genci Sovyetler Birliğine askeri ve eğitim amaçlı gönderildi. 1960dan sonra ise Sovyet uzmanlar, askeri akademilerde görev yapmak için Kabile geldiler.
|
|
| Afgan Kralı Emanullah Han (sağda) ve eşi, 1920'lerde
| |
Bu durumdan rahatsız olan Zahir Şah, Sovyet nüfuzunun daha fazla yayılmasını önlemek için Başbakan Davud Hanı görevden aldı. Ancak Davud Han, 1973te Sovyetlerin desteğiyle bir darbe yaparak Zahir Şahı tahttan indirdi. Sovyetler yetiştirmiş oldukları adamlarını Afganistanin önemli noktalarına getirdiler. Sovyetlerin etkisinin artması üzerine Davud Han bazı subayları tutuklattı. Bunun üzerine ordudaki Sovyet yanlısı subaylar 1978 Nisanında Davud Hana karsi bir darbe gerçeklestirerek onu öldürdüler. Ve yerine hapse attığı Nur Muhammed Terakiyi geçirdiler. Bu durum ülkede silahlı isyanlara yol açtı. Terakinin politikasına karşı çıkan Hafızullah Emin, Eylül 1979da bir darbe gerçekleştirerek onu öldürdü. Sovyet yönetimi bu noktada devreye tamamen girdi ve 27 Aralık 1979da Afganistanı işgale başladı. Sovyet işgali üzerine Afgan halkı, direnişe başladı. Büyük bir Afgan mülteci grubu Pakistana göçtü. Peşaver vadisi, kısa zamanda Afganlı mülteciler ile doldu. Daha sonra bu mülteci kamplarına iskan edilen Afgan kabileleri, çeşitli Mücahit Grupları oluşturdular.
|
|
| Sovyet işgali sırasında Afgan mücahitler
| |
Bu mücahitlere Afgan ordusundan kaçan subayların katılmasıyla Sovyet güçlerine karşı şiddetli bir direniş başladı. 100 bin kişilik Afgan ordusundan 70 bini silahlarıyla birlikte mücahitler tarafına geçtiler. Ancak savaşın sonuçları korkunç oldu. BM İnsan Hakları Komisyonunun 20 Kasım 1985 tarihinde yayınladığı rapora göre, Ocak-Eylül 1985 arasında Sovyet ordusu, 32.755 kişiyi öldürdü. 1979-1984 yılları arasında Sovyet ordusu 8 bini ölü olmak üzere 25 bin kayıp verdi.
Aynı dönemde Sovyet maddi kaybı da 12 milyar doları bulmuştu. 1987den sonra Sovyetlerin politikalarında bazı değişiklikler görüldü. Ülkesinde değişiklik politikalarını yürüten Gorbaçev, Afganistandan çekilmek için önce uygun zemin ve zaman aramaya başladı ve 8 Şubat 1988de bir açıklama yaparak, Afganistandan çekileceğini ilan etti. Sovyetler ve Amerika arasında yapılan anlaşma, 14 Nisan 1988 tarihinde Cenevrede imzalandı. Sovyetler, 120 bin kişilik ordusunu 15 Mayıs 1988 ile 15 Şubat 1989 arasında Afganistandan çekti. |
Afganistan tarihi |
| | | | |
|
| Afganistan, coğrafi konumu yüzünden tarih boyunca çeşitli milletlerin işgaline uğradı. M.Ö. 500'lü yıllarda ilk defa İranlılar'ca işgal edilen bölge, daha sonra Büyük İskender orduları tarafından istilaya uğradı. Daha sonra bölgede Baktriana Devleti kuruldu. Bu devletin Milattan sonra 50'de yıkılmasının ardından bölge, çeşitli kavimleri ağırlamaya başladı. 50-1220 yılları arasında sırasıyla İskitler , Kuşanlar, Akhunlar, Araplar bölgeyi yurt edindi. İslamiyeti yayan Arap ordularının istilası kısa sürmesine rağmen İslamiyet bölgede yayıldı. Gaznelilerin de bir süre hüküm sürdüğü dönemden sonra 1220'de Moğollar, Afganistan'ı istila edip 150 yıla yakın bir süre ülkeye hakim oldular. Moğol hakimiyeti, Afganistan'da yaşayan Türk boylarını Anadolu'ya göçe zorladı. Moğol egemenliği, 1300'lü yılların sonunda Timur tarafından sona erdirildi. Timur'un kurduğu devlet, ölümünden sonra dağılmışsa da torunlarından Muhammed Babür'un bölgede kurduğu devlet uzun süre yaşadı ve Babür'un ülkesi bölgeye Türkler'in tekrar yerleşmesini sağladı.
18. yy'da Babür Devletinin zayıflaması üzerine, Afgan kabileleri de bağımsız hareket etmeye başladılar ve ülke yaklaşık 100 yıl sürecek karışıklık dönemine girdi. |
| |
|
| | |
| |
|
|
|