|
1. 3 trilyon dolarlık yatırımın yüzde 79u gelişmiş ülkelere gitti. Gelişmekte olan ülkelerin yatırımlardan aldığı pay ise son 10 yılın en düşük seviyesine düşerek yüzde 19a geriledi. En fazla uluslararası yatırımı 281 milyar dolarla ABD aldı. En fazla yatırım yapan ülke ise 250 milyar dolarla İngiltere oldu. YÖNEYMAN: DÜNYADA 52. SIRADAYIZ Yabancı Sermaye Derneği (YASED) Başkanı Faruk Yöneyman, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü UNCTADın 2001 Dünya Yatırım Raporuna göre, 982 milyon dolar yabancı yatırım çeken Türkiyenin geçen yıl dünyada 52. sırada bulunduğunu bildirdi. Yöneyman, Doğrudan Yatırım Endeksine göre ise Türkiyenin Burkina Faso, Ruanda, Kenya, Eritre, Macau, Surinam, Yemen gibi ülkeleri geride bırakarak 136 ülke arasında 121. olabildiğini kaydetti. UNCTADın 2001 Dünya Yatırım Raporu, dünyayla aynı anda düzenlenen bir basın toplantısıyla Türkiyede tanıtıldı. YASED Başkanı Yöneyman, raporun tanıtımında yaptığı konuşmada, geçen yıl toplam uluslararası yatırımların bir önceki yıla göre yüzde 18 artışla 1.3 trilyon dolara ulaştığını bildirdi. Birleşme ve satın almalarının tutarının da yüzde 50 büyüme ile 1.1 trilyon dolar olarak gerçekleştiğini kaydeden Yöneyman, 63 bin uluslararası şirketin 800 bin yatırımının dünya ticaret içinde 2/3 paya sahip bulunduğunu vurguladı. 2000 yılında toplam yatırımların yüzde 79unun gelişmiş ülkelere gittiğini kaydeden Yöneyman, Avrupa Birliği, ABD ve Japonyanın yatırımlardan aldığı payın yüzde 71 olduğunu bildirdi. Gelişmekte olan ülkelerin payının ise yüzde 18.9 ile son 10 yılın en düşük seviyesinde olduğuna dikkat çeken Yöneyman, toplam yatırımların yüzde 91inin gelişmiş ülkeler tarafından gerçekleştirildiğini anlattı. 2. LİGDEKİ KURULUŞLARIN GERİSİNDEYİZ Yöneyman, yabancı yatırım çekmede Türkiyenin Brezilya, Meksika çizgisinde olması gereken bir ülke olarak görüldüğünü belirterek, Ancak biz bırakalım bunları, 2. ligdeki kuruluşların bile gerisinde kaldık dedi. Yöneyman, geçmiş yıllarda sadece YASED ve BM Daimi Temsilciliği tarafından açıklanan bu raporun tanıtımına bu yıl TÜSİAD ve İSOnun da katılarak, çalışmalarına destek verdiğini kaydetti. YASED olarak son 2 yıldır Türkiyenin yabancı yatırımlar konusunda neler yapması gerektiğini ve ne kadar geri kalındığının defalarca paylaşıldığını ifade eden Yöneyman, Ortada bir gerçek var. Bütün bu çabalara rağmen Türkiye, dünyada çok hızla gelişmekte olan yabancı yatırımlar konusundaki pozisyonunu gittikçe kaybetmektedir dedi. Yöneyman, geçen yıl 105 milyar dolar yabancı yatırım çeken Çinin daha fazla yatırım çekmek için yabancı yatırım seferberliği ilan ettiğini hatırlatarak, Türkiyenin son 10 yıldır ancak 800-900 milyon dolar çizgisinde olduğunu bildirdi. Bugün Avrupa ve dünyanın yabancı yatırım konusunda koştuğunu, Türkiyenin ise 1990lı yılların 800 milyon çizgisini çok az aştığını kaydeden Yöneyman, 10 yılda ülkelerin yabancı yatırımlarını katlamasına karşın, Türkiyede bu gelişmenin maalesef görülemediğini söyledi. Türkiyenin komşuları Romanya ve Bulgaristanın Türkiyedeki yabancı yatırımları çekerek, Türkiyeyi geçtiklerini bildiren Yöneyman, bu ülkelerin 2000 yılındaki sermayelerinin önemli bir bölümünün Türkiyeden olduğunu açıkladı. Yöneyman, Türkiyenin yabancı sermayeyi isteyip istemediğini açık bir şekilde ifade etmesi gerektiğini dile getirerek, 1-2 yasa çıkarmakla konunun halledilemeyeceğini savundu. Yöneyman, Endüstri Bölgeleri Yasa Tasarısının tek başına çıkmasının yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi için yetmediğini, bunun yanında ilave tedbirlerin de alınması gerektiğini kaydetti. Yabancı kelimesinin Türkiyede sempatik olarak algılanmadığını ileri süren Faruk Yöneyman, bu yıl içinde açıklanan raporların Türkiyenin mutlaka yabancı yatırım çekmesi gerektiğini ortaya koyduğunu dile getirdi. TÜRKİYE GELECEK VAADEDİYOR BM Türkiye Daimi Koordinatörü Alfredo Witschi Cestari de, dünya üzerinde Türkiyenin en çok gelecek vadeden ülkelerden biri olduğunu dile getirerek, Türkiyenin ticaret ve kalkınma açısından üretimini mutlaka artırması gerektiğini söyledi. Türkiyenin büyük bir hızla dönüşen dünyanın bir parçası olduğunu anlatan Cestari, ABDde yaşanan saldırıların yeni güç dağılımı ve tehditlerin olduğunu, bunun da terörün sınır tanımadığını gösterdiğini kaydetti. Dünya Yatırım Raporundan bilgiler de veren Cestari, İrlanda ve İspanyanın yabancı yatırımlar konusundaki gelişmişliğini anlattı. Doğrudan yabancı yatırımların kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olduğunu ve gelişmiş ülkelerde bu yatırımların arttığının gözlendiğini belirten Cestari, Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlarda da artmasını sağlamamız gerekir dedi. Türkiye ve pek çok ülkede yaşanan zorlukların üstesinden gelebilmek için eğitimin önemli olduğunu vurgulayan Cestari, Önümüzdeki yıllarda Türkiye de çok ilerleme kaydeden ülkelerden biri olacaktır dedi. 6 MİLYAR DOLAR ÇEKMEMİZ GEREKİR İSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi ise Türkiyenin önemli problemlerinden birinin üretim olduğunu vurgulayarak, Temmuz sonu itibariyle küçülme yüzde 10lara dayanmışsa Türkiye böyle bir tabloyla hedeflerine ulaşabilir mi? Ulaşamaz dedi. Türkiyenin bu yılın sonunda 10 yıl önceki düzeyinde olacağını öne süren Kavi, özel sektör üzerindeki yükün taşınamayacak düzeye geldiğini, bu nedenle tasarruf edemeyen özel sektörün ekonomik büyümeyi de gerçekleştiremediğini kaydetti. Kavi, Türkiyenin dünya sermayesinden yeterli pay alması gerektiğini belirterek, Bu süreci değiştirmekten başka çare yok. Türkiye bulunduğu yer itibariyle önemli bir pazardır. Çok önemli bir potansiyele sahip. Dünya bunu görmekte ama Türkiye bugüne kadar dünya fonlarından, sermayesinden yeterince pay alamamıştır dedi. YASEDle başka bir çalışma daha hazırladıklarını ve bunu önümüzdeki ayın ortalarında kamuoyuna sunmayı düşündüklerini bildiren Kavi, yabancı sermayenin önemine değinerek de şunları söyledi: Eğer bugün bu küreselleşme sürecinde gerçek manada, dünyanın çok çeşitli taraflarının, uluslararası sermaye hareketlerinin ve şirketlerinin varolmasını sağlayabildiğiniz oranda o ülkede güvenlikten söz edebilirsiniz. Çünkü ülkeler, şirketler kendi değerlerini daima bir kişi gibi koruyacaklardır. Ülkelerin bu değerlerini koruma sürecinde eğer bizim Türkiyemizde de bu manada bir ekonomik ortamı yaratabiliyorsak yarına çok daha güvenle bakmamız mümkün olacaktır. Kavi, Türkiye bugün Çin, Meksika, Polonya ya da Macaristan kadar yabancı sermaye alamıyorsa dahi bugünkü ekonomik büyüklüğü ve potansiyelinin Dervişin ifadesiyle, en azından yılda 6 milyar dolarlık bir sermayeyi direkt yatırımlar için Türkiyeye çekmemiz gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi. YATIRIM DÜNYASINDAN SON RAKAMLAR Yöneymanın verdiği bilgiye göre, dünya yatırım trendlerinde son durum şöyle: En fazla yatırım çeken ülke, 281 milyar dolar ile ABD oldu. İkinci sırada 176 milyar dolar ile Almanya, üçüncü sırada 130 milyar dolar ile İngiltere, dördüncü sırada 105 milyar dolar ile Çin (Hong Kong dahil) ve beşinci sırada 87 milyar dolar ile Belçika-Luxemburg yer aldı. En fazla yatırım yapan ülkeler ise İngiltere (250 milyar dolar), Fransa (172 milyar dolar), ABD (139 milyar dolar), Belçika-Luxemburg (83 milyar dolar) ve Hollanda (73 milyar dolar) olarak sıralandı. Almanya, 55.9 milyar dolardan 176 milyar dolara, Çin 64.9 milyar dolardan 105.2 milyar dolara, Kanada 25.1 milyar dolardan 63.3 milyar dolara çıkan yabancı yatırımı ile önemli gelişme gösteren ülkeler oldular. Polonya yabancı yatırım miktarını 7.3 milyar dolardan 10 milyar dolara, Malezya 3.5 milyar dolardan 5.5 milyar dolara, Hindistan 2.2 milyar dolardan 2.3 milyar dolara, Vietnam 1.9 milyar dolardan 2.1 milyar dolara ve Slovakya 0.04 milyar dolardan 2.1 milyar dolara çıkararak, son yıllarda Türkiyenin önüne geçen ülkeler arasına girdiler. 2.5 milyar dolardan 1.8 milyar dolara gerileyen Angola ile Kazakistan, Mısır, Bulgaristan, Nijerya ve Romanya da Türkiyenin önünde yer aldılar. Türkiyenin 982 milyon dolar yabancı yatırım çekerek, dünyada 52. sırayı alabildi. Doğrudan Yatırım Endeksine göre ise dünyada 136 ülke arasında 121. sırada bulundu. Türkiyede 15 dolar olan kişi başı yabancı yatırım miktarı Çinde 6, Angolada 10, İrlandada 272 kat büyüklüğe ulaşıyor. Raporda, en büyük 10 uluslararası şirketin 4ünün petrol, 4ünün otomotiv, 1inin elektrikli aletler ve 1inin de bilgisayar şirketi olduğu belirtiliyor. Bu şirketler şöyle sıralanıyor: General Electric, Exxon Mobil, Royal Dutch Shell, General Motors, Ford Motor Company, Toyota Motor Corporation, Daimler-Chrysler, Totalfine, IBM ve BP. Doğrudan yatırım endeksinde 1in üzeri olması gerekenden iyi ve 1in altının olması gerekenden kötü performans olduğu belirtilen raporda, söz konusu endekste Belçika ve Lüksemburgun 17.3 ile en iyi durumda olduğu, Hong Kongun 10.6, ABDnin 2.3, Çinin 0.9, Pakistanın 0.2 olduğu buna karşın Türkiyenin doğrudan yatırım endeksinde 0.1 ile birçok ülkenin altında yer aldığına dikkat çekiliyor. UNCTADın, bu yıl ilk kez ülkelerin doğrudan yatırımlar açısından performansını ölçmeye yarayan Doğrudan Yatırım Endeksine göre, Türkiyenin geçtiği ülkeler şunlar: Burkina Faso, Bengladeş, Ruanda, Kamerun, Kenya, Kuveyt, Suriye, Nepal, İran, Cezayir, Eritre, Macau, Surinam, Endonezya ve Yemen. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||