Home page
Haber Menüsü


 
Milad sonrası Türkiye ekonomisi ve piyasaları
 
Mevcut kriz, Türkiye’nin dünya üzerindeki önem ve ağırlığının artması için bir fırsattır. Bu orta vadede ekonomimize taze kaynak olarak yansıyabilir. Ancak o kaynaklara ulaşmak için yüklü bedeller ödemek zorunda kalabiliriz.
 
Ozan Korman Tarman
NTV-MSNBC
 
18 Eylül—  11 Eylü1 2001 dünya için bir Milad. İnsanlığın hissettiği acı taptaze olmasına karşın yaşananların ve yaşanacakların küreselleşmeden, uluslararası iliskilere, dünya sistemine etkileri tartışılmaya başladı bile. Tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan ülkemiz için kimi uzmanlarca 3. Dünya Savaşı şeklinde dahi tanımlanan olası çatışmaların yansıması daha da hissedilir olacak.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  İlk tepki olarak varılan genel kanı, orta vadede Türkiye çıkarlarının olumlu etkileneceği yolundaydı. Terorizmin acımasız ve kalleş yüzünün Amerikan topraklarına da sızması, dünya genelinde güvenliği tekrar anahtar kelime yaparken, demokrasi ve insan haklarına yönelik reform istekleri eski vurgusunu yitirebilir.
       Kısa bir parantez açıp, bu bakış açısının pek de sağlıklı olmadığını söz konusu reformları yapmamız için asıl uygun zamanın şu dünya krizi dönemi olduğunu belirtmeliyim. Böyle bir açılım, bu önemli dönemden Avrupa’ya da daha yakınlaşmış çıkmamızı sağlayacaktır.
       
ABD PİYASALARININ ETKİSİ
       Orta vade için umutlu olanların ana dayanağı, NATO üyesi tek Müslüman nüfus çoğunluğu olan ülke olmamızın bizi tüm bu gerginlikler sırası Amerika için önemli bir müttefik yapacak olması. Sağlayacağımız siyasi ve askeri destek ekonomik olarak daha rahat kaynak bulmamıza yol açabilir.
       Örneğin, gelecek yıl geri ödenecek 5.5 milyar doların IMF ile konuşulup erteleneceğine artık kesin gözüyle bakılıyor.
       Ancak bu orta vade iyimserliğin gerçekçi olup olmadığını, trajedinin kısa vadede Türkiye ve özellikle Amerikan piyasaları üzerindeki etkisi belirleyecek. Ülkemiz ile başlayalım. Gerginliklerin Afganistan ile sınırlı kalmayıp sınırımıza daha yakın bölgelere taşması ihtimali dahi dolar ile faizi birkez daha patlatmaya yetti.
       
GERÇEKÇİ OLMALIYIZ
       Sadece kendi şartları ile dahi kritik bir sonbahar ile yüzleşmeye hazırlanan Türkiye için dünyanın sıcak savaş eşiğine gelmesi elbette hayırlı bir senaryo değildir. Yabancı sermayenin ülkeye gelmesine bir yeni engel oluşturacağı için değildir; ihracatımızı olumsuz etkileyeceği için değildir, turizm potansiyelimizi sarsacağı için değildir.
       Körfez Savaşı sırasında olduğu gibi orta vadede ‘bir koyup üç alma’ hayallerine dalmadan önce gerçekçi olmalıyız. Aylardır içinde yaşadığımız güven bunalımından çıkmanın yolu insanlarımızın umutlarını hoyratça pompalamak değildir.
       Sonbaharda ekonomi ve piyasalarımızın kaderi biraz da Amerikan ekonomisinin gidişatına bağlı. Amerikan Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararına karşın, Amerikan borsalarının kabustan sonraki ilk gün reaksiyonu oldukça olumsuz gerçekleşti. Gerçi Amerika’lıların faizleri yüzde 2’e dek indirerek resesyonun derinleşmesi ile savaşacakları sanılıyor ama borsadaki düşüşün birkaç gün devam etmesi moralleri daha da sarsabilir.
       
KISA VADEDE SIKIŞABİLİRİZ
       Aslında saldırı Amerika’ya para politikası dışında araçlarla da resesyon ile çarpışma şansı veriyor. Son haftalarda sıkça Keynesyen yaklaşımla geçici bir süre için kamu harcamalarının arttırılması gündeme getiriliyordu. Hazin bir sebeple de olsa artık bir müddet kamu harcamalarının artması kaçınılmaz.
       İkincisi, mevcut resesyonun kökünde iş yatırımlarındaki büyük düşüş yatıyordu. En azından yeni ofis binaları yapılması yolundakı yoğun ihtiyaç özel sektör harcamalarını da kamçılayacaktır.
       Mevcut kriz, Türkiye’nin dünya üzerindeki önem ve ağırlığının artması için bir fırsattır. Bu orta vadede ekonomimize taze kaynak olarak yansıyabilir. Ancak o kaynaklara ulaşmak için yüklü bedeller ödemek zorunda kalabiliriz. Dahası kısa vadede hem ekonomimiz, hem de piyasalarımız daha da sıkışabilecektir.
       Dünya açısından ise dileğim bu haince saldırının sonucu olarak terörün sadece askeri güçle bastırılabileceği yanılgısına düşülmemesidir. Küreselleşmenin sadece ışıltılı yüzüne takılıp kalmamalı, kazananların kaybedenleri yok saydığı değil refahın daha adil bölüşüldüğü günlerın temelini atmalıyız.
       Hayal gibi geliyorsa, bu konularda yeni perspektifler geliştirilmeyecekse korkarım acılarımız da daha kalıcı olabilir.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları