Home page
Haber Menüsü


Köşe yazılarında ABD kıyameti
İstanbul
NTV-MSNBC
12 Eylül — ABD’yi sarsan terör saldırıları, Türk basınındaki makalelerde de geniş biçimde yer aldı. Gazetelerin tümünde manşetten verilen haberle ilgili olarak yapılan yorumlarda, felaketin büyüklüğü ve terörün korkunç yüzünün altı çizildi.

   
 
       
    MSNBC News Sezer'den Bush'a mesaj
MSNBC News Ecevit: Kriz toplantısı yapacağız
MSNBC News THY'nin New York uçağı geri dönüyor
MSNBC News ABD Büyükelçiliği'nden açıklama
MSNBC News İncirlik'e sivil Türk personel girişi yasak
MSNBC News AKUT, 12 kişilik ekiple hazır
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
       Oktay Ekşi (Hürriyet):

       “Yirmibirinci asra damga vuracak olayların ilkini dün yaşadık:
       Kendini dokunulmaz sayan ABD, henüz bilinmeyen teröristler tarafından can evinden vuruldu. Dünya Ticaret Merkezi’nde her gün, her an, en az 40 bin kişinin bulunduğu bildiriliyor. Pentagon ise dünyanın en büyük resmi binası diye anılıyor. (...) Bu kadar geniş çaplı ve bu kadar ustaca hazırlanmış bir terör eylemine bakınca insanın ‘‘olsa olsa bir devlet, ötekine karşı yapar’’ diyesi geliyor.”
Saldırılar manşetlerde
Ertuğrul Özkök (Hürriyet):
       
“Gelin artık itiraf edelim. Dünyanın en alçakça, en aşağılıkça ikiyüzlülüğünün bedelini ödüyoruz. Bunun adı ‘‘terör hipokrisisi’’dir.
       Yani, teröre ve teröriste karşı ikiyüzlülük.
       Daha doğrusu çifte standart.
       Hepimiz günahkârız.
       Çünkü teröristin, Türkü, Kürdü, Çeçeni, Arabı, Filistinlisi, Amerikalısı olmaz.
       Terörist ayrı bir ırktır. Saldırgan bir millettir.
       Başka galaksiden gelip, hepimizi tehdit eden bir yaratıktır.
       Hepimizin düşmanıdır.
       Acaba şimdi anlayabildik mi?
       Acaba Dünya Ticaret Merkezi’ne dalan uçağın, aynı zamanda Eyfel Kulesi’ne, Boğaz Köprüsü’ne, Londra Parlamentosu’na, hepimizin evine daldığının farkında mıyız?”
       Ali Bayramoğlu (Sabah):
       “Dünya sermaye merkezi ile dünya silah gücü merkezinin uğradığı bu saldırı, ‘mevcut istihbarat ve güvenlik sistemlerini de delerek iflas ettirmiştir’. Aynı şekilde “soğuk savaş sonrası” terkedilen şiddet, savaş, kent saldırıları senaryolarını merkez alan zihniyet tam terkediliyor denilirken, tekrar devreye girmiştir.
Dünya basınından yorumlar
Saldırının çapının nereye kadar genişleyeceği ve saldırının arkasından kimlerin çıkacağı elbette önemli; ama sonuç ne olursa olsun “asker merkezli bir güvenlik anlayışı”nın ABD’den dünyaya yayılması bir ölçüde kaçınılmaz olacaktır.
       Somut olarak bakılacak olursa, “ABD’nin savunma harcamalarını azalttığı yeni dönem de, dünyanın demokrasi hattındaki ilerleyişi de bu çerçevede tehlikeye girme riski” taşımaktadır.
       ABD’nin alacağı tedbirler ya da yapacağı karşı ataklar, eğer saldırgan Müslüman kökenliyse, İslam ülkelerine yönelik yaptırımlar, İslami ve İslami olmayan arasındaki “fay kırığı hattı”nın büyümesi, dünya yüzündeki tüm siyasi ve ekonomik dengelerin değişmesine yol açabilir.
       Umarız her şeye rağmen ABD yönetimi soğukkanlılığını mümkün olduğu ölçüde korur, geri dönülmeyecek adımlar atmaz…”
       Okay Gönensin (Sabah):
       Saldırıyı düzenleyenlerin, seçtikleri hedeflerle “Amerika sanıldığı kadar büyük ve güçlü değildir” mesajını vermek istedikleri anlaşılıyor. Ama saldırı Amerika’yı belli ölçüde “felç” etmeyi başarmıştır. (...)
       Saldırının düzenleyicisi olarak birinci zanlı, radikal İslam’ın liderlerinden Suudi zengini Bin Ladin’dir. Bin Ladin’in dünya çapındaki örgütlenmesiyle ilgili olarak bugüne kadar elde edilmiş olan bilgiler bu kişinin, bu çapta bir saldırıyı düzenleyebileceğini göstermektedir. Ancak organizatör ister Bin Ladin olsun ister başkası; saldırının büyüklüğü karşısında, arkada “devlet boyutu”nda bir desteğin bulunduğu kuşkusu da güç kazanmaktadır.”
       Cengiz Çandar (Yeni Şafak)
       (...) Amerikan başkenti Washington ve Amerika’daki ‘dünya başkenti’ New York ve en önemlisi ‘Amerikan karar merkezleri’, bu kez akıl almaz bir ‘baskın’ hedefi. Ortada dünya savaşı yok ve ‘tek süperdevletli’ bir ‘uluslararası sistem’ var ve bu sistemin lideri, ‘adressiz bir saldırı’ altında…
       Tüm dünya nefeslerini tutmuş bir ‘bilim kurgu’ filmini, bir ‘gerçeklik’ olarak seyrediyor. Artık bu dünyada olabilecek hiçbirşeye şaşırmak söz konusu olamayacak.
       Hiçbirşeyi şu anda bilmiyoruz ama bundan sonra şu ihtimallerin kuvvetle söz konusu olabileceğini anlayabiliyoruz:
       1. Bugüne dek Amerika’nın başını çektiği tüm ‘uluslararası güvenlik doktrinleri’ çöpe atılmıştır.
       2. Amerika’yı bu halde gören bu dünyanın her yerinde, herkesin aklına estiği gibi davranma cesareti bulabileceği bir ‘uluslararası kaos’ ihtimal dahilindedir.
       3. Bu nedenle, dünya artık çok ‘tekinsiz’, çok ‘güvensiz’ bir yer haline gelecek; yeni ‘uluslararası güvenlik doktrinleri’ bu olgunun üzerine oturacaktır. Bir yüzyıldır süren ‘Amerikan idealizmi’ muhtemelen ‘sert ve acımasız Amerika’ ile yer değiştirecek, dünya ‘daha bunaltıcı’ bir yerküreye dönüşebilecektir.
       Dünya tarihinde yeni bir sayfa açıldı. Bundan sonra ‘dünya kitabı’ açılan bu yeni sayfadan sonra yazılacak… Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak. Dün New York ve Washington’da gerçekleşen olaylar, dünya tarihine Berlin Duvarı’nın yıkılışı ve Soğuk Savaş’ın sona ermesinden çok daha önemli bir gelişme olarak tarihe kaydedilecek.
       Hasan Cemal (Milliyet):
       
“Terörü anlatan böyle bir Holywood filmi yapılmış olsaydı, güler geçerdik. İnandırıcılıktan yoksun, sıradan bir film diye ciddiye almazdık. (...)
       Acaba dünyamız ‘dijital terörizm’ ile mi karşı karşıya?
       Bu deyimi ilk kez 1997 şubat ayı başında eski CIA Başkanı John Duetsch’un ağzından Davos’ta duymuştum.
       Dünya Ekonomik Forumu’ndaki bir panelde CIA Başkanı, bilgisayar teknolojisinin kullanılarak birçok sabotajın yapılabileceğini anlatmıştı. Hava trafik kontrol sistemlerinin, ticari ve mali şebekelerin, askeri komuta merkezlerinin artık dijital terörizmin hedefleri arasına girdiğini söylemişti.
       Bunları anlatan CIA’nın eski başkanıydı. Bunları bildiği, karşı önlemlerini aldığı varsayılan CIA’nın ise dün terör karşısında ne kadar aciz kaldığı kanlı biçimde tarihe geçti.”
       Güneri Cıvaoğlu (Milliyet):
       Böyle bir hazırlığın son derece saklı tutulması ve sızmaması, çok ilginçtir.
       Bu örgüt, çok yeni bir oluşum olarak düşünülebilir.
       Çünkü... Varolan terör örgütlerinin içine MOSSAD, CIA ya da İngilizlerin istihbarat servisleri mutlaka sızmıştır.
       Hatta Rusya istihbaratı...
       ABD’ye çok düşman bir istihbarat birimi bile, böyle bir bilgiyi elde etse ABD’ye bildirirdi. Çünkü... Global ekonominin temelinden sarsılması, sadece ABD’yi değil bütün ülkeleri etkileyecektir.
       CIA, bu eylemle çarmıha gerilecektir.
       İsmet Berkan (Radikal):
       
“Amerikalıların hayalleri bile böyle bir saldırıya yetmez. Bu çeşit akla hayale gelmeyecek şeyleri düşünen bir yazar var Amerika’da. Akla hayale gelmeyecek senaryoları romanlaştırdığı için bugün dünyada kitapları en çok satan, kitap yazarak dünyanın en çok para kazanan insanı o. Adı Tom Clancy. (...) Clancy’nin bir sonraki romanı, Jack Ryan’ın başkan yardımcısı olarak yemin ettiği törenle başlıyor. Tören tamamlandıktan hemen sonra, savaşta oğlunu kaybetmiş bir Japon, kullandığı Boeing 747’yi Kongre binasına çarptırır. Jack Ryan çarpma anında binanın altındadır, kurtulur ama başkan ve senatörlerin çoğu dahil bütün Amerikan federal karar alma mekanizması ölür.
       İşte, Clancy’nin hayal edebildiği en korkunç senaryo buydu. Ama her kimse bu teröristlerin hayalleri onu da aştı. Aynı anda hem New York hem Washington’a saldırmak, akıl alır gibi değil.”
       Haluk Şahin (Radikal):
       “Bu kadarı olsa olsa Hollywood’un ‘süper-prodüksiyon’ kıyamet filmlerinde olabilirdi. Hayır hayır, bu kadar onlarda bile olamazdı. Hiçbir senaryo yazarı bu kadarını hayal edemezdi. Hiçbir ‘special effect’ uzmanı o ikinci uçağın Dünya Ticaret Merkezi’nin kulesine çarpışını bu kadar renkli, bu kadar devasa, bu kadar ayrıntılı canlandıramazdı. Bu kadar çok kamerayla çekemezdi!”
       Nuh Gönültaş (Zaman):
       
“Amerika’ya karşı Amerika dışından herhangi bir yere bağlı olarak, yani herhangi bir başka ülkeden gelebilecek bir saldırı olamaz. İlk tahminler Amerika’da hükümet karşıtı olan güçlerin bir organizasyonunu akla getiriyor. Çünkü dünyada hiçbir ülke ya da hiçbir terör organizasyonu Amerika’ya bu denli bir saldırı gerçekleştirmeyi göze alamaz! Ama yine de terör ihtimalini göz ardı etmemek lazım.”
       Umur Talu (Star):
       Artık dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Belki peşin ve hamasi bir yargı ama, muhtemelen öyle. (...)
       New York’ta tarihe geçen bir elektrik kesintisinde dahi paniğe kapılan sıradan Amerikalının dünyası, bu dehşetin ardından, ‘öteki’ gördüğü herkese karşı daha kapalı, daha kuşkucu, hatta daha düşmanca olacak bundan böyle.
       Onlara artık kimse demokrasiden, insan haklarından, küresel adaletten, hatta ırkçılıktan kolay kolay bahsedemez.
       Küresel dünyanın, coğrafyası, hedefi belirsiz, daha doğrusu dünyanın her köşesinin bir şekilde dahil olacağı savaşı bu.
       Böyle bir savaşın kuramını uzun süreden beri hazırlayanlar haklı çıkmanın gururunu bu felaket dolayısıyla yaşarken, kimse, şimdi sorumlu adaylarından Ben Laden ve kanlı şurekasının bir zamanlar Sovyetler’e karşı ABD tarafından yaratılmış canavarlar olduğunu hatırlamayacak bile.
       Engin Ardıç (Star):
       ”(...) Ama, bunun, Pearl Harbor’dan daha beter bir saldırı olduğu kesindir. Orada düşman açık seçikti, ve askeri üsse saldırılmıştı. Burada binlerce masum sivil öldü, kaç bin olduğu da henüz bilinmiyor. (...) Ama belli ki tarihte görülmemiş son derece ciddi ve büyük bir olay. Dünya tarihinin bundan sonraki akışını etkileyecek ölçüde vahim bir olay.
       Ulan Hitler başaramamıştı be Pentagon’u yerle bir etmeyi!
       Keşke bu da bir film olsaydı da, başkanı da Morgan Freeman oynasaydı..”
       Şakir Süter (Akşam):
       
Bizce 3. Dünya Savaşı çıkar...
       Hatta, mutlaka çıkmalı!
       Ama 3. Dünya Savaşı, ‘teröre karşı’ ilan edilmeli...
       Bir yanda terörden zarar görmüş ya da hiç görmemiş bütün dünya ülkeleri...
       Öte yanda, terörist gruplar ve teröre destek vermeyi sürdüren ülkeler!
       Herkes safını seçmeli!
       Terörü, bir daha hortlamayacak biçimde dünya yüzünden silmeli bu savaş...
       (...) Eğer dünya, demokrasi, insan hakları diyorsa...
       Dünya, insan yaşamını en kutsal hak olarak görüyorsa...
       3. Dünya Savaşı’nı ‘teröre karşı’ en kısa zamanda ilan etmelidir!
       Eğer bu yapılamazsa...
       Eğer bu kez terörün kesin biçimde kökü kazınamazsa...
       Dünya, ilan edilmemiş nice ’3. Dünya savaşları’ içinde zebil olacak...
       İnsanlık, sürekli tehdit altında yaşamaya devam edecektir.
       Böylesine acı bir olay, insanlık adına ‘ders’ olmalı evet ama bu ‘fırsat’ mutlaka değerlendirilmelidir.
       
       
       
       
       
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları