Home page
Haber Menüsü


 
Gamlı Baykuş ve Prozac
 
Devalüasyon, ekonomik kriz ve dalgalı kur özgüvenimizi altı ayda yedi bitirdi. Türkiye’nin geçirmekte olduğu muhteşem evrimi gözardı edip, herşeye karamsar gözle bakıyoruz.
 
Atilla Yeşilada
NTV-MSNBC
 
11 Eylül—  Ben Teksas - Tommiks döneminin sonlarına yetiştim. Bizim gençliğimizde Zagor ve Kaptan Swing vardı. Kaptan Swing, Amerikan Kurtuluş savşında İngilizlere karşı kahramanca savaşan Kanadalı Ontario Kurtlarının manevi ve askeri lideriydi.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Böyle çizgi romanlarda, her kahramanın iki tane yardakçısı olur, malum. Teksas’ın Profesörü ve Rudisi gibi. Swing’in yardakçılarından biri de Gamlı Baykuş adında gayette nalet ve kötümser, çiçek bozuğu suratlı bir Kızılderili idi. Kaptan Swing ne zaman Kurtları gaza getirip intihar saldırıları ile İngiliz öldürtmeye “motive etse”, Gamlı Baykuş o şom ağzını açar, partinin tadını kaçırırdı.
       Her sayıda, bir sürü testesteron fazlası olan, maço kunduz avcısı arasında yaşamak zorunda kalan zavallı Gamlı Baykuş’un acı kaderini düşünürdüm. Bugünlerde ben de kendimi Gamlı Baykuş’lara çevrilmiş bir Ontario Kurt’u gibi hissediyorum.
       
KRİZ GÜVENİMİZİ BİTİRDİ
       Devalüasyon, ekonomik kriz ve dalgalı kur özgüvenimizi altı ayda yedi bitirdi. Türkiye’nin geçirmekte olduğu muhteşem evrimi gözardı edip, herşeye karamsar gözle bakıyoruz.
       Türkiye, Özal döneminden beri böyle hızlı ve köklü bir değişim geçirmemişti. Bu sefer yalnız ekonomi ve politikanın temel kurum ve oyun kuralları değil, aynı zamanda toplum-devlet ilişkisi kökden değişiyor. Bu fırtınalı dönemi atlatmak kolay olmayacak, ama sular durulunca, güneşli mis gibi bir kumsal olacak Türkiye... Hayatını geçirmeye değer bir yer. Tabii, içinizden “Senin tuzun kuru altı aydır işsizim” diyeceksiniz. Doğrudur, herkesin canı yanıyor.
       Ama, Internet kullanacak kadar eğitimli bir bireyseniz, kurulmakta olan Türkiye’de uzun süre işsiz kalma şansınız çok düşük. O, ayrıca, bu kriz ve Program olmasa da, 21.ci Yüzyıl çok Allahın belası bir yer olacaktı. Artık emekliliğe kadar aynı iş yerinde kalmak hayal oldu, Japonlar bile vazgeçiyor. Önümüzdeki 20 yılda dünya ekonomisi o kadar hızlı değişecek ki, yalnız bu ayak uydurabilenler yaşayacak.
       
PROZAC TEDAVİSİ
       Bu geçiş sürecini hızlandırmam, ama size damardan biraz Prozac verebilirim. Zaten, ben Sayın Ali Müfit Gürtuna’nın yerinde olsam, şehir suyuna florin yanında bol miktarda da anti-depressan karıştırırdım. Evet, korkularımızın üstüne teker teker gidelim:
       Enflasyon patlayacak, devalüasyon-enflasyon spiraline giriyoruz: Evet, Ağustos’da çekirdek enflasyon beklenenden yüksek çıktı.
       Genelde, çekirdek, TEFE ve TÜFE’deki gelişmelerin öncü göstergesi. Genelde, ama bu sefer geçerli değil. Devalüasyon enflasyon etkileşimi zayıf, ve zayıf kalmaya devam edecek. Çekirdekteki yükselişin tek sebebi, enerji fiyatlarının dolara endekslenmesi ve petrolün dolar fiyatının çok yüksek olması.
       Öteki kalemlerde de biraz fiyat ivmesi var, ama mevsimsel. Eylül’de devam eder, sonra iç talep zayıflığı yeniden fiyat hareketlerini dizginler. Şu anda asıl korku hiperenflasyon filan değil, deflasyon.
       Döviz başını alıp gidecek: Mümkün, herkes böyle cenazade gibi somurtmaya devam edecekse, 2 milyon da olur, 4 milyon da.
       Ama, herhalde Dünya tarihinde bir ilki yaşarız. Herkes burnuna kadar dövize gömüldü. Bankalar ellerindeki nakit dövizi plase edecek yer bulamıyorlar. Turizm, ihracat bomba gibi. Politika sakin, IMF desteğe devam ediyor. Üstelik, yatırımcı TL’den dövize geçtiği kadar, kısa vadeden (repo) uzun vadeye de (dövize endeksli Hazine bonolarına) geçiyor. Günlük dalgalanma azaldı. Bir kırılma noktasına yakın olabiliriz. TL değer kaybetmez demiyorum, ama bundan sonra enflasyonun altında seyretmesi kuvvetli bir ihtimal.
       Bu iç boç sürdürülemez: Belki, ama sürdürülemezle çevrilemezi birbirine karıştırmayın. Sürdürülemez, çocuklarımızın sorun olur. Hatta, belki hiç olmaz.
       Herkes iç borç stokuna bakıp, dudağını uçuklatıyor, ama kimse enflasyonun stoğun reel değerini hızla erittiğini, IMF kredileri ile toplam borcun maliyetinin düşdüğünü aklına getirmiyor. Daha da önemlisi, bu borçlara karşın devletin elinde bankalar, Türk Telekom, havayolları, rafineriler, imtiyaz hakları gibi bir sürü satılacak varlığın olduğunu hatırlamıyor. Döndürülemez, bu sene imkansız, hatta kışın bile, çünkü IMF kredisi ve faiz dış fazla piyasa borcunu kolaylıkla öder, gerisini de vade uzatarak hallederiz. Gelecek yıl kötü senaryolar mümkün.
       Ama, size şöyle bir soru sorayım: Hükümet bu Programı başarı ile uyguluyor, Anayasa değişikliği geçiyor, reformlar uygulanıyor. IMF veya ABD hakikaten batmamıza göz yumar mı? Yoksa, iyi öğrenci olduğumuz için ek destek mi gelir? Bu soruyu çok iyi düşünmek lazım, çünkü cevap ölümle yaşam arasındaki fark.
       
İKİ SENARYO
       Bu kadar gaz yeter. Herşey de güllük gülistanlık değil tabii. ADB’li komedyenin “Paranoid olmam beni kimsenin takip etmediğini göstermez” dediği gibi, korkulacak şeyler de var. Bunlardan biri ekonomik durgunluk.
       Temmuz sınai üretim verileri, Mayıs ve Haziran’da gözlenen kısmi iyileşmenin geri vitese taktığına işaret. Türkiye, bu kışı da resesyonda geçirirse, hoş olmayan şeyler gerçekleşir.
       O zaman da iki senaryo var. Birincisi, IMF’den ek kredi gelir. İkincisi, bu beğenmediğiniz politik sistem çöker, iş yapacak bir sistem kurulur.
       Her iki senaryoda da siz sağ ben selamet. Zaten, Gamlı Baykuşlar her gece ölür, Ontario Kurtları bir kere.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları