Home page
Haber Menüsü


Untitled Document

Konuk: Meltem Cumbul

Gani Müjde: Merhabalar. Bodrum'un sıcak ve güneşli günlerinden İstanbul'un yağışlı ve soğuk akşamlarına siz de hoşgeldiniz ben de hoşgeldim. Bu arada yine Bodrum'dan getirdiğimiz bir konuk var. Burada titriyor, üşüyorsunuz belki. Hoşgeldiniz. Çok soğuk değil mi, stüdyo da soğuk...

Meltem Cumbul: Evet, ben titriyorum. Bir anda bayağı soğuk geldi, farketti derece tabi. Bodrum, sıcacıktı. Gerçi Haziran, Temmuz ayı kadar sıcak değildi ama...

Gani Müjde: Bodrum'dan yaptığımız programlardan sonra bana çokça sorulan sorular vardı. Bunlardan biri 'orası dekor mu?' Hayır, orada dekor değildi, bir otelde, Divan Palmiya'nın havuz başında çekti. İkincisi 'niye ceketlerinizin kolları uzun' diye bir soru vardı, çok fazla. Ceketlerin kolları uzun değil, benim kollarım kısa. Pantolon alırım, bu kadarı atılır, zaten. Üçüncüsü de niye Milliyet'de yazmıyorsunuz. Oradan ayrıldım, istifa ettim. Yazılarım benden habersiz, çarpıldı, diye. Şimdi gelelim Meltem Cumbul. Sinema oyuncusu, tiyatrocu, şarkıcı, gazeteci, müzikal yıldızı, televizyon sunucusu... bunları yapıyorsun, bir yandan da kariyer benim için araç değil, diyorsun. Peki niye yapıyorsun bu kadar işi?

Meltem Cumbul: Çok eğleniyorum. Hayatta beni en mutlu eden şeylerin başında demeyim ama tabi ki çok önemli sırasında. Bu işim geliyor. Çok eğlenceli geliyor bana yaptığım herşey. Ve çok büyük bir keyif alarak yapıyorum. Ne zaman keyfini bitiriyor, benim için de bitmiş oluyor. Yani hiçbir şekilde keyif almadığım hiçbir şeyi devam ettirmek istemiyorum. O yüzden... Hayatta beni en mutlu şeylerden bir tanesi. Ama, hırsla, kariyer filan değil yani. Mutlu olmak çok önemli benim için.

Gani Müjde: Zaten haberciye ne var ne yok diye sorunca, üç gün adamı dinlerlermiş ya. Sana da neler yaptın bugüne kadar diye soramıyorum. Çünkü suni geldi. Ama niye gittin Londra'da, ne vardı orada. Londra'ya gittin, okulu bitirdikten sonra.

Meltem Cumbul: Okulu bitirince depresyona girdim. Çünkü devlet tiyatrosuna girmek istemiyorum. Aylık, maaşlı, herhangi bir tiyatroda çalışmak istemiyordum. Ve Zeliha hocayla oturduk, ne yapabilirim ben hocam, dedim. Ne tavsiye edersiniz, bana... Ben bunları yapmak istemiyorum. Şu anda kendimi tam özel tiyatroya girmeye de hazır hissetmiyorum. Yapabileceğim o tarz bir şey olabilirdi. Bana dedi ki, sen, hemen Strasbourg'a gidiyorsun. Bizim yazışmaları yapacağız, tiyatroyla. Oraya gideceksiniz. Hiç olmazsa başka bir vizyon kazan. Yani, orada neler oluyor, bak bir bakalım. Belki ondan sonra buraya dönünce fikrin değişir. Ya da ne bileyim başka bir yerden bakarsın dünyaya, tiyatroya, oyunculuğa... Çok faydasını gördüm, iyi ki gitmişim. Tabi gidince de geri dönemedim. Üç yıl kaldım. Ben orada televizyona da başladım. Sonra radyoya devam ettim. Dönmem bir üç yılı buldu.

Gani Müjde: Şimdi ben Gani Müjde isminden yola çıkarak sana bir soru sormak istiyorum. Çünkü hep adımı ve soyadımı manasız buldum, yanyana gelince. Uzun süre kavga ettim, adımla soyadımla. Sonra barıştım, hatta avantaj olduğunu bile düşünüyorum ama. Senin baktığımızda soyadın ve ismin. Meltem ve Cumbul yanyana geldi.

Meltem Cumbul: Cumbul soyadını bana o kadar çok soran oldu ki. Artık son 3 yıldır kimse sormuyor. Ben de unuttum. Bak şimdi gene hatırlattın bana.

Gani Müjde: Bir süre markalarda markanın adı unutulur. Ne ifade ettiği de... Merdiven ne demek?

Meltem Cumbul: Her seferinde babama soruyordum. Lütfen bana daha mantıklı bir cevap verir misin? Çünkü bana hep dediği şey taşı suya atınca çıkan ses. Ama cumburlop ya. Beni hiçbir zaman o cevap tatmin etmiyor. Bana da sorulduğunda, babamdan aldığım cevap o olduğu için, her seferinde, taş suya atılınca çıkan ses diyordum. Ama, o cumburlop, ama bu cumbul diye bir açıklama yapıyorum.

Gani Müjde: Cumburlop soyadını almayı düşünmediniz.

Meltem Cumbul: O çok kötü olurdu... Cumbul, gene daha cumburlopa göre de... İlk televizyon programını yapacağım dönemde. 1991 yılında... Ömer Karacan'da Londra'da yaptığım programda, Ömer demişti ki, 'soyadını yazmayalım Meltem'... Sadece Meltem yazalım. Hayır, dedim. Cumbul şehri varmış Nepal'de... ve biz Nepal'den geliyormuşuz, babamın sülalesi... Cumbul şehrini bir görmek istiyorum.

Gani Müjde: Tiyatroya gelelim. Konservatuvarı bitirdikten sonra İgo tiyatrosu var. Sonra bir de müzikalde gördük. Arada başka oyunlar var mıydı?

Meltem Cumbul: Arada yok... İgo tiyatrosundan sonra bir tiyatro kurduk biz Ragıp Yıldız'la birlikte. Dört Mevsim diye bir oyun yaptık. Ben prodüktörüydüm, oynamıyordum. Çünkü igo tiyatrosunda oynuyordum o zaman da... Anlat Şehrazat var. Yedi oyun filandı galiba.

Gani Müjde: Çok büyük bir emek harcandı oraya...

Meltem Cumbul: Hepimiz, gerçekten. Yüz prova yaptık ama müzikal teknik demek en başta... Teknik zayıf olduğu zaman, eğer 50 kişi sahnedeyse ve o seyirciye düzgün gitmiyorsa, müzikali seyrettiremezsiniz. Çünkü kulağa ve görsel açıdan çok fazla hitap etmen gereken bir şeydir müzikal.

Gani Müjde: Türkiye'de öyle bir problem var galiba.

Meltem Cumbul: Türkiye'de var. Ben mesela Smoky George Cafe'ye yaparken hiç zorlanmadık. Tabi, çok profesyonel İngiliz ekip, geldi. Ben sadece adapte oldum, işin içine. İzlediniz mi bilmiyorum?

Gani Müjde: O konuda sorular sormak istiyorum. Birincisi, ilk gittiğimde çok organik bir bağ göreceğimi umdum. Yani, bütün oyunların içinde başından sonuna kadar çok aktif olarak ama sanki bir pazarlama tekniği kullanılmış. Arada Meltem Cumbul'un kendi şovu varmış gibi. Kendi şovlarını onlar yapıyorlar, arada sen. Ben ona bozuldum mesela. Nasıl siz onunla organik bir bağ kurmadınız diye...

Meltem Cumbul: Benim daha solo yapmamı. Bir düet vardı bir tane de. Tabi, o çıkmış ve yıllardır oynanan bir oyun. Benim işin içine dahil olabilmem, bu kadar zamanda olamazdı. Ben sadece üç provayla sahneye çıktım.

Gani Müjde: Yine de ona kızdım, tüm zorluklarını bilmeme rağmen.

Meltem Cumbul: Beni daha çok mu seyretmek istediniz...

Gani Müjde: Daha fazla görmek istedim.

Meltem Cumbul: İlk temsillerde bana zor geliyordu. Çünkü üç-dört kez de sahneye çıksam, dört kez fazlaydı benim için, çünkü daha yeniydim. Onuncu temsilde ben de aynı şeyi hissetmeye başladım. Ya, keşke ben bölümlere de çalışsaydım.

Gani Müjde: İlk açılışta seni arıyorum. Zenci kadınlar var. Meltem esmerleşmiş mi bu aralar.

Meltem Cumbul: Sadece üç provayla çıktım. O kadar yapardım.

Gani Müjde: Keşke daha fazla olsaydı. Çünkü gerçekten onlardan daha iyi söyledin neredeyse.

Meltem Cumbul: Teşekkür ed erim ama teknik muhteşemdi. Profesyonelliği ve nasıl bir şey bu kadar güzel yansıtılabilir. Tabi, Türkiye'de müzikal yapmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha görmüş oldum.

Gani Müjde: Peki, DJ'lik vardı, geçmişinde. Çok başarılıydın. Özellikle radyo 6 mı?

Meltem Cumbul: 99 FM...

Gani Müjde: Sesinle uyanıyordu insanlar. Benim de kulağıma, Meltem Cumbul diye bir kız var, sabahları çok eğlendirici diyorlardı. Ama sonra bıraktın

Meltem Cumbul: 97 yılında bıraktım.

Gani Müjde: Ama mesela Okan Bayülgen hala devam ediyor. Devam edenler var.

Meltem Cumbul: Evet, ne kadar güzel.

Gani Müjde: Düşünmüyor musun hiç tekrar?

Meltem Cumbul: Benim için radyo hayatıma zaten televizyonun da girdiği gibi çok rastlantısal girdi. Ben İngiltere'de yaşamayı devam ettirebilmek için radyo teklifini kabul etmiştim. Tek amacım orada yaşamaya devam etmek, para kazanabilmekti. Onun için, yaparken o kadar sevildi ki, benim de kanıma girdi. Ama benim asıl işim oyunculuk olduğundan ve daha çok yönelmek istediğimden. Çünkü sonuç itibariyle ben radyo programı hazırladığımda en az üç saat yayındayım. Ve iki saat te hazırlık sürem vardı. Beş saat benim için ağır. 90'dan 97 yılına kadar çok güzel. Ama miadını doldurmuş bir iş olarak şimdilerde çok güzel andığım bir işim olarak kaldı.

Gani Müjde: Maruf, son oynadığın film. Biraz anlatır mısın Maruf'u?

Meltem Cumbul: Yönetmeni Serdar Akar, senaristler Önder Sakar ve Serdar Akar... Nihat İleri, Ruhi Sarı ile birlikte oynadığım. Güneydoğu'da çektik. Mardin, Midyat... Törelerin anlatıldığı bir film. Hepimizin töreye bir bakışı var tabi. Benim oynadığım rolde, Can Kız'ın rolünde töreye kurban giden bir kadın rolü. Gülgöze köyünde çektik. Mardin'de bir süryani köyünde. İnanılmaz sıcaktı ama o kadar görkemli bir yer ki... O kiliseyle camilerin birarada oluşu... Hikayenin zaten çok büyüleyici sanatları var. Beni çok etkiledi o.. Üç hafta, 58 derece olmasına rağmen. 11.30 ile 14.30 arası çalışamadık.Bakalım, Kasım ayında çıkacak.

Gani Müjde: Halkın merak ettiği bir şey var. Meltem Cumbul niye ayrıldı Yılan Hikayesi'nden, yılandan mı korkuyor diye?

Meltem Cumbul: 64 bölüm çok keyifle oynadım. Zeyno, benim için en güzel karakterlerden bir tanesi. Bu kararı da çok zor verdim. Kolay verilecek bir karar değildi zaten Yılan Hikayesi'ni bırakmak. Ama yeni şeyler yapmak istiyordum. Çünkü Yılan Hikayesi'ni yaparken başka bir şeyi yapmanın çok olanağı yok. Çok fazla zaman alan bir iş. Dolayısıyla benim için hayatımda Zeyno'nun yerinin dolduğu kararını verdim.

Gani Müjde: Şimdi, bırakınca, ya dizi kan kaybederse. Yahut başka bir nedenle. Ben yapımcı olsam bozulurdum doğrusu.

Meltem Cumbul: Ama Osman abiyle çok iyi gidiyorum. Ona da çok güzel açıkladığımdan dolayı duygularımı hislerimi. Tabi ki haklı. Ama benim için en doğru karardı.

Gani Müjde: Yine seni başka bir dizide görürsek biz yine mutlu oluruz. Şimdi, okulda özellikle televizyondan uzak durduğunu söylediniz. Televizyonda bir çıkış noktan da olmuştu. Uzak durman gerektiğini söylemenle bu çelişkiyi nasıl çözdün kendi kendine...

Meltem Cumbul: Okulda, bize çok doğru bir şeyi söylediler ve öğrettiler. Okuldayken hocalardan çok iyi bir şekilde yararlanmam gerekiyor. Ve çalıştığın zaman, sadece televizyon değil aslına bakarsanız, yani ben bakırköy belediye tiyatrosunda da çalıştım ama son senemdi, dördüncü sınıfta çalıştım. İlk üç yılda dışarı iş yaptım, televizyon değil. O kadar çok faydalandım ki hocalarımdan... Eğer dışarıda çalışıyor olsaydım, hocalarla gerekli kontakları kuramazdım. Ve onlardan almam gereken şeyleri alamazdım. O kadar fazla aldım ki, mezun olduğumda zaten patlamaya hazırdım yani. Onun yine amaç değildi benim için. Yine İngiltere'deyken para kazanmak amaçlı girdiğim bir şeydi ama idealim değildi açıkça söylemem gerekirse. Ama bana kamerayla flört etmeye başladığım günden itibaren çok cazip gelmeye başlamıştı.

Gani Müjde: Bir röportajında satranç oyunu gibi bir aşk istiyorum demiştin..

Meltem Cumbul: Çok önceydi. Hiç öyle değil.

Gani Müjde: Türkiye'de erkekler, ya bezik oynar ya tavla oynar. Nasıl olacak bu satranç işi...

Meltem Cumbul: Yok artık öyle bir talebim yok. Çünkü daha keyifli şeyler ya onlar... Geçmişte birazcık daha öyle bakıyordum. İnsanın bir yıl öncesinin hatta altı ay öncesinin bir röportajının bile sorulmaması lazım. Gerçekten fikri değişiyor insanın.

Gani Müjde: Değişmiş olduğunu da öğrendik. Sinemada çok iş yapıyorsun. Oynadığın filmlere baktım, neredeyse her filmde Meltem Cumbul adı var. Bu kadar çok tercih edilmenin nedeni ne olur?

Meltem Cumbul: Bilemeyeceğim. Bu zor bir soru.

Gani Müjde: Disiplinli misin mesela? Çok dikkat ederler.

Meltem Cumbul: Disiplinliyimdir. Çalışkanımdır. Geçinilmesi çok kolay bir oyuncuyum bir kez ama geçinilmesi bir sürü kolay insan muhakkak vardır. Muhakkak ki başka sebepleri vardır. Ama ben bunları dile getirmeyeyim.

Gani Müjde: Bir de kasetin vardı, single'ın vardı. Dişi bir Tarkan olabiliyordun mesela?

Meltem Cumbul: Ne güzel söylüyorsun ama ben şarkıcı olmak istemedim. Şarkı söyleyebiliyorum. Çok da güzel bir çalışma olmuştu o single... Klibi de kısa mesaj film gibiydi benim için. Ama benim kalbim hep oyunculukla atıyor. Yani müzikal desen fırlayım çıkayım. Ya da ne bileyim, bir film müziği kaseti desen fırlayım çıkayım. Ya da bir proje bazında, bir albümlük bir şey desen okey. Ama şarkıcı kimliğiyle çıktığın zaman sürekli... Benim oyunculukta da, son dönemlerde kafamı kurcalayan şey sürekliliğini bulabilmek. Yani, yıllarca devam edebilirliiğini kanıtlamak... Şarkıcılık için öyle değil..

Gani Müjde: Peki, umarım, hep sevdiğin şeyleri yapabilirsin... Sevdiğin şeyler yapmak için hayat hep senin önüne güzel şeyler çıkarsın... Bugünkü konuğumuz Meltem Cumbul'du. Kendisiyle tiyatro üzerine, sinema üzerine konuştuk.

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları