Home page
Haber Menüsü


 
WEBANİ enflasyon hedeflemesi yapıyor
 
Merkez Bankası’nın belli bir yıllık enflasyon düzeyi hedeflemesine yönelik uygulamaya sonbaharda geçilmesi planlanıyor. Enflasyon hedeflemesinin başarılı olması enflasyon hedefi ve doğru öngörüye bağlı. Merkez Bankası’nın güvenilirliği de belirleyici.
 
Atilla Yeşilada
 
20 Ağustos—  Bu yazıyı çok kolay şartlar altında yazdığımı söyleyemem. Bu sıcakta bir de şu mendebur UFO’larla uğraşmaktan gına geldi. Arkada bahçe bozması bir arazicik var, hanımla oraya bir kaç fide domates ekmiştik. Gece bir gürültüyle kalktık, üstlerine zorunlu iniş yapmış birisi.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Barnard yıldızında işçiymişler, Afyon’a yazlığa giderken ion plasma transformatörlerinin manifold kapağı buğu yapmış, onu tamir edelim derken hanım sıkışmış. Tanrı misafirı, yarım ağızla bir “Buyrun içeri, birşeyler için dedik. Geliş o geliş.
       Şu anda telefon üzerinden internete girip bilgi bulmaya çalışıyorum, arkamda ailenin genç kızı, bayık gözlere, orta parmağı bana dikilmiş “ET call home” diye miyavlıyor. Bana ne kardeşim erkek arkadaşını arayacaksan, cep telefonu aldır anana. Ailenin genç oğlu da bizim mahduma elektrik süpürgesinden canlı kopyalamayı öğretti, şu anda evde tam 256 tane birbirinin tıpa tıp aynı tekir kedi yavrusu dolaşıyor.
       Yeter be, bıktım bu UFO’lardan, ama kovamıyorum, çünkü bu döviz böyle giderse, benim de orada bir iş bulmam gerekebilir. Ama, kur konusunu yazmak için bir hafta daha bekleyeceğim.
       
ENFLASYON HEDEFLEMESİ UFO’YA BENZİYOR
       Bu enflasyon hedeflemesi olayı da biraz UFO’lara benziyor. Milletle konuşmaya başladığında herkes inanıyor: “Ya duydun mu be koskoca F-16 lazer kitlemiş UFO’nun üstüne”.
       Ama, konuyu biraz kurcaladın mı, “Yokyav, olur mu öyle şey, herhalde meteoroloji balonudur” deniyor. Enflasyon hedeflemesi de öyle, bu konuyla ilgili kimle konuşsan, ilk tepki standard: “Öhöm, iyi bir şey tabiii. Bu programın dezenflasyon ayağının nominal çıpaya ihtiyacı var. Ehh, kuru fixleyemeyeceğimize göre, enflasyon hedeflemesi gayette ehvendir.”
       Sonra, konuyu biraz kurcalayıp: “Nasıl yapacaklar? ” deyince, bıyık altından bir gülümseme “Yok yav, Türkiye’de olur mu öyle şey, herşey eski tas eski hamam olacak”. Belki, ama biraz şansımız yaver giderse, biraz da TCMB piyasalarla dost olmayı öğrenirse, enflasyon hedeflemesi çok işe yarayabilir.
       Enflasyon hedeflemesi, adı üstünde, TCMB’nin belli bir yıllık enflasyon düzeyi hedeflemesi, ve enflasyonu bu seviyeye çekmek için elindeki tüm aletleri kullanması. Enflasyon hedeflemesinin başarılı olması için dört temel şart var:
       1. Enflasyonu doğru öngörebilmek
       2. Enflasyon hedefini doğru belirlemek
       3. TCMB’nin güvenilir olması
       4. TCMB’nin bağımsız olması-elindeki tüm silahları istediğince kullanabilmesi.
       
Şimdi bizde bu şartlar var mı bir bakalım.
       Enflasyonu doğru öngörebilmek
       Enflasyonu doğru öngörebilmek çok zor. Bence şu anda ne uluslararası kuruluşlarda, ne de Türkiye’deki ekonomistlerin elinde enflasyonu az hatayla tahmin edecek ekonometrik model yok.
       Üstelik, enflasyona sebep olan faktörlerle (örneğin, devalüasyon, iç talep büyümesi) enflasyon arasındaki ilişki çok kaygan, çabuk evrim geçiriyor. Yani, “Bütçe açığını yüzde 10 düşürürsek, enflasyon şu kadar ayda şu kadar düşer” demek zor.
       Ama, TCMB büyük bir bilgelikle enflasyon hedeflemesine geçişi Ekim’den sonraya bıraktı. Önümüzdeki bir-iki ay içinde ekonomik iletişim mekanizmaları bir dengeye oturabilir. Zaten oturmazsa, Ankara’daki zatların kellesi üzerine hedefleme yapılacak.
       Enflasyon hedefini doğru belirlemek
       Enflasyon hedefinin doğru seçilmesi başlığı altında iki konu var. Birincisi, ekonominin uzun vadede optimal büyümesine imkan verecek ve piyasaların etkin çalışmasını destekleyecek bir enflasyon hedefi seçmek.
       İkincisi, kullanılan çeşitli enflasyon endekslerinden fiyat hareketlerini en iyi yansıtanı bulmak. İkinci konu, teknik bir sorun, kolay halledilir.
       Özellikle, gelecek yıl ya da yıl sonunda yeni enflasyon endeksi serileri ortaya çıktığında bu iş daha kolaylaşacak. Ama, ekonominin etken çalışmasını sağlayacak enflasyon düzeyini bulmak çok zor. Üstelik, bu oranın şu andaki seyrinin çok altında oluşması gerektiği kesin. Ama, enflasyonu aşağıya çekeceğim derken, ya ekonominin valdesi hüngür hüngür ağlamaya başlar, ya da hedefe varılamaz, karizmayı çizdirirsiniz.
       
KARİZMANIN PAYI BÜYÜK
       Aşağıda anlatacağım gibi, enflasyon hedeflemesinin başarısında karizma olayının rolü büyük. Ama, ben doğru hedef seçmenin çok ciddi bir sorun çıkartacağını sanmıyorum.
       Çünkü enflasyonun ciddi bir düşme trendi içinde olduğu düşüncesindeyim. Yani, TCMB rüzgarı arkasına alacak. Hükümetin önümüzdeki 12 ay için ortaya koyduğu aylık yüzde 2, yıllık yüzde 30 hedef makul ve ulaşılabilir. En azından şimdilik.
       TCMB’nin güvenilir olması
       Üçüncü unsur güvenirlilik, yani piyasaların TCMB’nin sözünün eri olduğuna, enflasyonu hedefe çekmek için Hazine’yi ya da politikacıları dinlemeyip, ne gerekirse yapacağına ikna olması. Bizde son günlerde “Merkez artık kredibilitesini kaybetti” gibi işkembe-i kübradan bir takım laflar moda oldu, bunlar doğru değil. TCMB yıllardır bu devletin en güvenilir kurumlarından bir olduğunu ispat etti.
       Gerekirse tüm diğer kamu otoriteleriyle savaşarak doğruyu yapmaya çalıştı. Piyasanın söylemek istediği TCMB’nin sinyalizasyon mekanizmasının bozuk olduğu. Merkez piyasalara, örneğin kur konusunda, ne yapmak, nasıl yapmak istediğini onların anlayacağı bir dilden anlatamıyor.
       Ben TCMB yöneticilerinin yerinde olsam, gece gündüz, Konya-Sivas demeden dolaşır, hem halka, hem de iş adamlarına yeni kur ve para politakasının nasıl çalıştığını, amacının ne olduğnu anlatırdım.
       Bu bağlamda, MB Başkanı Serdengeçti’nin geçen hafta bankalarla yaptığı toplantı ve NTV’ye verdiği röportaj çok doğru bir adım. Enflasyon hedeflemesinin ilk bir kaç ayında TCMB güvenirlik engelini aşar.
       Ama, eğer derdini yarım yamalak anlatmaya devam ederse, istediği hedefe varmak için daha pahalı bir bedel öderiz. Örnekle söylemek gerekirse, bazen ABD Merkez Bankası Başkanı Greenspan’ın bir öğle yemeğinde çıkıp iki kelime konuşması, ABD’de ekonomik birimlerin onun istediği yönde hareket etmesine yetiyor. Yani, aba altında sopa göstermek kafi.
       Türkiye’de ilk bir kaç ayda sopayı biraz kullanmak gerekebilir, ama aşılamayacak bir sorun değil.
       TCMB’nin bağımsız olması-elindeki tüm silahları istediğince kulanabilmesi
       Son şart, Merkez’in elinde enflasyonu kontrol edebilecek yeterince cephane var mı sorusu. Var, ama etkin kullanmıyor. Kullansa, işimiz daha kolay olurdu.
       Merkez bankalarının başlıca iki silahı var, amaç ne olursa olsun, onlar kullanılıyor bu devirde. Bunlar kısa vadeli faizler ve kura müdahele. Çnükü, enflasyon iç talep yoluyla faizdeki değişime, ithalat fiyatları ve toplum psikolojisi yoluyla da devaluasyona duyarlı.
       Bu iki silahın birbirinden bağımsız kullanılabileceğini iddia etmiyorum, bu konuda ekonomistler arasında ciddi bir fikir ayrılığı var, uzağından bile geçmek istemem. Ama, yer yer ikisini de kullanabilmek büyük avantaj. Bu aşamada, TCMB’de devaluasyona aktif müdahele konusunda ciddi bir alerji var. Sn Serdengeçti’de son konuşmasında Türk Lirası’nın değer kaybının mantıki boyutları aştığını kabul ediyor, ama bu süreç devam ederse ne yapacağın söylemiyor.
       Hatta, TCMB’nin şu andaki döviz satış yönteminin TL üzerinde spekülasyon yapmak için ideal olduğu söylenebilir. Ama, sanırım, bu konuda IMF ne derse o oluyor, onlarda pek Türkiye’yi anlamıyor.
       
DÖVİZ VADELİ PİYASADA SATILMALI
       Ben olsam, dövizimi spot piyasada değil, forward piyasada satar, ya da o piyasayı derinleştirmekte kullanırdım. Böylece, piyasaya kurun yönü konusunda bir hedef gösterirdim, ama doğrudran bir müdahele yapmamış olurdum. TCMB, bu bağlamda, forward eğrisini aylık enflasyon beklentisi ile tutarlı şekillendirebilir. Bu fiyatlardan döviz alıp satmak isteyenlere piyasa yapıcı olarak yardımcı olabilir.
       Ama, kur silahının kullanılmaması çok da ölümcül bir eksik değil. Eğer, tabancanız çalışmıyorsa, tüfekle ateş edersiniz düşmana. Kur silahını kullanmak istemiyorsan, faizlerle biraz daha fazla oynarsın.
       Bu bağlamda, insanların faiz silahının bile etkin kullamayacağı yönünde ciddi çekinceleri var. İlk sebep, Serdengeçti’nin de ifade ettiği gibi faiz-enflasyon ilişkisinin kırılmış olması.
       İkinci olarak, maksat enflasyonu aşağı çekmek olduğuna göre, faizde müdahele yönü genelde yukarı olacak. Bu da Hazinenin ve bankaların işine gelmiyor. Ama, Hazine de bankalar da kriz aylarına göre mali yapılarını çok güçlendirdiler.
       
FAİZ ARTIRILMASI SÖZKONUSU OLABİLİR
       Merkez Bankası’nın Ekim ya da Kasım’da faizleri artırması öldürücü olmaz. Ekonomi için çok can sıkıcı olur, ama ben içinde bulunduğumuz ekonomik durgunluğun yüksek faizden kaynaklandığını hiç sanmıyorum. Tüketeci psikolojik buhran geçiriyor, üretici önünü göremiyor, bankalar ise para satmak istemiyor.
       Bu ortamda, gecelik faizi yüzde 20’de indirseniz, ekonomi büyümez. Tersi de aynı ile vaki. Tabii psikolojiyi nasıl düzeltiriz sorusu çok önemli ama enflasyon hedeflemesi ile çok bağlantılı değil.
       Zaten psikolojiyi enflasyon hedeflemesinin başlayacağı Ekim ayına kadar düzeltemezse hükümet, ondan sonra Mehdi’ye İzmir’de gösteri uçuşu yaptırsa kurtaramaz bu sistemi. Bakalım, göreceğiz.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları