|
|
Barnard yıldızında işçiymişler, Afyona yazlığa giderken ion plasma transformatörlerinin manifold kapağı buğu yapmış, onu tamir edelim derken hanım sıkışmış. Tanrı misafirı, yarım ağızla bir Buyrun içeri, birşeyler için dedik. Geliş o geliş. Şu anda telefon üzerinden internete girip bilgi bulmaya çalışıyorum, arkamda ailenin genç kızı, bayık gözlere, orta parmağı bana dikilmiş ET call home diye miyavlıyor. Bana ne kardeşim erkek arkadaşını arayacaksan, cep telefonu aldır anana. Ailenin genç oğlu da bizim mahduma elektrik süpürgesinden canlı kopyalamayı öğretti, şu anda evde tam 256 tane birbirinin tıpa tıp aynı tekir kedi yavrusu dolaşıyor. Yeter be, bıktım bu UFOlardan, ama kovamıyorum, çünkü bu döviz böyle giderse, benim de orada bir iş bulmam gerekebilir. Ama, kur konusunu yazmak için bir hafta daha bekleyeceğim. ENFLASYON HEDEFLEMESİ UFOYA BENZİYOR Bu enflasyon hedeflemesi olayı da biraz UFOlara benziyor. Milletle konuşmaya başladığında herkes inanıyor: Ya duydun mu be koskoca F-16 lazer kitlemiş UFOnun üstüne. Ama, konuyu biraz kurcaladın mı, Yokyav, olur mu öyle şey, herhalde meteoroloji balonudur deniyor. Enflasyon hedeflemesi de öyle, bu konuyla ilgili kimle konuşsan, ilk tepki standard: Öhöm, iyi bir şey tabiii. Bu programın dezenflasyon ayağının nominal çıpaya ihtiyacı var. Ehh, kuru fixleyemeyeceğimize göre, enflasyon hedeflemesi gayette ehvendir. Sonra, konuyu biraz kurcalayıp: Nasıl yapacaklar? deyince, bıyık altından bir gülümseme Yok yav, Türkiyede olur mu öyle şey, herşey eski tas eski hamam olacak. Belki, ama biraz şansımız yaver giderse, biraz da TCMB piyasalarla dost olmayı öğrenirse, enflasyon hedeflemesi çok işe yarayabilir. Enflasyon hedeflemesi, adı üstünde, TCMBnin belli bir yıllık enflasyon düzeyi hedeflemesi, ve enflasyonu bu seviyeye çekmek için elindeki tüm aletleri kullanması. Enflasyon hedeflemesinin başarılı olması için dört temel şart var: 1. Enflasyonu doğru öngörebilmek 2. Enflasyon hedefini doğru belirlemek 3. TCMBnin güvenilir olması 4. TCMBnin bağımsız olması-elindeki tüm silahları istediğince kullanabilmesi. Şimdi bizde bu şartlar var mı bir bakalım. Enflasyonu doğru öngörebilmek Enflasyonu doğru öngörebilmek çok zor. Bence şu anda ne uluslararası kuruluşlarda, ne de Türkiyedeki ekonomistlerin elinde enflasyonu az hatayla tahmin edecek ekonometrik model yok. Üstelik, enflasyona sebep olan faktörlerle (örneğin, devalüasyon, iç talep büyümesi) enflasyon arasındaki ilişki çok kaygan, çabuk evrim geçiriyor. Yani, Bütçe açığını yüzde 10 düşürürsek, enflasyon şu kadar ayda şu kadar düşer demek zor. Ama, TCMB büyük bir bilgelikle enflasyon hedeflemesine geçişi Ekimden sonraya bıraktı. Önümüzdeki bir-iki ay içinde ekonomik iletişim mekanizmaları bir dengeye oturabilir. Zaten oturmazsa, Ankaradaki zatların kellesi üzerine hedefleme yapılacak. Enflasyon hedefini doğru belirlemek Enflasyon hedefinin doğru seçilmesi başlığı altında iki konu var. Birincisi, ekonominin uzun vadede optimal büyümesine imkan verecek ve piyasaların etkin çalışmasını destekleyecek bir enflasyon hedefi seçmek. İkincisi, kullanılan çeşitli enflasyon endekslerinden fiyat hareketlerini en iyi yansıtanı bulmak. İkinci konu, teknik bir sorun, kolay halledilir. Özellikle, gelecek yıl ya da yıl sonunda yeni enflasyon endeksi serileri ortaya çıktığında bu iş daha kolaylaşacak. Ama, ekonominin etken çalışmasını sağlayacak enflasyon düzeyini bulmak çok zor. Üstelik, bu oranın şu andaki seyrinin çok altında oluşması gerektiği kesin. Ama, enflasyonu aşağıya çekeceğim derken, ya ekonominin valdesi hüngür hüngür ağlamaya başlar, ya da hedefe varılamaz, karizmayı çizdirirsiniz. KARİZMANIN PAYI BÜYÜK Aşağıda anlatacağım gibi, enflasyon hedeflemesinin başarısında karizma olayının rolü büyük. Ama, ben doğru hedef seçmenin çok ciddi bir sorun çıkartacağını sanmıyorum. Çünkü enflasyonun ciddi bir düşme trendi içinde olduğu düşüncesindeyim. Yani, TCMB rüzgarı arkasına alacak. Hükümetin önümüzdeki 12 ay için ortaya koyduğu aylık yüzde 2, yıllık yüzde 30 hedef makul ve ulaşılabilir. En azından şimdilik. TCMBnin güvenilir olması Üçüncü unsur güvenirlilik, yani piyasaların TCMBnin sözünün eri olduğuna, enflasyonu hedefe çekmek için Hazineyi ya da politikacıları dinlemeyip, ne gerekirse yapacağına ikna olması. Bizde son günlerde Merkez artık kredibilitesini kaybetti gibi işkembe-i kübradan bir takım laflar moda oldu, bunlar doğru değil. TCMB yıllardır bu devletin en güvenilir kurumlarından bir olduğunu ispat etti. Gerekirse tüm diğer kamu otoriteleriyle savaşarak doğruyu yapmaya çalıştı. Piyasanın söylemek istediği TCMBnin sinyalizasyon mekanizmasının bozuk olduğu. Merkez piyasalara, örneğin kur konusunda, ne yapmak, nasıl yapmak istediğini onların anlayacağı bir dilden anlatamıyor. Ben TCMB yöneticilerinin yerinde olsam, gece gündüz, Konya-Sivas demeden dolaşır, hem halka, hem de iş adamlarına yeni kur ve para politakasının nasıl çalıştığını, amacının ne olduğnu anlatırdım. Bu bağlamda, MB Başkanı Serdengeçtinin geçen hafta bankalarla yaptığı toplantı ve NTVye verdiği röportaj çok doğru bir adım. Enflasyon hedeflemesinin ilk bir kaç ayında TCMB güvenirlik engelini aşar. Ama, eğer derdini yarım yamalak anlatmaya devam ederse, istediği hedefe varmak için daha pahalı bir bedel öderiz. Örnekle söylemek gerekirse, bazen ABD Merkez Bankası Başkanı Greenspanın bir öğle yemeğinde çıkıp iki kelime konuşması, ABDde ekonomik birimlerin onun istediği yönde hareket etmesine yetiyor. Yani, aba altında sopa göstermek kafi. Türkiyede ilk bir kaç ayda sopayı biraz kullanmak gerekebilir, ama aşılamayacak bir sorun değil. TCMBnin bağımsız olması-elindeki tüm silahları istediğince kulanabilmesi Son şart, Merkezin elinde enflasyonu kontrol edebilecek yeterince cephane var mı sorusu. Var, ama etkin kullanmıyor. Kullansa, işimiz daha kolay olurdu. Merkez bankalarının başlıca iki silahı var, amaç ne olursa olsun, onlar kullanılıyor bu devirde. Bunlar kısa vadeli faizler ve kura müdahele. Çnükü, enflasyon iç talep yoluyla faizdeki değişime, ithalat fiyatları ve toplum psikolojisi yoluyla da devaluasyona duyarlı. Bu iki silahın birbirinden bağımsız kullanılabileceğini iddia etmiyorum, bu konuda ekonomistler arasında ciddi bir fikir ayrılığı var, uzağından bile geçmek istemem. Ama, yer yer ikisini de kullanabilmek büyük avantaj. Bu aşamada, TCMBde devaluasyona aktif müdahele konusunda ciddi bir alerji var. Sn Serdengeçtide son konuşmasında Türk Lirasının değer kaybının mantıki boyutları aştığını kabul ediyor, ama bu süreç devam ederse ne yapacağın söylemiyor. Hatta, TCMBnin şu andaki döviz satış yönteminin TL üzerinde spekülasyon yapmak için ideal olduğu söylenebilir. Ama, sanırım, bu konuda IMF ne derse o oluyor, onlarda pek Türkiyeyi anlamıyor. DÖVİZ VADELİ PİYASADA SATILMALI Ben olsam, dövizimi spot piyasada değil, forward piyasada satar, ya da o piyasayı derinleştirmekte kullanırdım. Böylece, piyasaya kurun yönü konusunda bir hedef gösterirdim, ama doğrudran bir müdahele yapmamış olurdum. TCMB, bu bağlamda, forward eğrisini aylık enflasyon beklentisi ile tutarlı şekillendirebilir. Bu fiyatlardan döviz alıp satmak isteyenlere piyasa yapıcı olarak yardımcı olabilir. Ama, kur silahının kullanılmaması çok da ölümcül bir eksik değil. Eğer, tabancanız çalışmıyorsa, tüfekle ateş edersiniz düşmana. Kur silahını kullanmak istemiyorsan, faizlerle biraz daha fazla oynarsın. Bu bağlamda, insanların faiz silahının bile etkin kullamayacağı yönünde ciddi çekinceleri var. İlk sebep, Serdengeçtinin de ifade ettiği gibi faiz-enflasyon ilişkisinin kırılmış olması. İkinci olarak, maksat enflasyonu aşağı çekmek olduğuna göre, faizde müdahele yönü genelde yukarı olacak. Bu da Hazinenin ve bankaların işine gelmiyor. Ama, Hazine de bankalar da kriz aylarına göre mali yapılarını çok güçlendirdiler. FAİZ ARTIRILMASI SÖZKONUSU OLABİLİR Merkez Bankasının Ekim ya da Kasımda faizleri artırması öldürücü olmaz. Ekonomi için çok can sıkıcı olur, ama ben içinde bulunduğumuz ekonomik durgunluğun yüksek faizden kaynaklandığını hiç sanmıyorum. Tüketeci psikolojik buhran geçiriyor, üretici önünü göremiyor, bankalar ise para satmak istemiyor. Bu ortamda, gecelik faizi yüzde 20de indirseniz, ekonomi büyümez. Tersi de aynı ile vaki. Tabii psikolojiyi nasıl düzeltiriz sorusu çok önemli ama enflasyon hedeflemesi ile çok bağlantılı değil. Zaten psikolojiyi enflasyon hedeflemesinin başlayacağı Ekim ayına kadar düzeltemezse hükümet, ondan sonra Mehdiye İzmirde gösteri uçuşu yaptırsa kurtaramaz bu sistemi. Bakalım, göreceğiz. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||