Home page
Haber Menüsü


Alzheimer: Anıları çalan hırsız  
  Yaşın, Alzheimer hastalığı için çok önemli bir risk faktörü olduğunu belirten Prof. Murat Emre, “ancak her yaşlanan kişi bunar diye bir kayıt yok. Bunama, yaşlılığın doğal sonucu olan bir süreç değil” dedi.

NTV-MSNBC  
   16 Ağustos—  Yaşlılık döneminde ortaya çıkan en önemli sorunlardan biri de Alzheimer hastalığı. Bilim adamlarına göre Alzheimer hastalığı, dünyanın en acımasız hırsızı, çünkü insanların geçmişini çalıyor. Önce basit unutkanlıklara neden olan hastalık, zamanla hafızanın silinmesine zemin hazırlıyor. Türkiye’de kayıtlı 200 bin Alzheimer hastası var. NTV Sağlık Raporu’na konuk olan Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Murat Emre, hastalığın teşhis ve tedavisi konusunda bilgi verdi. 

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Prof. Murat Emre, halk arasında “bunama hastalığı” olarak bilinen durumu, “daha önceden belli bir seviyede olan zihinsel işlevlerin sonradan bozulmaya başlaması, bu bozulmanın birkaç zihinsel alanı birden kapsaması ve günlük yaşamı etkileyecek kadar ağır olması” olarak tanımladı. Prof. Emre, “Dikkat zihinsel bir işlevdir, bellek böyledir, görsel algılama böyledir, konuşma böyledir. İşte bu işlevler kişinin gelişmesi sonrasında, beynin gelişmesi sonrasında belli bir seviyeye ulaşmış ve ondan sonra da bozulmaya başlamışsa, bunama durumundan söz ediyoruz. Ancak karşınızda 10 tane bunama hastalığına yakalanmış insan varsa onların 6 ila 7 tanesi aslında alzheimer hastalığından muzdarip” dedi.
       
RİSK FAKTÖRLERİ
       Yaşın, alzheimer hastalığı için çok önemli bir risk faktörü olduğunu hatırlatan Murat Emre, “Ancak her yaşlanan kişi bunar diye bir kayıt yok. Yani bunama yaşlılığın doğal sonucu olan bir süreç değil” dedi. Bilinç kaybıyla sonuçlanmış kafa travmalarının Alzheimer hastalığının riskini artırdığını belirten Prof. Emre şunları söyledi: “Bir başka faktör eğitim. Eğitim sanki hastalıktan koruyor gibi veya kafasıyla çalışan insanlarda, beden gücüyle çalışan insanlara kıyasla daha az. Ayrıca menopoz sonrasında östrojen kullanan, östrojen hormonu alan hanımlarda alzheimer hastalığının riski daha az.”
       Alzheimer hastalığına, damar hastalığının eklenmesi durumunda, ortaya çıkan belirtilerin daha ağır olduğunu söyleyen Emre, damarları korumanın kalbin yanısıra beyne de yararı olduğunu söyledi. Emre, bu yüzden, sigara içmenin bu hastalık için de zararlı olduğunu hatırlattı.
       
BELİRTİLERİ
       Alzheimer hastalığının en sık bellek bozukluklarıyla başladığını hatırlatan Prof. Murat Emre, “bunlar, aynı soruları tekrarlama, aynı şeyleri tekrar tekrar söyleme ve sık sık eşya kaybetme şeklinde olabilir. Eğer kişi eskiden beri zaman zaman eşyalarını kaybeden biriyse sorun yok. Ancak gayet düzenli bir insan, eşyalarını hiç kaybetmemiş bir insan son zamanlarda sık sık eşyalarını kaybediyor, olmadık yerlere koyuyor, hele hele eşya kayıplarından sonra suçlamalarda bulunuyorsa, mesela paramı sakladım, nerede olduğunu bilmiyorum, birisi almış olabilir gibi.. O zaman şüphelenmek lazım ve mutlaka vakit geçirmeden bir hekimin yardımına başvurmak lazım” dedi.
       
HER UNUTKANLIK, ALZHEİMER BELİRTİSİ DEĞİL
       “Unutkanlık, herkesin zaman zaman şikayet ettiği bir durum. Herkes zaman zaman mutfaği gidip neden gittiğini unutabilir, salona geri döndüğünde evet, soğan almak için gitmiştim diye hatırlar. Bunlar olağan, selim unutkanlıklar” diyen Prof. Emre, alzheimer hastalığının habercisi olan unutkanlığı şöyle anlattı: “Bir insan aynı soruyu 10 dakika, 15 dakika içinde 3 kez, 4 kez soruyorsa ve cevabını aldığını hatırlamıyorsa, aynı şeyi kısa sürelerle dakika aralıklarla tekrar tekrar söylüyorsa ve en önemlisi olaylar tamamen siliniyorsa, mesela 3-4 gün önce oğlu tarafından ziyaret edilen bir hanım, oğlu bir daha geldiği zaman, ‘haftalardır seni görmüyorum, neredesin’ diyorsa ve 3-4 gün önce olan ziyareti kesinlikle hatırlamıyorsa işte bunlar ciddi olan unutkanlıklar ve alzheimer hastalığının habercisi olabilen unutkanlıklardır.”
       Günü ayı karıştırma, yılı mevsimi karıştırma, nerede olduğunu çıkartamama gibi durumların da Alzheimer hastalığının belirtilerinden olduğunu söyleyen Prof. Murat Emre, “Hasta, ileri safhalarda kendi evinde olduğuna rağmen, burası benim evim değil evime gitmek istiyorum der.” şeklinde konuştu.
       Hastalığın dil bozukluklarına da neden olduğunu belirten Prof. Murat Emre, “özellikle başlangıçta az kullanılan kelimeleri birden çıkartamama, tarif etme, mesela bardak yerine şu su içmeye yarayan cam şeyi, onu bana verir misin deme gibi durumlara da hastalarda rastlanır” dedi.
       
UNUTTUKLARINI UNUTURLAR
       Hastaların unuttuklarının genellikle farkında olmadıklarını söyleyen Prof. Murat Emre, “çünkü sıklıkla unuttuklarını unuturlar. Onun için de ‘unutkanım’ diye bize başvurmazlar. Sorduğunuz zaman, ‘evet belleğim biraz kötü, unutkanlaştım’ derler ama çok sık olarak kendiliklerinden gelmezler” dedi.
       Bunların zihinsel alanlardaki bozukluklar olduğunu söyleyen Prof. Murat Emre, alzheimer hastalarında bir de “davranışsal sorunlar”ın olduğunu, hasta yakınlarının bunlardan genellikle daha çok etkilendiklerini belirtti. Prof. Murat Emre, kişilik bozuklukları, agresif davranışlar, çabuk parlama, hayaller görme, suçlamalar gibi darvanış bozuklukları ya da uyku bozukluklarını bu grup içinde saydı.
       
ALZHEİMER HASTALIĞINDA AİLEVİ RİSK
       Alzheimer hastalığında “ailevi risk”ten sözeden Prof. Emre, bunu şöyle açıkladı: “Eğer ailenizde birinci derecede akrabalardan bir tanesinde bir alzheimer hastası varsa sizin riskiniz olmayanlara kıyasla birkaç kat artmış oluyor, 2-3 kat civarında. Mesela 65 yaşındaki insanların alzheimer hastalığına yakalanma riski yüzde 1 ise, sizin ailenizde bir hasta varsa, sizin riskiniz yüzde 2-3 civarında oluyor. Ancak zaten 85’in üzerine geçmiş bir insanda alzheimer hastalığının gelişme riski 3’te 1’dir. Yani 85 yaşın üzerine kadar yaşamış her 3 insandan 1 tanesinde alzheimer hastalığı gelişir.”
       
E VİTAMİNİ HASTALIĞIN SEYRİNİ GECİKTİRİYOR
       Alzheimer hastalığından korunmanın kesin yolunun henüz bilinmediğini belirten Prof. Murat Emre, “Yüksek doz E vitamininin hastalığın seyrini biraz geciktirdiği gözlenmiş. Ancak sağlıklı bir insana E vitamini verirseniz hastalıktan korunabilir misiniz, o henüz bilinmiyor. Bir paralel çizerek, hekim kontrolünde belli miktarda E vitamini kullanmak, günde bin miligram kadar düşünülebilecek bir yöntem. Ancak henüz tıbben ispatlanmış değil” dedi.
       
NASIL TEŞHİS EDİLİYOR?
       “Alzheimer hastalığının teşhisini koymak için önce hastada demans (bunama) olup olmadığına karar vermek lazım” diyen Prof. Murat Emre, bunun için özel testler uyguladıklarını söyledi. Prof. Emre, testlerle ilgili şu bilgileri verdi: “İnsanların bellek, dikkat, görsel algılama gibi tüm zihinsel işlevlerini ölçen, yaş ve eğitim durumuna göre standardize edilmiş testlerimiz var. Bunları uygulayarak gerçekten bu insanın bir zihinsel işlev sorunu var mı? Bu yaygın ve ağır mı? Buna karar veririz. Demansım teşhisini koyduktan sonra yapılacak şey ise demansın altında yatan sebebi veya bunamanın altında yatan sebebi ortaya koymak. Bunun için bazı görüntüleme yöntemlerine başvururuz.”
       
GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ
       Bilgisayar tomografi gibi, MR gibi görüntüleme yöntemleriyle alzheimer hastalığını ispat etmediklerini söyleyen Prof. Emre, şöyle konuştu: “Alzheimer hastalığını ispat eden bir bulgu yoktur. Daha ziyade başka sebepleri dışlamaya çalışırız. Mesela damar tıkanmaları, beyin içindeki kronik kanamalar, beyin tümörleri, beyin içindeki sıvının fazla miktarda artması gibi bazı durumlar bunamaya sebep olabilir. Görüntüleme yöntemlerine başvurmamızın sebebi de bu sebepleri dışlamaktır. Aynı şekilde bazı laboratuar testleri, kan testleri yaparız. Bazı hormon bozuklukları, bazı vitamin eksiklikleri, bunamaya benzer bir duruma sebep olabilirler. Onları dışlamak için yaptığımız bazı tarama testleri vardır. Görüntülemede alzheimer hastalarında beyinde bir doku kaybı, bir büzülme olduğu görülür. Bu beynin belli bölgelerindedir daha ziyade, içe ve derine yakın bölgelerdedir. Bunu gördüğümüz zaman şüphemiz kuvvetlenir ama hiçbir zaman bir MR’a veya bilgisayar tomografiye bakarak bu hasta alzheimer hastası diyemeyiz.”
       Alzheimer hastalığının teşhisinin genellikle geciktiğini ya da bazen hiç konmadığını hatırlatan Prof. Emre, bunamaya sebep olan durumların bir kısmının tedavi edilebilir olduğunu belirtti. “Mesela troit bezinin bozukluğu, B12 vitamin eksikliği, bazı beyin tümörleri, depresyon, sıklıkla bunamayı taklit edebilir.” diyen Prof. Murat Emre, “eğer tedavi edilebilir bir bunama değilse, alzheimer hastalığıyla karşı karşıysak, aileyi hastalığın niteliği, belirtileri hakkında bilgilendirmek lazım” şeklinde konuştu.
       
TEDAVİ DEĞİL, YAVAŞLATMA...
       Alzheimer hastalığının tedavisi hakkında bilgi veren Prof. Murat Emre, Amerika’da yapılan bir çalışma hakkında şu bilgileri verdi: “Alzheimer hastalarının bir kısmına yüksek dozda, günde 2 bin miligram E vitamini verilmiş, bir kısmına verilmemiş. 3 yıl sonra, hastalığın, yüksek doz E vitamini alan grupta biraz daha yavaş ilerlediği görülmüş. Onun için biz hastalarımıza yüksek dozda E vitamini veriyoruz. Bu mutlak bir yavaşlatma değil, bu durdurma değil. Ancak hızda belli bir yavaşlama olarak algılanabilecek bir etki.”
       
YÜZDE 100 BAKIMA MUHTAÇ HASTALAR
       Alzheimer’ın doğrudan ölüme sebebiyet veren bir hastalık olmadığını söyleyen Prof. Emre, “Ancak gittikçe zihinsel işlevleri bozan bir hastalık. Ve sonuç olarak bu hastalar günlük yaşamlarını sürdürebilmek için yüzde 100 bağımlı gelen hastalar. Yüzde 100 bağımlı hale geldikleri zaman kendilerine bakamayan ve doğrudan doğruya başkalarının bakımına muhtaç olan insanlar. O yüzden de enfeksiyon geliştirme riski çok yüksek insanlar. Beslenme bozukluklarının, akciğer enfeksyonlarının, başka enfeksiyonların ortaya çıkma sıklığı çok yüksektir. Ve sonuç olarak bu hastalar bu sebeplerden kaybedilirler” dedi.
       
AŞI ÇALIŞMALARI
       Murat Emre tedavi bağlamında bir aşı çalışması olduğunu belirterek, yöntemin hayvanlarda işe yaradığını, eğer insanlarda da etkili olursa erken dönemde teşhis edilen alzheimer hastalığını durdurmanın mümkün olacağını söyledi. Bunun hücre yaptıran bir yöntem olmadığının altını çizen Murat Emre, “Süreci geriye çevirmek mümkün olmayacak. Ancak beyin içinde biriken maddenin zararını engelleyen bir yöntem olduğu için erken dönemde tanınması çok çok önemli hale gelecek” dedi.
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları