Home page

Haber Menüsü


Tayfun Öneş
 
Boğalar, Çizme’yi aşmak üzere...
 
Avrupa Kupaları’nda esen İspanyol fırtınası eskiyen vitrinden bakar gibi onları seyreden İtalyanlar’ı her geçen gün biraz daha “sus pus” etmekte. Geçen sene Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale kalan 4 takımdan 3’ü İspanyol’du.
 
Tayfun Öneş
NTV-MSNBC
 
21 Temmuz—  Yeryüzünde hala dünyanın bir ineğin başı üstünde döndüğüne inanan kalmış mıdır, bilemeyiz ama futbol topunun artık İspanyol boğasının boynuzlarında dönmeye başladığını düşünenler her geçen gün artmakta. Son birkaç sezondur yaşananlara bakınca pek de haksız sayılmazlar. İspanyollar önce mevkilerinde dünyanın en parlak futbol yıldızlarına, sonra da uluslararası arenadaki tüm kupalara saldırıyorlar azgın boğalar gibi... Ve bu oluşum futbol piyasasındaki “milyon dolarlar”ın her geçen gün rotasını İtalya’dan biraz daha İspanya’ya doğru çevirmesine yol açıyor. Sonunda Zidane da dayanamadı işte! “Dünya futbolunun vitrini bizim Serie A’dır” diyen İtalyanlar onu da İspanya’ya kaptırdılar.

   
 
       
    MSNBC News Yazarlık patladı, peki ya okuyuculuk?
MSNBC News Onu yazmazsam olmaz...
MSNBC News Sarı-lacivertliler erdi muradına...
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
CATENNACİO’DAN KAÇANLARA OLE !
       
Yıldız futbolcu fabrikası Güney Amerika’dan (ya da Avrupa’nın futbolcuya az para kazandıran herhangi bir ülkesinden) kalkıp futbol piyasasında görücüye çıkmak isteyen yıldız adayları genellikle ilk durak olarak İspanya’yı seçmekteler. Hele Latin Amerikalılar için İspanya dil, kültür ve iklim bakımından nerdeyse “ikiz vatan” niteliğinde. Buna ilave olarak, sambacıların “catenaccio karşısında kıvranacağıma, yeteneklerimi İspanya’da daha özgürce sergilerim” tercihini yapmakta oldukları da iddia edilmekte. 5 sene önce Romario, Ronaldo, Roberto Carlos ve Rivaldo aynı anda İspanya’da top sektirmeye başlayınca İspanya futbol ligi La Liga da yavaş yavaş futbolun NBA’sı olmaya başlamıştı aslında.
       İki sezon önce de İspanya’nın dışında pek tanınmayan Real Betis’in Brezilyalı Denilson’a 35 milyon dolar ödeyerek dünya transfer rekorlarını altüst etmesi boğadaki futbol azgınlığının en somut örneklerindendi ve futbol alemi oldukça şaşırmıştı. Oysa, Real Madrid bu konuda altta kalmayı pek sevmediğinden(!) o rekoru sadece 1 sezon yaşattı ve önce Anelka’ya 35.7 sonra da Figo’ya 56.1 milyon dolar saydı. Bu rakamlarla 250 milyon dolara doğru yelken açan Real kulübünün borçları o zamanki başkanları Lorenzo Sanz’ı onca şampiyonluğa rağmen kulüpten dışarı (sözümüz de meclisten dışarı) “Sür’en”dirtmekle kalmadı, yerine geçen başkanları da her yıldıza “OLE” deme arzusunu sürdürünce FİFA bile tedigin oldu. Yetkililer toplanıp bir takım yeni kararlarla bu harcama çılgınlığına önlem oluşturmaya kalkıştılar ama ne çare! Real istedi ve Zidane da çizmeyi çıkartıp, Madrid’e uçtu işte.
       
       “Peki, boğa kırmızıdan yeşile, çim sahalara yönelttiği bu azgınlığının karşılığını alabiliyor mu?” derseniz bu soruya yanıt : “Evet, hem de fazlasıyla...”dır. Avrupa Kupaları’nda esen İspanyol fırtınası eskiyen vitrinden bakar gibi onları seyreden İtalyanlar’ı her geçen gün biraz daha “sus pus” etmekte. Geçen sene Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale kalan 4 takımdan 3’ü İspanyol’du. Ve finali son 4 senede 2 kez şampiyon olan Real Madrid ile diğer İspanyol, Valencia oynadı. Valencia, Real’in büyüklüğüne bir kez daha boyun eğdi. Bu arada hatırlayacağınız gibi Valencia bu sezon da finale kadar yükseldi ve penaltılarla Bayern Münih’e yenildi.
       
       Bu sene de Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde (tek bir İtalyan takımı bile yer almazken) İspanyollar yine 3 takımla birden boy gösterdiler ve yarı finalde elenen Real Madrid, Şampiyonlar Ligi’nin finali bile kısır geçen bu seneki serüveninde en fazla gol atan takım oldu.
       
       UEFA Kupası’nda da bu sezon top boğanın boynuzlarında sekiyordu. Çeyrek finalde hiçbir ülke birden fazla takımla temsil edilemezken son senelere kadar adını bile pek duymadığımız Real Vallecano, Alaves, Celto Vigo ile birlikte Barcelona finale kalan son 8 takımın yüzde 50’sini oluşturuyorlardı. Şanssızlıkları ise çeyrek finalde dördünün de biribiriyle eşleşmesiydi. Biz Anadolu kaplanlarından “Allah rızası için” bir Türkiye Şampiyonluğu ümit ededuralım, ilk turda Gaziantepspor’u eleyen Alaves finale kadar yükseldi ve La Liga’nın derinliğinin bizdeki gibi “3 büyük”ten ibaret olmadığını gösterdi. Bu arada Alaves final yolunda ilerlerken Inter Milan’i hem de San Siro’da 2-0 yenip saf disi biraktiginda Italyanlar böylesi bir boynuz darbesini tam 42 sezondur ilk kez yiyorlardi...
       
İTALYANLAR’IN ZÜĞÜRT TESELLİSİ
       La Liga’nın yıldızları Avrupa Kupaları’nda birkaç sezondur büyük gövde gösterilerinde bulunurlarken, Serie A vitrininin mankenlerinden bir tek temsilci dahi bu sene (son 19 senedir ilk kez) çeyrek finallere dahi kalamadı. İtalyan medya ve futbolseverlerine sorsanız hala “Bizim ligimiz o kadar çekişmeli ki, uluslararası arena bize pek zevk vermiyor” diyorlar. “Züğürt tesellisi”nin İtalyanca’sı ne acaba?
       İtalyanlar’ın Ligi “Serie A”ise, İspanyolların La Liga’sı “A+” olup çıkmak üzere sanki.
       
 
       
    MSNBC News Bu-ra-sı Tür-ki-ye bur-da in-saf yok !
MSNBC News Waldir Pereira Didi...
MSNBC News Bir derbinin ardından
 
     
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları