|
Live Vote is temporarily unavailable.
|
Türkiye büyük bir fırtınanın ve dönüşümün eşiğinde. Ekonomik kriz, çıkan yasalar, IMF yardımı ve tüm beklentilerin ötesinde asıl heyecanlı soru şu: Türkiyeyi kim yönetecek? Hangi partiler, hangi liderler, hangi adamlar? Çünkü Türkiyeyi son 10 yıldır yöneten tüm partiler, liderler ve özellikle son DSP-MHP-ANAP koalisyonu ülkeyi başarıyla batırdı! Ülkeyi tarihinin en büyük ekonomik krizine sürükledi. Hem de peşpeşe iki kez otobüsü duvara vurdurttu. Bunun üzerine uluslararası finans çevreleri IMF, Dünya Bankası ve ABD, Türkiyeyi doğru dürüst yönetmesi ve bir türlü hayata geçmeyen reform programını uygulaması için Sayın Kemal Dervişi Ankaraya yolladılar. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Çünkü Türkiye böylece ilk kez Batı sistemini yakından tanıyan bir yönetici, yani Kemal Dervişin yönetiminde Batı ile entegrasyon sürecini ilerletmeye çalışıyor. WEST AND REST Son olarak Bushun ekibinden üst düzey birinin ifade ettiği gibi globalleşme dünyayı ikiye ayırdı: West and the rest of the West. Yani Batı ve Batıdan geriye kalanlar! Batı ve diğerleri. Türkiye bu şablonun neresinde? 50 yıldır Batı sistemi içinde yer almaya çalışıyor. Son olarak AB üyeliği için verdiğimiz kavga da bunu gösteriyor. Ama Batıya göre belli ki Batı ile diğerlerinin arasındaki bir sınırda duruyor Türkiye. Biraz Avrupanın Meksikası gibi bir görünüm veriyoruz. Bushun Türkiyeyi kanunsuz kasaba gibi gördüğü çok açık. Mektubunda bunun neredeyse tüm işaretleri var. ABD yönetimi kasabayı düzeltmek ve yine Amerikan kovboy filmlerinde temel kavram olan law and order (kanun ve nizam) çerçevesine sokmak için Dervişe güveniyor. Bunun için de IMFin finansal desteği havuç-sopa ikilemindeki havuç rolünde. İstenen düzenlemeler yapılıp, kasaba yolsuzluk ve haydutlardan temizlenmezse sopanın da gösterileceği belli. Amerikan kovboy filmlerinin iyi adamlar-kötü adamlar şablonu son olarak çıkarılan Bankacılık Yasasına da girdi. Orada iyi bankacı-kötü bankacı ayrımı getirildi. Şimdi kötü bankacılardan, daha doğrusu kötü niyetli kişilerden bankaların zararı tahsil edilecek. Burada kritik bir noktaya geliyoruz. Kim iyi adam, kim kötü adam? Gerçi ABD filmlerinde bu ayrım son derece nettir. İyi adamlar, kahraman şerifler ve iyi kovboylar yakışıklı ve parlak tiplerdir. Kötü adamlar ise karanlık ve melez tiplerden seçilir. Ama Türkiyede yalnızca tipine bakarak iyi adam-kötü adam tarifi yapmak oldukça zor. Üstelik iyi adam rolü oynayanların sayısı da hayli fazla. FİLMİN HEYECANLI BÖLÜMÜ Şimdi acil yasalar çıktıktan, Türkiye Derviş sayesinde IMFin acil yardımını son kez aldıktan sonra, filmin en heyecanlı bölümüne geliyoruz: Kasabayı kim yönetecek? Yapılacak ilk seçimde kasaba halkı Derviş ve ekibine, yani uluslararası destek ve güvene sahip olan bir ekibi başa getirecek mi? Yoksa kasabayı eskiden beri soyanlar ve haraca kesenler çeşitli liderler ve partilerle, kasaba yönetiminde yine söz sahibi olacaklar mı? Türkiye Batının bir parçası mı olacak, yoksa Batı-dışı öteki dünyanın parçası olarak görülmeye devam mı edecek? CHPsi, ÖDPsi ile klasik tutucu milliyetçi solcularımız, MHPli anti-emperyalist ülkücüler, FPnin gelenekçi İslamcıları biçimde farklı, özünde aynı söylemlerle ABDye, Batılaşmaya, globalleşmeye karşı çıkmaya devam edecekler mi? Amerikan mandacılığısöylemi altında halkın milliyetçi duygularını kışkırtıp prim yapmaya çalışacaklar mı? Ve asıl önemlisi: Halk bunlara destek vermeye devam edecek mi? YENİ YÖNETİCİ TİPİ Klasik parlamentarizm artık eskidi. Yönetim biçimi olarak etkinliğini yitirdi. Dünya hızla daha yerel sistemlere, yerinden ve etkin yönetim modellerine geçmeye çalışıyor. Ülkeleri yöneten siyasetçi tipleri de değişiyor. Bürokrat ve ağır tipler sahneden iniyor. Hızlı, dinamik ve girişimci bir yönetici tipi sahneye çıkıyor. Çünkü dünya artık savaşan değil, üreten yaşayan ve eğlenen bir dünya olmak istiyor. Terör bitti, dans başladı. Türkiyede Sultans of the Dance sahneye çıktı ve şimdi dünyayı Anadolunun Türk kültürünün ölümsüz ezgileri ve ritmi ile fethe hazırlanıyor. Bu görkemli kültürel fetih organizasyonu yanında MHPnin ve klasik solun milliyetçiliği ne kadar sığ ve çağdışı kalıyor. Batılı bir Türkiye doğuyor. Batının değerlerinde Batı ile yarışan bir Türkiye doğuyor. Tıpkı UEFA Kupasına GS ile uzanan Türkiye gibi futboldan ekonomiye her alanda kaliteli ve onurlu adamlarıyla dünya sahnesine çıkmaya hazırlanan bir Türkiye geliyor. İyi adamlar organize oldukça ve siyasette, toplumda güç kazandıkça, kötü adamlar sahneden çekilecek. Siyasette de böyle olacak. Ama Amerikan kovboy filmlerindeki kadar hızlı ve basit olmayacağı açık. Çünkü film Türkiyede çekiliyor. Ve Türk filmlerinin senaryoları çok daha dramatiktir... Klasik Türk filmlerinde mahalle halkı sonunda harekete geçer ve iyi adamların yanında tavır koyar! Böylece iyiler kazanır. Bakalım Ankaradaki heyecanlı film hangi senaryoya göre gelişecek? | |||
Derviş'in partisine kim girer? Ecevit bayrağı Derviş'e devretmeli Yeni Türkiye, partisini arıyor Krizden çıkışta Derviş faktörü Derviş'in zor misyonu: Türk perestroykası ABD Türkiye'den ne istiyor? Bozkurt ne kadar global? 21. Yüzyılın kurumu: Ahilik Yeni siyasetçi tipi: Yerel liderler |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||