|
Live Vote is temporarily unavailable.
|
Eceviti ayaklarını sürüyerek ve sesi titreyerek kameraların önünü çıkıp hala ülkeyi yönetmeye çalışmasını üzülerek izliyorum. Onun kendi söylediği gibi koltuk düşkünü olmadığını ve ilkelerine uygun görmediği veya içine sindiremediği her durumda istifa veya ayrılma yolunu seçtiğini de zaten bütün Türkiye biliyor. Ama bugün sorun bu değil. Sorun bu hükümetin, bu koalisyonun iki yıldır yönettiği bir ülkede, bugün Dervişin yeni programla kolları sıvayıp giriştiği kamuda yapısal reformları iki yıldır yapmamış olmasıdır. Dervişin söylediği hiçbir şey yeni değildir. Merak edenler açıp iki yıl önce IMF ile yapılan stand-by anlaşmasını inceleyebilir. IMFe bu reformları yapmak için iki yıl önce söz veren ve iki yıldır hepsini savsaklayan, yapmayan, erteleyen, geciktiren, engelleyen Ecevit Hükümetinin bunları yapacağına şimdi IMF, ABD ve diğer uluslararası kuruluşlar nasıl inansın, neden inansın? BU PROGRAM İKİ YIL ERTELENDİ İki yıldır kamudaki bu küçülmeyi yapmayan, kamu bankalarının tasfiyesi ve özelleştirmeleri engelleyen, erteleyen Ecevit-Bahçeli-Yılmaz üçlüsünün şimdi deniz bittiği için (yani kasada döviz eriyip, borç para almak da mümkün olmadığı için) ABDden IMF talimatıyla gönderilen Sayın Kemal Dervişin açıkladığı Güçlü ekonomiye geçiş programına tam destek veriyoruz şeklinde açıklamalar yapmaları biraz komik olmuyor mu? Sorarlar adama: İki yıldır aklınız neredeydi? Dervişe; kamuoyundan, medyadan ve halktan verilen destekle birlikte hükümete duyulan güvensizliğin sürüp gitmesi işte tam da bu yüzden. Dervişin programı iyi, lakin hükümet kuşkulu... Bu kuşkuyu gidermek öyle üç liderin TVye üç dakika çıkıp kerhen verildiği çok belli olan bir edayla Dervişe tam destek veriyoruz demesi içerde ve dışarda kimseyi ikna etmiyor. Aynı gece Amerikadan bütün dünyaya yayın yapan CNNde Türkiye birinci haberdi ve yorumcu Açıklanan program radikal dönüşümleri içeriyor, ama Türkiyede halk hükümete güvenmiyor ve istifası için sokaklarda gösteriler yapılıyor dedi. Dışardan böyle görülüyor, içerden de... Bu yazıya gelen okur yorumları Sayın Ecevitin istifa etmiyoruz, çünkü alternatifimiz yok, ülkeyi bu durumda daha büyük krizlere sürükleyemeyiz sözünde doğruluk payı olabilir. Revizyon yapmayı da Sayın Bahçeli Surda gedik açtırmayız gerekçesiyle reddediyor. Ama zaten Kemal Dervişin ABDden Türkiyeye atılan ağır bir gülle gibi hükümetin krizden delik deşik olmuş surlarının ortasına düştüğünü ya görmüyor, ya da gözlerden gizlemeye çalışıyor. Sur mur kalmadı Sayın Bahçeli. Hükümet fiilen askıya alındı. Şu an bütün Türkiyeye ve dünyaya verdiğiniz görüntü şu: Türkiyede fiilen iki tane hükümet var: Birincisi: Sayın Dervişin başında olduğu teknokrat ekip. Programı bu ekip yapıyor, Genelkurmay dahil bütün görüşmeleri Derviş ve bu ekip yürütüyor. İkincisi: Sayın Ecevit-Bahçeli ve Yılmazın oluşturduğu gölge kabine. Bunlar da programa destek veriyor ve gereken yasaları Meclisten geçirmek için koordinasyon sağlamaya çalışıyor. Bunda da yavaş kalıyor. Anadoluda dibekte dövülen kahveden türemiş bir laf vardır: Kahve dövücünün hınk deyicisi diye... Birisi kan ter içinde kahveyi döver, diğeri de yanında hınk hınk diye destek verir...Hükümetin durumu biraz buna benziyor. MECLİSİ ÇALIŞTIRIN, YASALARI ÇIKARIN Peki istifa etmesinler, revizyon da yapmasınlar. Zaten neyin revizyonunu yapacaklar, krizden sorumlu hangi bakanı kabineden atacaklar da, kendileri sorumluluktan kurtulacak. Bahçeli haklı. Giderse hepsinin gitmesi gerekiyor. Peki gitmesinler. Siyasi faturayı ödemesinler. Öyleyse hiç değilse krizin faturasını ödemek için hızlı ve ciddi çalışsınlar. İki yıldır erteledikleri savsakladıkları yasaları peşpeşe çıkarsınlar. Dervişin programda listesini verdiği 15 yasayı 26 Nisana kadar yani IMF genel kurulu öncesine kadar çıkarsınlar. Çıkarsınlar ki, Derviş ABDye eli boş gitmesin. Ve hiç değilse, yeni borç isterken Türkiye sıkışınca gereken yasaları çıkarabiliyormuş kanısı uyansın. Sayın Ecevit-Bahçeli ve Yılmaz. Bu krizin asıl sorumlusu sizsiniz. Çünkü iki yıl önce aynı reformlar ve aynı program yine Türkiyenin önündeydi. Geçen yıl, yine yaz öncesi, yine tam bu zamanlar bütün bu yasaların çıkması gerekiyordu. Ama siz ekonomik programı Gazi Erçele devrettiğiniz için uyarıları ciddiye almadınız. Meclisi tam dört ay tatile soktunuz. Geçen yaz altın değerindeki, Türkiyenin krizde kaybettiği milyarlarca dolar değerindeki 4 yaz ayını boşu boşuna harcadınız. Ve kasım krizi işte esas bu nedenle çıktı. Türkiye reform takvimini zamanında yerine getirmediği için IMF kuşku belirtince, yabancılar parayı ve desteği çekmeye başladılar. Şubattaki kriz ise malum. Ecevitin MGKdan çıkıp Sezeri şikayet etmesi ile yaşandı. Şimdi Ecevit-Bahçeli-Yılmaz yüzünden içine düştüğümüz Türkiye tarihinin bu en derin krizinden yine onların desteğiyle ve onların sayesinde çıkacakmışız gibi bir hava yaratmaya çalışıyorlar. Ayıp denen bir şey var. Evet, Türkiye krizden çıkacak, ama Türkiye halkının özverisi ve dinamizmi sayesinde çıkacak. Evet çıkacak, ama Kemal Derviş gibi ABD ve IMF destekli ve kamuoyuna ilk kez güven uyandıran bir isim ve ekip sayesinde çıkacak. Evet krizden çıkacak, ama iki yıldır kamuda reforma direnen hükümete rağmen çıkacak. Zaten şu aşamada istifa edip kaçmanız ve bu işten böylece sıyırmaya kalkmanız gerçekten vatana ihanet olur. Bu yazıya gelen okur yorumları Öyleyse çalışın. Ciddi olun ve çalışın. 15 yasayı mayıs başına kadar Meclisten geçirin. Bununla yetinmeyin. Meclisi tatile sokmayın. Bütün yaz boyunca Türkiyede yine yıllardır ertelenen, yerel yönetim reformu, siyasal partiler reformu gibi temel yasaları geçirin. Parlamentoyu Kurucu Meclis gibi çalıştırın. Türkiyenin Avrupaya tam üyeliği için gereken yasal değişiklikleri de yapın. Ve bütün bunlardan sonra ülkeyi sohbaharda veya en geç 2002 baharında seçime götürecek hazırlıkları yapın. Ve bütün bu reform ve seçim takvimini önceden peşinen ilan edin. YAPAMAYACAKSANIZ, GİDİN! Bu hükümetin ciddiyetini ancak böyle kanıtlayabilirsiniz. Yok eğer bunları da yapamayacaksanız, o zaman kameralar önünde boy gösterip Dervişe tam destek var vodvilini oynamaktan vazgeçin. Toptan istifa edin. Demokrasilerde çare tükenmez. Türkiyede siyasal ve parlamenter sistem kendi alternatiflerini üretir. Merak etmeyin. Sizden sonra gelecek hiçbir hükümet sizin kadar mirasyedi, sizin kadar zaman hovardası ve sorumsuz davranmaz, davranamaz. Aslında siz Dervişin tümüyle değiştirmeyi vaat ettiği eski siyasi anlayışı temsil ediyorsunuz. Yani gerçekleri sürekli halktan gizleyerek siyaset yapmayı. Yani günü kurtarmak için yarını dinamitlemeyi. Yani kamu bankaları ve kamu kuruluşları sırtından siyaset yapmayı. Yani popülizmi temsil ediyorsunuz. Derviş Halka yalan söylenmeyecek, şeffaf olacak ve günü kurtarmak için yarın dinamitlenmeyecek dedi. Bu sözler onun ağzından güven yaratıyor. Aynı sözlerin sizin ağzınızdan çıktığını düşünebiliyor musunuz Sayın Ecevit-Bahçeli ve Yılmaz? Türkiyedeki kriz özünde siyasi bir krizdir, siyasal yapının krizidir. Zaten Sayın Kemal Dervişin programı da kamuda küçülmeyi öngören bir siyasal reform programı ve kendisinin de vurguladığı gibi yapısal devrim programıdır. Şimdi DSPnin, MHPnin ve ANAPın Türkiyede siyasal yapı devriminin altına kendi programıymış gibi imza atması ne kadar inandırıcı olabilir? Hükümet ABD, uluslararası finans çevreleri ve IMF tarafından zaten Kemal Derviş aracılığıyla teslim alınmıştır. Elleri yukarda, sırtları duvara dayanmıştır. Siyasal gardları düşmüştür. Bu yazıya gelen okur yorumları Türkiye böylesine çarpık ve nevrotik bir siyasi ortamı uzun süre taşıyamaz. İki başlı hükümet görüntüsü bir süre sonra daha derin krizler yaratabilir. Bundan ve daha derin bir siyasi krizden kurtulmanın bugün için tek yolu Sayın Ecevitin, Sayın Kemal Dervişe bayrağı DSP içinde devretmesidir. Bu adım, bunalan Türkiyenin siyasi ufkunda yeni bir umut rüzgarı yaratabilir. Ve Sayın Ecevit en azından bu açılımı ve değişimi yaptığı için her zaman hayırla anılır. Zaten Sayın Derviş dün basına yaptığı açıklamalarda bu pası Sayın Ecevite atmıştır. Top şimdi Ecevittedir. Türkiyede 70li yıllarda dağa taşa Umudumuz Ecevit yazılmıştı. Mavi gömlek ve Bozuk düzene son-Bu düzen değişecek Ecevitin sloganlarıydı. 30 yıl sonra geçen haftasonu yeni ekonomik programı açıklamaya mavi gömlekle çıkan Sayın Kemal Derviş Bu düzen değişecek dedi ve Türkiye yeni sloganını buldu: Umudumuz Derviş. Ecevit Dervişe el vermelidir... Bu onun yıpranan saygınlığını da sonsuza kadar koruyacak bir adım olacaktır. | |||
Yeni Türkiye,
partisini arıyor Krizden çıkışta Derviş faktörü Derviş'in zor misyonu: Türk perestroykası ABD Türkiye'den ne istiyor? Bozkurt ne kadar global? 21. Yüzyılın kurumu: Ahilik |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||