|
26 Şubat Savaşın sahne düzeninde bize hep yer var. Amerikan savaş uçakları Iraka Milenyumun ilk bombalarını atarken Rotterdamlı Erasmusun Zaferi ve Trajedisini yeniden okudu annen: Dulce bellum inexpertis/Savaş yalnızca onun deneyimini yaşamamış olanlar için güzeldir... 16. yüzyılda, Avrupa pasifizminin ilk kuramcılarından sayılır Erasmus, Birleşik Avrupa fikrinin de öncülerinden. Savaşın en büyük yükü, bu savaşın hiç ilgilendirmediği kişilerin sırtına biner ve savaşta herhangi bir başarı söz konusu olsa bile, taraflardan birinin mutluluğu, öteki tarafın zararı ve yıkımıdır. Demek ki savaş düşüncesiyle adalet düşüncesini birbiriyle bağdaştırabilmek olanaksızdır, o halde diye sorar Erasmus-bir savaş nasıl haklı olabilir? |
Oğluma Avrupa Mektupları 1: "Sınırlar ve Avrupalı Horoz" |
|||
Live Vote is temporarily unavailable.
|
Toplar ve bombalar susmak bilmiyor. Avrupa barış hareketi önce Bosnada, sonra da Kosovada yaşanan Balkan trajedilerinden bu yana ikilem içerisinde. Erasmusun ruhu Kosovada gezinirken ne düşündü kimbilir. Acaba fikir değiştirmiş midir? İçimizde zaten savaş varken bir de Bosnada yaralandık. Çağdaş dünya tam 42 ay boyunca tecavüzlere, toplu mezarlara, bedenlere saplanan şarapnel parçalarına göz yumdu. Savaşı sarmalayan ikiyüzlülüğü barışseverlikle açıklamaya ise kimse kalkışamadı. Neyse ki... AVRUPA KOSOVADA SEYİRCİ KALDI Irakı 1991de gözünü kırpmadan bombalamış olan Amerikan kuvvetleri Bosnaya kurtarıcı edasıyla gelmek için 1991den 95e tam dört yıl beklediler küçüğüm. Geldiklerinde zaten, savaş da bitmek üzereydi. Sonra, tam sen dünyaya geldiğin sıralarda bir başka felaket, bu kez beklendiği üzere Kosovada ve çağdaş dünya yine geç kaldı orada da. Tarih boyunca insanları savuran Balkan fırtınalarından bir yenisi daha. Avrupa, nefretin sevgiyi boğmasına göz yumdu Balkanlarda. Kosovadan kovulan Arnavut mülteciler Makedonya sınırına yığıldıklarında seni bekliyordum. Bir dükkana girip iyi ısıtsın diye seni kuştüyü bebek yorganı aldım. Sefalet kamplarında soğuktan donan aç bebekleri, bir yudum su için yalvaran anneleri düşündüğümde o yorgan paketi o kadar ağırlaştı ki elimde, tonlarca ıstırap bindi yüreğime. İzleyen günlerde NATO, tarihinin en büyük operasyonlarından birini gerçekleşirdi. Başı ABD çekti, bir zahmet Avrupalılar da katıldı. Sırp hedeflerine füze yağdı. Kosova Barış Gücündeki Türk askerlerinin Prizrenli Türkler tarafından bir karşılanışı vardı ki, seyrederken yaralarımız iyileşti. O günlerin anısı, bebek arabana astığımız KFOR (Kosova gücü) yazısı ile çekilmiş fotoğrafın. IRAKA AB TEPKİSİ Bugüne dönersek, nihayet İncirlik Üssü de devrede, ama biz sanki çok olağanmış gibi farketmedik bile. 22 Şubat 2001 günü Amerikan uçaklarının hedefi Musuldu. Irakın güneyi ise Şubatın 16sında bombalandı. |
|||
zeynepgogus@ superonline.com
YAZARA MAİL GÖNDERMEK İÇİN TIKLAYIN |
Avrupa Birliği yine aheste çekti kürekleri; bu konuyu görüşmek için ancak on gün sonrasına randevulaşabildiler. Almanya ile Fransa bir yanda, İngiltere diğer yanda. Fransa ve Almanya başta, bazı AB üyesi ülkeler protesto ettiler Amerikanın eylemini. Buna karşılık İngilizler hak verdiler Amerikaya. Avrupa-Arap Parlamenterler Birliği ise ABye çağrıda bulundu Washingtona dur denmesi için. İngilizlerle Amerikalılar akıllı yaptırım istiyorlar Iraka karşı, yani şimdiki gibi Irak halkının cezalandırmayan, ama Saddamın askeri gücünü hedef alan. Onların silahları var, ama biz çoğunluğuz. Dünyayı istiyoruz hemen şimdi! demişti dizelerinde Jim Morrisson. İşte 1968de dünyayı hemen şimdi isteyen kuşak yönetiyor bugünün Avrupasını. Kosova trajedisinden sonra Dünya jandarması görevini Amerikalılarla paylaşmaya karar verdi Avrupa. İnsanlar aç bilaç ve çoluk çocuk evlerini yurtlarını terketmiş soğukta donarken Avrupa seyirci kalmıştı Kosovaya. Utanç içindeki AB liderleri bu kez işi sıkıya aldılar ve hedef koydular önlerine: 2003 yılına kadar 60 bin kişilik bir orduyu iki ay içinde toparlama yeteneğine kavuşmalıydılar. İki milyon kişinin askerde olduğu bir toplulukta erişilebilir bir hedefti bu, ancak bunu bile beceremeyecekleri kısa sürede anlaşıldı. Avrupa Ordusunu kurmak başka nedenlerle de kolay değil: NATO üyesi olup da AB üyesi olmayan altı ülke var. Ayrıca AB adaylık kuyruğunda bekleyen dokuz ülke daha... NATOdan çıkan Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği projesine dikkat. Bu arayışın gerisinde Amerikanın Avrupaya silah satma arzusunun olduğunu söyleyenlere kulak vermek gerek. Her yeni savunma kuruluşu silah satın alacağı için iştah açar. Batı Avrupa ülkelerinin çoğunda ise askeri harcamalar azalıyor. Şimdi de dönüp bakalım dünya silah pazarındaki paylara. ABD yüzde 49.1 ile önde. Onu İngiltere, Fransa ve Rusya izliyor. Ölüm pazarında en büyük tedarikçi ise Ortadoğu. Silaha para yatırmada Suudi Arabistan bir numarada. Sonuç itibarıyla küçüğüm, dünya üzerinde hala hepimizi yoketmeye yetecek kadar çok silah var. Kaderin şu işine bak ki bu kez de Rusya deniyor şansını NATO nezdinde, silah satmak için. Gelin diyor Ruslar NATOya, Bizim füzesavar sistemimizi satalım size... Neden olmasın? Rusya için her iyi olan NATO için ille de kötü olacak demek değil... Zaten baksana Fransızlar da Moskova ile stratejik-askeri işbirliği peşinde. Avrupa jeopolitiğinde Almanyanın ağırlına karşı denge derdinde Fransa. Berlin-Paris rekabetini doğal karşılamak gerek. Avrupa Birliğinin mali politikalarında Almanya önde. Avrupanın genişlemesinde de ipler Berlinin elinde. İngiltere ise lider olacağı bir dosya arıyordu. Euro olamadı, savunma verelim... SİLAH TÜCCARLARINA DİKKAT Türkiye çok istemesine rağmen yok Avrupa ordusunda. Ama Balkanlardaki Çok Uluslu Barış Gücü Projesinin mimarı biziz. Sen hem Türkiyeyi Avrupanın askeri karar mekanizmasına alma, hem de Avrupa ordusunu NATOnun araç gereciyle ve silahıyla yapmaya kalk. Türkiyenin kabul etmediği tam da bu. Dedim ya, savaşın sahne düzenindeki yerimiz çok sağlam. NATOnun çok gizli kategorisindeki MC 161 belgesine göre, ki bu ittifakın ana tehdit algılama belgesidir, Avrupa-Atlantik güvenlik alanlarını etkileyebilecek 16 risk bölgesinden 13ü Türkiye civarında. Eski Sovyet topraklarındaki çatışmalara Avrupa ordusunun müdahale etme ihtimali ise sıfıra yakın. Deniyor ki Amerikalılar, Türkiyenin NATO üyeliği sayesinde ne olsa Avrupa Ordusuna müdahil olacağını düşünüyorlar. Ama acaba hakikat öyle mi? Bütün bu oluşumların ardında yatan bir savunma sanayileri mücadelesi var. Belki de Amerikalılar Avrupalıların Türklere yaptığı kabalığa bu yüzden göz yumdular. Amerikan rekabetine karşı Avrupa savunma sanayicilerinin seçeneği birleşmek. Ama bu da kolay değil. Bir Alman firması Fransız ordusu için zırhlı araç üretmeyi önerdiğinde aldığı şu cevaba bak: Ulusal güvenlik nedeniyle Ren nehrinin öteki yakasından gelen teklifleri kabul etmemiz mümkün değildir!.. BİN YILIN KÖTÜ MİRASI Savaş ancak onu yaşamamış olanlar için güzel olabilir. Bugünkü Birleşik Avrupanın temelinde savaş var. Şimdinin koyunu eskiden kurt. Hitler ve Stalin negatiften Birleşik Avrupanın yaratıcıları! İkinci Dünya Savaşında o kadar çok kan döküldü ki orada, sonunda insanlar sınırlardaki taşları söktüler. Geride kalan bin yıldan en kötü miras: Yanıbaşımıza yine bomba yağıyor. Komşu ülkelerdeki nükleer silahların gölgesi üzerimizde... Dünya tüm insanlığı yokedecek kadar büyük bir silah deposu. Sana gelince küçüğüm, oyuncak niyetine su tabancan bile olmasın. Bu annenin tercihi. Düşmanını dost ederek yoket. | |||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||