Home page
Haber Menüsü


Zafer Arapkirli
 
Analiz: Irak’a akıllı yaptırımlar
 
Amerika Birleşik Devletleri’nin son Irak harekatının ardında yaptırımları yeniden düzenleme politikası yatıyor.
 
Zafer Arapkirli/Londra
NTV
 
20 Şubat—  Irak’ın başkenti Bağdat’a 16 Şubat akşamı, bir kez daha bomba yağdıran ve sadece Saddam Hüseyin’in değil, İsrail ve Kanada haricinde neredeyse tüm dünyanın tepkisini çeken Amerikan-İngiliz ittifakının, aslında yaptırımlar rejimini gözden geçirmekte oldukları ortaya çıktı. Washington ve Londra’nın, bölgede uzun süredir zaten ciddi biçimde delindiği bilinen, Saddam’ı zayıflatmak bir yana tam tersine güçlendirdiği anlaşılan “kaba” yaptırımların yerine daha “ince ayarlı” bir sistem kurmak için perde arkasında çalıştığı da anlaşılıyor.

   
 
       
    MSNBC News ABD: Irak'a yeniden saldırma hakkımız baki
MSNBC News Irak hava savunmasını geliştirmek istiyor
MSNBC News Saddam'dan güvenlik yıkımı
MSNBC News Irak'tan intikam çağrısı
MSNBC News Bush'tan bomba dersleri
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  İngilizce basında “smart sanctions” olarak anılan , yani daha kıvrak ve esnek politikalarla uygulanacak ve asıl hedefin daha akıllı saptanması olarak özetlenebilecek yeni rejimde, petrol gelirleri konusunun daha dikkatle ele alınacağı bildiriliyor. Gerek Washington, gerekse Londra yönetimleri, aralarında Birleşmiş Millitler diplomatlarının da bulunduğu çok sayıda çevreden, yıllardır zaten bu konuda ısrarlı uyarılar almaktaydı. Bu nedenle, bir yandan Irak’ın kuzey ve güneyindeki uçuşa yasak bölgeleri denetlemeye ve zaman zaman hava saldırıları düzenlemeye devam ederken, bir yandan da yaptırımların, “sanıldığı gibi” Saddam’ın kolunu kanadını kırmadığı konusundaki uyarılar da değerlendirilmekteydi.
       
BLAİR WASHİNGTON’A GİDİYOR
       Tony Blair yönetimindeki bir üst düzey yetkili, İngiltere ve ABD’nin bu konuda dünya çapında yalnız kaldığı iddialarını yalanlarken, “Amaca ulaşmak için kullandığımız yöntemler, zaten çeşitli eylemlerin karışımından oluşuyor. Yani, askeri önlemler, petrol gelirlerinin kontrol edilmesi, ticari ambargo ve sınırların denetlenmesi. Bunların hepsi birbiriyle ilişkili ve birbirine karşı tercih edilmeyecek şeyler” ifadesini kullandı. Tony Blair’in bugün başlayacak olan Kuzey Amerika ziyareti öncesinde geçen hafta Washington’a giden Dışişleri Bakanı Robin Cook’un da muhatabı Colin Powell ile bu konuyu ayrıntılı olarak ele aldığı biliniyor.
       
HALK ZARAR GÖRMEYECEK
       Yaptırımların gözden geçirildiği yolundaki ilk işaretler, daha geçen hafta Cuma günü, askeri harekatın hazırlandığı anlaşılan saatlerde Avam Kamarası Dışişleri Komisyonunda bakan yardımcısı Brian Wilson tarafından verilirken, bu “yeniden değerlendirme”de amacın şu iki maddede odaklandığı vurgulandı :
* Irak halkının zarar görmemesini sağlamak,
* Saddam Hüseyin’in hem kendi halkına, hem de komşularına karşı yeniden saldırgan hale gelmesinin engellenmesine devam etmek
       
“PARAYI TAKİP ET”
       Amerikalı gözlemciler ise bu hafta sonu Camp David’de Blair ile başbaşa görüşecek olan yeni Başkan George W. Bush’un, babasının yaptığı gibi “Saddam sadece sopadan anlar” tavrından çok, “Delik deşik olan yaptırımları yeniden nasıl etkin hale getiririz” noktasında, danışmanları tarafından uyarıldığını belirtiyorlar. Bu konudaki ilke, “Parayı takip et..” olarak özetlenirken, önemli olanın, halen komşu ülkeler üzerinden dev boyutlara ulaşan petrol satışı gerçekleştiren Saddam’ın eline geçen petrol gelirini mümkün olduğunca kısmak olduğu da kaydediliyor.
       ABD ve İngiliz yönetimlerinin, BM ile de yakın işbirliği yaparak, halen Suriye, İran, Türkiye, Ürdün, Mısır hatta Rusya üzerinden vahim biçimde delindiği herkesce bilinen yaptırımların bilançosunu ayrıntılı olarak yaklaşık 3 aydır yaptıkları da belirtiliyor. Bu çerçevede, ilk aşamada Suriye üzerinden yapılan petrol satışının önüne geçebilmek, İran körfezine akıtılan petrolün nasıl denetleneceğini bulmak ve belki de sivil uçuşlara artık “resmen” izin vererek, başka kaçaklara engel olmak yolu seçilebilecek.
       
HAVA AKINLARINA DEVAM
        Ancak yine de, tüm dünyaya meydan okuyarak tek başlarına askeri seçeneği her fırsatta vurgulayan Londra-Washington ittifakı, bölgedeki üsleri üzerinden sürdürdüğü askeri varlıktan ve zaman zaman Saddam’a “haddini bildirme” anlamındaki hava akınlarından da vazgeçmek niyetinde olmadıkları belirtiliyor. Bu askeri aktivitenin tonu ve dozajının ise, BM veya Rusya’dan olmasa bile özellikle bölge ülkelerinden ve AB içinden gelecek tepkilerin dosuna göre, yeniden değerlendirilebileceğine de kesin gözüyle bakılıyor.
 
       
    TOP5 İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları