 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Aksine hızlı davranıp bir an önce neşteri vurmak gerekiyor. Üç yıllık istikrar programı konusundaki görüşleri de açık: “Enflasyonu düşürme programının bankacılık sistemi üzerindeki etkisi belli. Ya bankacılık sektörünün bu şekliyle idare etmesine izin verilecek ve yüksek enflasyon tercih edilmiş olacak. Ya da bankacılık sektörüne acı ilaç verilecek ve enflasyon düşecek”. SEKTÖRÜN ZAAFLARI.... Burhan Karaçam bankacılık sektörünün zaaflarını şöyle özetliyor: Yaklaşık 140 milyar dolarlık sığ bir sektör... Sektörde yüzde 40 oranında kamu ağırlığı... Kamu bankaları ekonominin sırtında bir kambur: 20 milyar dolarlık görev zararı, fondaki bankaların tahmini 15 milyar dolarlık zararı, oldukça yüklü olduğu tahmin edilen batık krediler toplamı... Sonuçta, 40-50 milyar dolarlık bir kaynak kamu yararı dışına çıkmış görünüyor ve bu kişi başına 1000 dolarlık bir yük anlamına geliyor... BANKACILIKTA ÇARPIK YAPILAŞMA Devletin yıllardır iki yakasını bir araya getirememesi, enflasyonu sürekli azdırdığı gibi, bankacılık sektöründe “çarpık yapılaşma”ya yol açmıştır. Devletin fon talebi bankaların bir tür “hedge” fonu gibi çalışmasına, çok yüksek reel faizlerin ödenmesine yol açmış, bu da kolay para kazanma dönemini başlatmış, bankacılık sisteminde ve ekonomideki verimsizlikleri örtmüştür. Burhan Karaçam’a göre, asgari ücretin yüzde 140 artırılması ile uygulanmaya sokulan popülist politikalar daha 1989’larda bu dönemi başlatmış idi. Türkiye’yi uyuşturan bu süreçten bir an önce kurtarmanın gerektiğini ve Türkiye’de gerçek anlamda bir piyasa ekonomisinin henüz işlemediğini söylüyor. YÜZDE 100’DEN 10’A DÜŞERKEN Enflasyonsuz ortama hazırlıksız yakalanacak bankaları zor günlerin beklediğini 1998’de daha Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü iken belirtmiş olan Burhan Karaçam, enflasyon yüzde 100’den yüzde 10’a düştüğünde bankacılıkta ve reel ekonomide kardan zarara geçişi şöyle özetliyor: |
||||
|
|  Tabloda, sistemin ne kadar sığ olduğu görüldüğü gibi, karların ne kadar fiktif olduğu da sergileniyor. Üç yıllık istikrar programı çerçevesinde yaşanacak olanlar konusunda da anlatıkları aşağıdaki tablo ile özetlenebilir. |
|||
|
|  Tablonun ifade ettiği gibi, Türkiye bankacılık sistemin yeniden yapılanmasına zorlayacak büyük kriz henüz yaşamış değil. Yaşanması, sektörde konsolidasyonlara ve yabancı bankaların büyümesine yol açacaktır. HIZLI DAVRANILMALI Yapılması gereken reformlar konusunda hızlı davranmanın önemine vurgulayan Burhan Karaçam, yine de, bankaların grup içi verdikleri krediler konusunda bir geçiş dönemi gerekeceğine inanıyor. Sanayileşmenin hızlı olduğu yıllarda bankalara düşen önemli rolü hatırlatıyor. “Koç hariç, Türkiye’de büyüyen grupların bankası vardı. İştirakların grup içi finansmanı, hızla tersine çevrilebilecek bir durum değil” diyor. | |||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Emine Uşaklıgil’in tüm yazıları
