|
Ölüm oruçları için zirve Mahkumlardan sağlık müdehalesine itiraz Yazarlardan ölüm orucuna açlık grevli uyarı Tutuklu yakınları Türk-İş'e gitti Ölüm orucundaki mahkumlara çağrı Aydınlar cezaevlerinde uzlaşma istiyor |
|||
Cezaevlerinde süren ölüm oruçlarının sona erdirilmesi için Bayrampaşa Cezaevinde görüşmeler yapan Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli, Orhan Pamuk, Oral Çalışlar ve Can Dündarın bulunduğu bir grup aydın, cezaevinden ayrıldı. Cezaevinden saat 19.40 sıralarında ayrılan aydınlardan Yaşar Kemal, basın mensuplarının soruları üzerine, Görüşmeler umut verici. Ancak bir sonuca varılamadı. Görüşmelerimiz devam edecek dedi. Yaşar Kemal, bu aşamada başka bir açıklama yapmayı doğru bulmadığını da söyledi. Can Dündar da, görüşmelerin devamı niteliğinde yarın yine çabalarının süreceğini kaydetti. Bu arada, TBMM İnsan Hakları İnceleme Alt Komisyonu üyeleri DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, FP Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, DSP Muğla Milletvekili Tunay Dikmen ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici de, saat 19.50de cezaevinden ayrıldılar. Komisyon adına gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dikmen, Sayın bakanın çizdiği model üzerinde konunun çözümü için çalışmalarımız sürüyor. Ölüm oruçlarının bitirilmesi noktasında umutluyuz. Ancak başka bir açıklama yapmayı uygun bulmuyorum. Çalışmalarımız devam edecek diye konuştu. DURUM GİDEREK KÖTÜLEŞİYOR Mahkumların F tipi cezaevlerine karşı başlattığı ölüm oruçları devam ederken doktorlar eylemcilerin fiziki durumunun giderek kötüleştiğini açıkladı. İzmir Tabip Odası Başkanı Fatih Sürenkök; muayene ettikleri Buca Cezaevinde 6 hükümlüde bitkinlik, kaslarda zafiyet, sıvı kaybı ile yüzde 20-25 arası kilo kaybı saptandığını belirtti. Edinilen bilgiye göre 20 mahkumd hafıza kaybı başladı. Bu gelişmelerin yanısıra aydınlardan ve yazarlardan oluşan bir grubun, eyleme son vermeleri için Bayrampaşadaki mahkumları ikna etme çalışmaları sonuç vermedi. Görüşmeler pazar günü devam edecek.F tipi cezaevlerinin kaldırılması amacıyla başlattıkları ölüm orucu 51. güne girerken, yaklaşık 20 mahkûmda hafıza kaybı görüldü. Uzmanlar, bu aşamadan sonra mahkûmlar için geri dönüşü olmayan bir sürece girildiğini belirtti. Açlık grevleri ve ölüm oruçlarında doktorların en kritik günler diye tanımladığı 50 - 60. günlere girildi. Mahkûmlarda kalıcı rahatsızlıklar görülmesi bekleniyor. Durumu kritik olan mahkumlardan bazıları şunlar: Cem Yıldız (Ümraniye Cezaevi): Yaş 23. Kilo 60. Kilo kaybı 14kg. Dengede problem, derinlik kaybı, görmede zorluk, geçici hafıza kayıpları, dikkati yoğunlaştırmada problem, midede yoğun gaz, ishal. Yaşar Yağan (Ümraniye Cezaevi): Yaş 29. Kilo 60. Kilo kaybı 16 kg. Gözde yanma, alerji, kaşıntı, dilde yaralar, midede gaz ve yanma, dengede problem. Sevgi Erdoğan (Uşak Cezaevi): Yaş 44. Kilo 43. Kilo kaybı 5 kg. Baş ağrısı, midede kaynama, yanma, dizlerde ağrı, yürüme zorluğu. Vicdan Şahin (Uşak Cezaevi): Yaş 22. Kilo 47. Kilo kaybı 8 kg. Gece sık uyanma, üşüme, kanama, ellerinde şişlik ve morarma Gönül Aslan (Uşak Cezaevi): Yaş 22. Kilo 47. Kilo kaybı 8 kg. Sağ gözde ağrı, baş dönmesi, unutkanlık, yoğunlaşamama. Hamit Süren (Bartın Cezaevi): Yaş 28. Kilo 67. Kilo kaybı 17 kg. Deri dökülmesi, dengesizlik. Hasan Güngörmez (Çankırı Cezaevi): Yaş 36. Kilo 59. Kilo kaybı 11 kg. Hemoroid hastası, sürekli kanaması var Cezaevlerinde kritik günler başladı. Edinilen bilgilere göre, Uşakta Sevgi Erdoğan adlı hükümlünün durumu ağırlaştı. Siyasi kadın hükümlülerin kaldığı Uşakta Tabip Odası doktorlarının kontrolü kabul edilmiyor. Öğle saatlerinde Uşak Barosu avukatları ile tabip odası temsilcileri Uşak Cezaevine giderek hükümlülerle görüşmeye başladı. Bu arada Çankırıda bir hükümlünün durumunun ağırlaştığı öğrenildi. Kırşehir Tabip Odası Başkanı Ahmet Zafer Ergünün verdiği bilgilere göre, Çankırı da bir hükümlünün kesinlikle müdahaleye ihtiyacı olduğunu bildirdi. Türkiyede affın tarihçesi İzmir Tabip Odası Başkanı Fatih Sürenkök, üç gündür kontrol altında tutukları Buca Cezaevindeki 6 mahkumun, aşırı kilo kaybıyla birlikte hareket güçlüğü çektiğini ve enfeksiyon riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Mahkumların su, tuz, şeker ve vitaminlerle ayakta durduğunu söyleyen sürenkök, bilinç kaybının ve ölümlerin kapıda olduğuna dikkat çekti. Aydın Cezaevinde 50. gün önce açlık grevine başlayan Sinan Eren, Suat Karabulut ile Burhan Gardaşda, aşırı kilo kaybı, böbrek ağrısı, kramp, görme bozuklukları, ayakta durmakta zorlanma, uyku bozuklukları görülüyor. Yazarlar açlık grevine başladı Ölüm orucunda geri sayım ise sürüyor. Çeşitli cezaevlerinde açlık greviyle başlayıp eylemlerini 30. günden sonra ölüm orucuna çevirenlerden Ümraniyede 21, Çankırıda 6, Bursada 10, Aydında 3 kişi 49 günü tamamladı.İlk gruplardan sonra 2 Aralıkta çeşitli cezaevlerinde toplam 104 kişi ikinci grup olarak ölüm orucuna başladı. Toplam 15 cezaevinde 203 kişi ölüm orucunu sürdürüyor. F tipi cezaevlerine karşı 20 ekimde süresiz açlık grevine giden hükümlüler 19 kasımdan bu yana eylemlerini ölüm orucu olarak sürdürüyor.
Cezaevlerinde eylemler sürerken, F tipi cezaevlerine karşı tepkiler de devam ediyor. İzmirdeki aydın ve sanatçılar tarafından başlatılan destek açlık grevleri sürüyor. Makina Mühendisleri Odasında 50nin üzerinde meslek örgütü başkanının katıldığı toplantıda açlık grevindekilere destek verildi. Dinçer Sezgin tarafından yapılan açıklamada, eylemlerin somut bir sonuç alınana kadar süreceği duyuruldu. Adalet Bakanlığına yapılan çağrıda da F tipi cezaevi uygulamasından vazgeçilmesi istendi. İzmir Konakta toplanan yaklaşık 300 kişi cezaevlerinde yaşanan ölüm oruçlarına destek verdi, F tipi cezaevlerinin kaldırılmasını istedi. Emniyet güçlerinin geniş güvenlik önlemi aldığı eylem olaysız sona erdi. MAHKUM YAKINLARI FERZAN ÇİTİCİNİN YANINDA Tutuklu ve hükümlü yakınlarını temsil eden bir grupla görüşen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, ölüm orucu eyleminin 1996 yılındaki gibi olumsuz sonuçlarla bitmemesini umduğunu söyledi. İstanbul Adalet Sarayına gelen Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üyesi 25 kişi, ölüm orucu eylemine duyarsız kaldıklarını iddia ettikleri Adalet Bakanlığı yetkilileri hakkında hazırladıkları suç duyurusu dilekçelerini, Müracaat Savcılığına verdiler. Daha sonra, grup adına avukat Remzi Kazmaz ile 5 kişi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ile görüştü. Görüşmeye ilişkin basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başsavcı Çitici, Bayrampaşa Cezaevindeki ölüm orucu eyleminin yaklaşık 11 gün önce başladığını, şu an için eylemcilerin sağlık durumunun iyi olduğunu bildirdi. Ölüm orucunda son durum CEZAEVLERİNDE İNCELEMELER SÜRÜYOR Adalet Bakanlığının izninin ardından Tabip Odaları doktorlarının cezaevlerindeki incelemeleri sürüyor. Çanakkalede 11i kadın, 19 hükümlü Tabip Odasından doktorların kendilerini muayene etmelerine izin vermedi. Tabip Odası Başkanı Zafer Doğan, hükümlülerin ölüm orucunda ısrarlı olduklarını ve kesinlikle müdahale istemediklerini belirtti.
Buradan bütün çocukları cezaevlerinde bu eylemlere katılan anne ve babalara seslenmek istiyorum. Çocuklarınızın bir çeşit intihar anlamına gelen bu eylemlerden vazgeçmelerini sağlayınız. Onların kaygı duyacakları sizlerin kaygı duyacağının hiçbir uygulama F
Adalet Bakanı Türk, mahkumların eylemden vazgeçmemeleri halinde tadavi için müdahaleye hazır olduklarını belirtti. Ancak Adalet Bakanının eylemlere müdehale etme yönündeki açıklamaları doktorları ikiye böldü. Bir görüşe göre bilincini yitirmiş bir hastaya mutlaka müdehale edilmeli. Edilen Hipograt yemininin özünde yatan ana düşünce bu. Fakat bir başka görüş ise hür iradeseyle tedaviyi reddeden bir hastaya müdehale edilemeyeceği yönünde. Konuşmasında hekimler arasında oluşan bu görüş ayrılığına değinen Adalet Bakanı, insan hayatı üzerine kurulan bir eylem biçiminin benimsenemeyeceğini belirtti.
Ancak Türk Tabipler Birliği İkinci Başkanı Dr. Metin Bakkalcı, NTVde konuk olduğu Yakın Plan programında yaptığı açıklamada ölüm orucu tutanların hekim gözüyle bakıldığında bir hastadan farkı olmadığını ve bu durumda tedavi için rızalarının alınması gerektiğini belirtti. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Recep Akdur ise ancak özgür ortamlarda ve baskı unsuru yokken hastanın rızasının alınması gerektiğini aksi halde doktorların kendi insiyatifleriyle hastaya müdahale etmeleri gerektiğini belirtti.
Ölüm oruçları Türkiyede ilk defa yaşanmıyor. 1981 yılından bu yana 197 mahkum cezaevlerinde yaşamını yitirdi. Bunların 29unun ölüm nedeni açlık grevi ve ölüm orucuydu. İnsan Hakları Derneğinin raporlarına göre ölüm oruçlarının büyük bölümünün nedeni cezaevlerinin yapısına ya da uygulamalara yönelik. Yurt çapında F tipi protestosu EN KAPSAMLI AÇLIK GREVİ Bugüne kadar en kapsamlı açlık grevi, 1996 yılında 52 cezaevinde yapıldı. Hücre tipi olarak değerlendirilen Eskişehir Cezaevine tepki gösteren 12 mahkum, ölüm orucuna çevirdikleri açlık grevinin 69uncu gününde yaşamını yitirdi. EN UZUN SÜRELİ AÇLIK GREVİ En uzun süreli açlık grevi 1984 yılında Metris Cezaevinde yaşandı. 2 aydan fazla süreyle açlık grevi yapan 4 kişi, 75inci günde hayatını kaybetti. Yozgat ve Amasya Cezaevlerinde üç mahkum ise ölüm orucuna 48 gün dayanabildi. KALICI HASTALIKLAR Tabipler Odasının raporlarına göre, 35 günden sonra riskli döneme giren grev, 45 günden sonra kalıcı hastalıklara neden oluyor. Açlık, başta su kaybından dolayı böbreklere zarar veriyor. İnsan Hakları Derneğinin açlık grevine giden mahkumlar üzerinde yaptığı bir araştırma bugüne kadar grev yapan mahkumların yüzde 25inde bellek zayıflaması, yüzde 23ünde görme bozukluğu, yüzde 16sında da kemik erimesi yaşandığını ortaya koyuyor. 48. gününü doldurduğumuz bu açlık grevinde cezaevlerinden alınan bilgilere göre 14 cezaevinde süren eylemde mahkumların denge bozukluğu, hızlı kilo kaybı, görme bozukluğu ve kusma gibi ciddi sağlık problemleri yaşadığı belirtiliyor. BURSA ÖZEL TİP CEZAEVİ Bursa Özel Tip Cezaevinde 20 Kasımda ölüm orucu başlatan 16 tutuklu ve hükümlünün sağlık durumlarının endişe verici olmadığı bildirildi. Bursa Tabip Odası (BTO) Genel Sekreteri Bülent Aslanhan, yaptığı açıklamada, Adalet Bakanlığının talimatıyla oluşturulan sağlık komisyonunun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Aslanhan, eyleme katılan tüm tutuklu ve hükümlülerle görüştüklerini ve kendilerine ölüm orucunun vücuda etkileri ve sonuçları hakkında bilgi verdiklerini belirterek, şöyle konuştu: Cezaevinde yaptığımız muayene sonucunda, eyleme katılanlarda, kilo kaybı ve başağrısı dışında başka herhangi bir bulguya rastlanmadı. Ölüm orucuna katılan tutuklu ve hükümlülerin sağlık durumları endişe verici değil. Eyleme katılanların sağlık durumlarının genel itibariyle iyi olmasından dolayı sistematik bir muayeneye gerek duymadıklarını belirten Aslanhan, sadece 3 hükümlünün daha fazla kilo kaybetmesi nedeniyle ayrıntılı muayene edildiğini ve endişe edilecek bir durumun saptanmadığını söyledi. Aslanhan, komisyon olarak muayenelere her üç günde bir devam edeceklerini ve gerekli gördükleri takdirde daha sık cezaevine gideceklerini belirterek, konuyla ilgili daha fazla bilgi vermeyi, hekim-hasta ilişkisi bakımdan uygun bulmadıklarını ve ayrıntılı raporlarını Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyine sunduklarını sözlerine ekledi. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||