Home page

Haber Menüsü


Yazara e.posta atmak için resmin üzerine tıklayın.
 
İyi oynayan kazansın
 
Dünya Kupası’nda ilk tur gruplarına baktığınızda “bu gruptan şu takım kesin çıkar veya “şunu sayma bile” diyebilirsiniz genellikle, ancak Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ilk turunda kimin gruptan çıkacağı bile kolay tahmin edilemez.
 
Kaan Tunçbilek
NTV-MSNBC
 
10 Haziran 2004—  Sevgili Nurullah gibi ben de Avrupa Futbol Şampiyonaları’nın Dünya Kupası’nın verdiği lezzeti vermediğini düşünürüm. Ama Brezilya ve Arjantin’in kattığı latin ateşi değildir benim sebebim. Daha ziyade, bir araya gelen değişik kültürlerin hoş bir mozaik oluşturduğu ve birbirleriyle karşılaştırılabildiği bir zenginlik sunmasıdır.

   
 
       
    MSNBC News Kaldı 3 takım
MSNBC News İlk maçlar ve biraz nostalji
MSNBC News Açılış Kabusu
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Küreselleşme felsefeleriyle büyüyen yeni nesillere yeryüzünde ne kadar farklılık (ve dengesizlik) olduğunu gösterir. Bir tarafta sadece futbol sevgisiyle kazanmak isteyen Avrupalılar vardır, diğer tarafta sadece futbol sevgisiyle değil ekonomik sıkıntıları unutmanın bir yolu olarak gördükleri için kazanmayı isteyenler vardır.
       Gelişmekte olan ülkelerin ve 3. Dünya ülkelerinin kendilerine bu isimleri yakıştıranlardan intikam almaları için de bir fırsattır bu. Yine de futbol tüm bu farklı ülkelerin (İngilizce veya Esperanto’dan daha etkili) ortak bir dili olur. Bunu en iyi yansıtan iki organizasyon vardır: Olimpiyatlar ve Dünya Kupası.
       İşte Avrupa Futbol Şampiyonası’nın eksik tarafı budur. Çünkü bu kıtanın şampiyonası dünyanın en zengin ülkelerinin ve birbirine yakın kültürlerin bir mücadelesidir. Köşe gönderinin dibinde ne samba vardır, ne Afrika dansları. Ama bu griliği renklendiren 1-2 takım da olur her zaman.
       84’te Danimarka, 88’de Hollanda, 92’de yine Danimarka ve İsveç (kuzeylilerden bekler misiniz?), 96’da Çekler ve 2000’de de İtalya tatlı heyecanlar yaşatmışlardır bizlere. Bu monotonluğu yıkanlardan biri de Türkiye olmuştur. Türkler, oyuncusuyla taraftarıyla özellikle 2000’de renk katmıştır bu şampiyonaya.
       
AVRUPA ŞAMPİYONASI’NIN ARTISI
       Yine de önemli bir artısı vardır Avrupa Futbol Şampiyonası’nın. Dünya Kupası’nda ilk tur gruplarına baktığınızda “bu gruptan şu takım kesin çıkar veya “şunu sayma bile” diyebilirsiniz genellikle (son Dünya Kupası istisnadır, çünkü olağandışı bir kupa olmuştur). Ancak Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ilk turunda kimin gruptan çıkacağı bile kolay tahmin edilemez. Bu yüzden de maçlar daha heyecanlı geçer. Dünya Kupası’nda sürprizler inançlı savunmalarla kazanılırken, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda genellikle hiçbir takım katı savunma yapmaz.
       Portekiz evsahipliği için iyi bir seçim oldu izleyiciler için. Çünkü Akdenizlilerin ev sahibi olması her zaman ateşli bir seyirci demektir. Bu yüzden ben de bu kez Nurullah kadar umutluyum.
       “Bu kez yokuz. İşi ciddiye almamanın, geliyorum diyen gerçekleri “biz Dünya 3.süyüz” diyerek gözardı etmenin faturasını, maalesef en olmayacak 20 dakika içinde ödedik ” dedikten sonra klasik analizlerimize (ki fanatikler genelde buna tahmin diyor) geçelim:
       
GIPTA EDİLEN TAKIM FRANSA
       Şöyle elinize kadroları aldığınızda Fransa’ya ağzı açık bakmamak mümkün değil tabii ki. Bir kere elinde dünyanın en kudretli oyuncusu Zidane var. Zidane, Vieira, Pires, Makelele ve son ayların yıldızı Rothen’den oluşan muazam orta saha alternatiflerinin önünde Henry, Wiltord, Trezeguet, Saha gibi hızlı forvetleri var.
       Gallas, Desailly, Thuram, Silvestre, Lizarazu, Sagnol gibi de savunma alternatifleri. Son Dünya Kupası’ndaki başarısızlığı Fransa için hem avantaj hem de dezavantaj. Avantaj çünkü o acı olayı unutturmak için Fransız oyuncular vargüçleriyle maçlara asılacaktır. Bu ruhu tekrar kazanmalarında da teknik direktör Santini’nin büyük payı var. Dezavantaj çünkü Fransızlar ilk maçı kaybederse kendilerine güveni yerlerde sürünecektir.
       Portekiz hem iyi oyunculara hem 12. oyuncuya sahip; hem de Porto’nun Şampiyonlar Ligi’ni kazanmasının moraliyle oynayacak. Seyirci müthiş bir baskı kuracak ve rakiplerin ekstra önlemler almasına yol açacak. Figo, Rui Costa, Deco, Maniche herbiri teknik yönden üstün orta saha oyuncuları olsa da bir arada oynamaları felaket doğuracaktır.
       Forvette iyi bir sezon geçiren Pauleta, Ronaldo ve Postiga da önemli silahlar. Ancak asıl soru Portekiz’in bu kadroyla Fransa, Hollanda İspanya gibi devlere ne derece meydan okuyacağı. İster misiniz Portekiz, daha önce 2 kere yarı finalin 120. dakikasında elendiği Fransa ile eşleşsin, hem de yarı finalde?
       
BENİM FAVORİM İTALYA
       İtalya benim favorim. Totti, Vieri, Del Piero kazanmak için ne yapılması gerektiğini en iyi bilen oyuncular. Onlar da Fransa gibi son Dünya Kupası’ndan sonra takım ruhunu yeniden kazanmaya çalışıyorlar. Bu da en büyük avantajları. Yarı final, hatta final benim için sürpriz olmayacaktır.
       Fransa’nın kadrosu ne kadar iyiyse Hollanda‘nınki de o kadar iyi. Ama Fransa’nın aksine Hollanda iyi bir sistemi bir türlü oturtamadı. Kısacası milli takım hiçbir zaman iyi bir takım oyunu oynayamadı. Advocaat özel maçlarda deneyip başarılı olamadığı 4-3-3 sisteminden vazgeçecek ve Fransa gibi 4-4-2’ye (diamond orta sahaya) dönecek. Forvette Kluivert, Van Nistelroy, Makaay, Van Hooijdonk var. Hasselbaink çağırılmadı bile. Holllanda’nın en büyük problemi orta sahanın beyni Seedorf’un sakatlığı. Tabii bir de ağır savunmasının Pauleta, Henry, Raul’u ne derece durdurabileceği önemli.
       İngiltere kesinlikle iyi futbol oynuyor. Turnuvada Beckham, Rooney ve Owen kalitesinde oyuncu çok az. Bu turnuvada ne yapacağı bilinmez ama İngilizler 2006 Dünya Kupası’nın favorileri arasında. En büyük avantajları ise turnuvanın en zor hata yapacak teknik direktörü Eriksson.
       
GRUPLARDA NE OLUR?
       A grubunda Portekiz ve İspanya ağır basıyorlar. Rusya iyi futbol oynayan ama bahtsız bir takım. Takım oyunu da bireysel becerileri de iyi oyunculara sahip. Fransa’yı Paris’te yendiklerini unutmamak gerekiyor. Ancak tek şanssızlığı İspanya ve Portekiz gibi kazanma hırsından hiç vazgeçmeyecek 2 takımla aynı gruptalar. Yunanistan’ın şansı yok gibi görünse dealacağı puanlar sürpriz olmayacaktır.
       B Grubu Fransa ve İngiltere’ye göz kırpıyor. Hırvatlar eski gücünden uzak. İsviçre’nin elinde ise Hakan Yakın kadar iyi ikinci bir oyuncu yok.
       C Grubu kupanın belki de en güzel mücadelelerine sahne olacaktır. İtalya ile birlikte Tomasson’lu Danimarka’nın çıkacağı tahmin ediliyor olsa da, benim sürpriz adayım Bulgaristan. Bulgarlar bu tür turnuvalarda her zaman iyi bir takım oyunu oturtur ve kolay kaybetmez. İsveç’in form durumu bu grubun en izlenilir grup olmasını sağlayabilir.
       D Grubu belki de en zor grup. Letonya puan alır mı bilinmez ama Hollanda’nın belalısının Çekler, Almanların belalısının da Hollanda olduğunu unutmamak gerekiyor. Benim tahminim Çeklerin birinci Hollanda’nın ikinci çıkacağı yönünde.
       
SON SÖZ
       Tayfun Öneş’in yazıları anılarımızı depreştiriyor. Benim unutamadığım olay, İspanya’nın Malta’ya yapması gereken 11 farkı stoperleri Maceda’nın son saniyelerde attığı 12. gol ile finallere katılması, ardında aynı Maceda’nın finallerde grubun son maçında, yine son saniyelerde takımı elenmek üzereyken Almanya filelerini sarsarak takımını yarı finale çıkarmasıydı. Van Basten’in son saniyelerde Almanya’ya attığı golü ve ardından finalde Dassaev’e attığı inanılmaz golü de unutmak imkansızdır.
       Şimdi kurulalım ekranlarımızın başına. Ayaklarımızı uzatalım. Leblebilerimizi ve içeceklerimizi alalım. Güzel maçlar izleyelim.
       
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları